“Kitle Şiddeti Ansiklopedisi” Sitesi

Yaşadığınız, tanıdığınız, araştırmak, anlamak, öğrenmek, sorgulamak, anlatmak istediğiniz bir “Kitle Şiddeti” var mı? Olabilecek en “objektif” ve “sübjektif” verilerle zenginleştirilmiş bir internet sitesi mevcut artık.(*)

Tanımlamak için ister katliam, kıyım, kırım, soykırım, tehcir, sevkiyat veya benzeri bir deyim kullanın, ister ‘harp hali’dir deyip geçin. Fransa’da 2008 Nisan’ından beri, ilmî-uhrevi üfürüğünden akademik-bilimsel bileğine ve nisyan ile malul olmayan beşeri belleğinden yürek ve beyninin gücüne güvenen her kişi, merci ve kurumun katkıda bulunabileceği bir internet sitesi var. Bu site geçmişte her türlü ‘kayda değer’ (!) sayıda, oranda insanın ölümüne neden olan ‘şiddet’in kullanıldığı kavga, olay, cinayet, saldırı, çatışma, savaşı irdeleyecek bir site. Merkezi Fransız Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi (CNRS) ve Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü – Uluslararası İnceleme ve Araştırmalar Merkezi (CERI) olsa da, kurucuları ve katkıcıları dünyanın dört bir köşesinde yaşıyor. Evrensel erişilebilirliği nedeniyle de ortak-yaygın dil, İngilizceyi yeğleyen bu sitenin başlığı “Kitle Şiddeti Ansiklopedisi”. Adresi www.massviolence.org olan bu site esas itibariyle zaman içersinde insanlık tarihinin yüzkarası olmuş her türlü kitle(sel) şiddet hareket(ler)inin yargılanmasını değil, ayrıntılı dökümünü, dürüstçe sergilenmesini, çok yönlü açıklamasını sunabilmeyi hedefliyor. Hem de hiç bir kısıtlama, karşılık beklentisi getirmeden...

Anlamak, unutmamak ve yeniden yaşamamak için

İdealini, yüce amacını “Anlamak, unutmamak ve yeniden yaşamamak (tekrardan başlamamak) için...” şeklinde özetleyen sitenin öncü yöneticisi CNRS/CERI Araştırma müdürlerinden, tarihçi ve psikolog profesör Jacques Semelin hiç bir biçimde yargılayıcı, “Yargıç” olmadıklarının, asla da olmayacaklarının kalın kalemle altını çiziyor. “Tarihte ‘Kitle Şiddetleri’ kavramından anladığımız, savaşmadan, savaş ortamına girmeden öldürülenlerin durumunu yansıtmaktır”, ilkesini vurgulayan Semelin, “Jenosit/Soykırım sözcüğü bile o denli muğlak ve yerli yersiz kullanılan bir sözcük ki, Kitle Cinayeti/Katli kavramını tercih ediyorum.” Bilim insanı niyetlerinin hiç bir biçimde tarihin kara olayları ve karanlık sayfaları arasında bir hiyerarşi veya önem sınıflaması geliştirmek olmadığını belