Hollande’ın 100 Günü ve “Vaatölçerler” -2-

(Özel nedenlerle sizlere ulaşamadığımız 4 haftalık arada köprülerin altından çok sular aktı. Güncellik inanılmaz bir hızla aldı başını gitti. Yazdıklarımız, yazmak istediklerimiz bir açıdan önem ve anlamını yitirdi. Ama üç nedenle öngördüğümüz dosyayı tamamlamak istiyoruz. Birincisi: Sözümüzü tutmak, başladığımız bir işi bitirmek için. İkincisi: “Vaatölçer” nitelediğimiz tipte çalışmaların, demokrasi mücadelesi içerisinde sınırlı ve teknik görülse de ilkesel bir araç olarak gelişmesini dilediğimiz için. Üçüncüsü: Yazmaktaki bir amacımızın da farklı bir gazetecilik anlayışını sergilemek olduğu için. Bir başka deyişle, yorumu az, haber ve bilgi niteliği fazla yazılar sunabilmek için. Değerlendirmesi siz okurlarımızdan.)


Ünlü Fransız çizer Plantu’nün 5 Ekim 2012 tarihli Le Monde’da yayınlanan karikatürü (Sendikal istişareler / İşçi-Sendikacı: “Durum pek iyi değil!” / Devlet temsilcisi-Arabulucu: “Doğru: Pek iyi değil! / Hollande: “Ooo! Tarihi bir uzlaşmaya pek yakınız anlaşılan!)

Son (8 Eylül) katkımızda 6 Mayıs’tan beri iktidarda olan Sosyalist partili cumhurbaşkanı François Hollande’ın ilk 100 gününde neler yaptığını, vaatlerinin kaçını ve ne kadar tuttuğunu yansıtmağa çalışmıştık. Geçici bilançoyu Estetik Müdahaleler, Göreli Köklü Önlemler, Tutulamayan ve Aksayan Vaatler ve de Acil Cevap Bekleyen Vaatler başlıklarıyla özetlemiştik. Bu satırları kaleme aldığımızda Sosyalist ve Yeşil koalisyonunun yönettiği Fransa’da sol iktidarın 100 günlük iktidarına bir 50 gün daha eklenmiş bulunuyordu. Bu arada bırakın “yapısal” ilerleme, günümüz için “hayati” diyebileceğimiz bazı siyasi ve iktisadi vaatlerden geri adımlar atıldı. İktidar sermaye çevrelerine öngörülmemiş birtakım garantiler verirken ArcelorMittal, Peugeot, Sanofi gibi dev endüstri kuruluşunun fabrika kapatması, binlerce ücretlinin işini yitirmesine –şimdilik- engel olunamadı. Halbuki seçimler öncesi özellikle kârda olan, ya da devletten mali destek almış büyük grupların toplu işten çıkartmalarının yasayla yasaklanacağı sözü verilmişti.

Seçim öncesi vaatlerden en önemlisi, Avro Bölgesi ülkelerde ulusal bütçe açığını yüzde 3’le sınırlamayı hedefleyen Avrupa İstikrar Mekanizması Paktı (AİM), Fransa’daki şu andaki adıyla “Avrupa Antlaşması”ydı. François Hollande ve Fransa her ne kadar AİM’ye 120 milyar avroluk bir “Ekonomik Büyüme ve Kalkınma Fonu” eki kattırmış olsa da, AİM paktı Nicolas Sarkozy dönemindeki içeriğinin virgülüne dokunulmadan geçmeğe hazırlanıyor. Halk oylamasını reddeden sosyalist iktidar AİM’nin onayını bu satırlar yazılırken kapalı celsede Meclis’te oyluyordu. Aralarında Fransız Komünist Partisi ve Sol Parti’nin de olduğu solun solu kadar Parlamento dışı muhalefetin sokaklara taşan (30 Eylül’de AİM’ye karşı 80 bin kişi Paris’te yürüdü.) tepkisini hiçe sayan Sosyalist Partisi kendi içindeki sol muhalefete rağmen sağ muhalefetin tereddütsüz desteğiyle paktı önümüzdeki günlerde yasallaştıracak.


Plantu 25 Eylül 2012 - Le Monde (Nükleer Santral’dan “AİM” tütüyor. Hollande: “Her şey yolunda!” / Kıskıvrak bağlı Sosyalist Partisi ‘gık’ diyemezken, Yeşiller uyuyor.)

“Vaatölçerler”
Aslında demokrasilerde her sorumlu yurttaşın yapması, yapabilmesi gereken seçilmişlerden verdikleri sözler, yaptıkları işler hakkında hesap sorabilmesi, sormasıdır. Bu argümanın ilk bakıştaki doğallığı günümüz gerçeğiyle yüzdeyüz zıttır. Değişik açı ve güdülerle de olsa ezici bir çoğunluk böyle bir işleve gerçekdışı ya da safdillik gözüyle bakar. Halbuki en azından birtakım kurumlar örneğin Sivil Toplum Örgütleri, internet dahil basın-yayın organları, akademik veya mesleki kuruluşlar, hatta bazı bireysel girişimler böylesi “İcraatın Dışından” (!) Gözlemevleri veya Gözetim Merkezleri oluşturabilirler. Bizim uydurduğumuz “Vaatölçer” kavramı yalnızca güncel koşulların esinlendirdiği bir sözcüktür. Farklı tanım, başlık ya da yaklaşımlarla benzeri çalışmalar kotarılabilir. Sürekli ve sistemli tutulacak basit, amatör, profesyonel, bilimsel not ve çetelelerle aylık, altı aylık, yıllık, dört-beş yıllık rapor ya da bilançolar eşliğinde kamuoyu bilgilendirilip, uyarılabilir. Yayınlanan, kamuya açık toplantılarda sarfedilen sözlerden, vaat edilen siyasi programlardan hareketle karşılaştırmalı tablolar eşliğinde öğretici, uyarıcı, eleştirel hatta propaganda mahiyetinde faaliyetler düzenlenebilir. Okurlara, katılımcılara açık bir yaklaşımla da tamamen interaktif ve canlı bir yapı kazandırılabilir.

Bugün sizlere tanıtmak istediğimiz 4 örnek son cumhurbaşkanlığı seçimleri etrafında geliştirilmiş, ideal olmaktan uzak ancak internet ulaşılırlığı sayesinde son derece kolay erişilebilir ve izlenebilir örnekler. Kaldı ki bunlardan üç tanesi bir bakıma şu anda askıya alınmış durumda. Zira siyasi hayatın yoğunluğu, güncelliğin giriftleşmesi verilen sözlerin tutulma, tutulmama ve de tutulamamasını izlemeyi zorlaştırıyor, iyimser ihtimalle zamana yayıyor. Hele hele de çalışmayı yapanlar amatörlerden oluşuyorsa.

“Promessometre” (http://www.promessometre.fr/)

İlk örneğimiz “Promessometre/ L’Observatoire des Promesses Electorales” 5 sıradan yurttaş, Daniel, David, Félix, Nastassia ve Nicolas’nın (Soyadları dahi yok, ama kendileri ve görüşleri hakkında özlü bilgiler eklemişler.) 22 Nisan – 4 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden yaklaşık 6 ay önce kendi maddi olanaklarıyla oluşturdukları bir internet sitesi. Amaçlarını 6 önde gelen adayın (Eva Joly, François Bayrou, François Hollande, Jean-Luc Melenchon, Marine Le Pen, Nicolas Sarkozy) tüm öneri ve vaatlerinin dökümünü yapmak seçilenin vaatlerini takip etmek adayların programları arasındaki ilişkileri sergilemek farklı adayların bazı konulardaki görüşlerinin sentezini çıkartmak ve adayların ilginç buldukları bazı kesinlemelerini yoklamak, incelemek olarak özetlemişler. Siteleri “Haberler, Seçim Vaatleri, Analizler, Temel Konular, Kesinlemelerin Yoklaması ve Portalın Ekibi” başlıklı 6 bölümden oluşuyor. Sitelerini 2017’ye kadar sürdüreceklerini belirten 5 girişimci yurttaş katılımcılara açık bir yapı, esnek ve sempatik bir kurgu oluşturmuşlar. Fakat ilk hükümet kurulalı beri, yani Mayıs ayı sonundan sonra hiç güncelleme yapmamışlar. Yine de siteleri bu alandaki çalışmalara hoş bir örnek.

“Hollandoscope” (http://www.rue89.com/rue89-politique/2012/05/22/un-hollandoscope-pour-ve...)

Kurulduğundan beri son derece her anlamda başarılı, araştırmacı ve mücadeleci bir internet gazeteciliği sergileyen Rue89, Fransa’nın en çok satan merkez sol haftalık dergilerinden Le Nouvel Observateur ve grubu tarafından satın alındıktan sonra eski cazibesinden epeyce yitirdi. Yine de farklı konularda ve/veya diğer yayın organlarının ele aldığı olaylarda hazırladığı özgün söyleşi, dosya, makaleler ve belgesel video çalışmalarıyla çoğu zaman yararlı ürünler vermeğe devam ediyor.

Bir ara aylık bir dergi de çıkartan Rue89 kendi sitesinin içinde Le Nouvel Observateur işbirliğiyle açtığı “Hollande’ın vaatlerini tutup tutmadığını yoklamak için bir Hollandoscope” isimli altbölümünü 4’e ayırmış. “Alanlar, Öngördükleri, Yaptıkları, Vâde” başlıklarıyla yansıttığı izleme programı ilk iki aydan sonra gevşemişe benzer. Hollandoscope cumhurbaşkanının 21 ayrı alanda ele aldığı vaatlerini “Yaptıkları” başlığının içinde dörde bölmüş. “Gelecektekiler” yani hiç dokunulmamış olanlar, “Tutulmayan Vaatler”, “Tutulan Vaatler” ve “Yarısı (Kısmen) Tutulmuş Vaatler” şeklinde açtığı pencere sayfalarda Hollande iktidarının faaliyetlerini irdelemiş ve tespitlerini okurlarına yansıtmağa çalışmış.

"L'Agenda du Changement de M. Hollande” (http://abonnes.lemonde.fr/politique/article/2012/06/28/ou-en-est-l-agend...)

Fransa’nın en tanınmış ve saygın gündelik gazetesi Le Monde internet sitesindeki Politika bölümündeki altbaşlıklardan birini “Le suivi des promesses de Hollande / Hollande’ın vaatlerinin takibi”ne ayırmış. Buradan açabildiğiniz bir başka sorulu altbaşlık, "Où en est l'Agenda du Changement de M. Hollande? / Bay Hollande’ın Değişim Ajandasının Neresindeyiz?” den hareketle Le Monde gazetecilerinden Alexandre Léchenet 4 ayrı bölümde Hollande vaatlerini izliyor: “Gerçekleşen Önlemler, Süren Önlemler, Ertelenen veya Bırakılan Önlemler, İzlenecek Önlemler”. 29 Haziran’a kadar Le Monde’dan izlenebilen Hollande’ın Değişim Ajandası, bu tarihte Le Monde’un Facebook sayfalarına kaydırılmış. Facebook’ta ise 22 Ağustos’a kadar süren takip şimdilik bu tarihte takılmışa benzer.

“Lui Président” (http://www.luipresident.fr/)

Şu anda Hollande’ın vaatlerini izleme işini hakkıyla ve son derece kararlı biçimde sürdüren tek site Fransa’nın en iyi gazetecilik okulu diye bilinen L’École supérieure de journalisme de Lille / Lille Gazetecilik Yüksek Okulu 87. Dönem (2011-12) öğrencilerinden Maxime Vaudano, Clément Parrot ve Corentin Dautreppe’nin (fotoğrafta görülüyorlar) kurduğu ve başarıyla yürüttüğü “Lui Président / O Başkan” isimli site. “Kalburdan Geçirilmiş François Hollande Vaatleri” altbaşlığını taşıyan site gerçekten de ilmik ilmik, gözenek gözenek günbegün, konu konu, yasa yasa Hollande’ın programını gerçekleştirmek amacıyla kurulmuş Başbakan Jean-Marc Ayrault yönetimindeki sosyalist iktidarı adım adım izliyorlar. 5 yıl bu titizlikle çalışırlar mı, bilemiyorum. Ancak şu anda yürüttükleri çalışma ve site ciddi örnek olmaya aday tek site. Kısaca bir göz atalım:

Lui Président site olarak kendini tanıttıktan sonra önce resmi kaynaklarını, yani Hollande’ın seçim programı, cumhurbaşkanı adayı olarak televizyonda katıldığı radyo ve televizyon programlarında söyledikleri, yazılı röportajlar, seçim kampanyası sırasında çıkartılan bildiri ve duyurular, çeşitli konulara yönelik özel öneriler, kampanya mitinglerindeki konuşmaları dahil dört dörtlük bir referanslar tablosu sunuyor. Ayrıca taranan ve izlenen 20 civarında yazılı, sözlü, görsel-işitsel medya isimleri ve yine referanslarıyla okura aktarılmış.

Ardından “Tüm Vaatler”, “60 Angajman/Taahhüt”, Hollande’ın televizyonda Sarkozy ile katıldığı tartışma programında yaptığı “Ben, Başkan...” diye başlayan ve siyasi literatüre geçen konuşmanın, söz vermenin ötesinde adeta ant içtiği siyaset etiği manifestosu niteliyebileceğimiz “Ben, Başkan...” söylevi, “Sözlü Taahhütler”, “İktidar Süresince Hollande, Ayrault ve Bakanların –ayrı ayrı- Taahhüt Ettikleri Yeni Sözler“ ve “Vaatlerin Kronolojisi” başlıklı altbölümler. Site “Tüm Vaatler” başlığı altında toplam 532 vaat kaydetmiş. Bunları temaları, yerine getirilme dereceleri, tarihleri, kaynakları ve sayfa numaralarına göre tasnif etmişler ve yalnızca dikey bir tarama değil, yatay ve çakışan noktaları da içeren sınıflamalar hazırlamışlar. Sürekli ve sistemli biçimde gerçekleştirilen izlemeler sonucu örneğin son varılan noktada 532 vaatten şimdilik sadece 36 tanesinin yerine getirildiğini saptamışlar. 11 verilen söz kısmen tutulurken, 254 vaat henüz yerine getirilmemiş ya da çalışması yapılıyormuş. Tutulmayan, tutulamayan veya ertelenen 11 vaat varmış. Lui Président sitesi bu arada belirsizleşen 11 öneri tespit etmiş.

Örneğin, François Hollande’ın seçim programı diyebileceğimiz 60 Taahhütü’nden birine tıkladığımız zaman zincirleme sistemiyle açılan herhangi bir angajmanın bugün vardığı noktayı izah ediyor. O konuda hangi tarihlerde, hangi girişimler yapılmış dosya hükümette mi, parti grubunda mı, mecliste mi dosyayı kimler takip ediyor, hangi düzeye erişilmiştir ve üstüne üstlük okurun bir görüşü, talebi varsa bunu da interaktif bir yaklaşımla dosyaya eklemliyebiliyor. Ayrıca bu verileri ve bağlantıları öylesine didaktik ve pratik bir gösterge şemasına yerleştirmişler ki, bilgiye bir ucundan erişemezseniz kronolojik veya tematik aramalarla yakalama şansınız çok yüksek. Üstelik hemen hemen her konu, madde etrafında yazılı, görsel ve işitsel belge ve malzemelere anında ulaşabiliyorsunuz. Açıkçası François Hollande ve yandaşlarının üç gencin okul ve şahsi olanaklarıyla geliştirdiği bu “Vaat ölçerler”den kurtulma şansı çok az. Ciddi gazeteci adayı bu gençler sanırım nasıl bir yurttaşlık silahı geliştirdiklerinin bilincindedirler. Siyasetçiler artık öyle kolay söylev ve bahanelerle sorumluluklarından kaçamayacaklar. Örneğin Sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande tüm ekonomik ve sosyal göstergelerin alarm verdiğini söyleyerek işin içinden çıkamayacak. Hollande şu anda sol seçmenler arasında bile rekor seviyede bir güvensizlik krizi yaşıyor. Özellikle de işçi sınıfı içinde... İktidara geldiğinden bu yana işçiler arasında 30 puan kaybeden Hollande’a şu anda bu kesimin sadece yüzde 34’ü inanıyormuş. Hollande ve iktidarı emekçilere verdiği sözleri tutmazsa, sermayenin egemenliğinde, toplumsal ilerleme karşıtı bir AB’ye ve yalnızca kârını düşünen dev işletmelere “Hayır!” diyebilme, doğru safları seçme cesaretini göstermezse sonu acı olacaktır.


Plantu - 3 Ekim 2012 - Le Monde
(Göstergeler: Ekonomi / İstihdam / Borç / Sosyal / Yeşiller
Hollande: “Bütün sinyaller kırmızı!... Yeşiller bile!)

................................................................................................
Uğur Hüküm – Paris / 6 Ekim 2012 – [email protected]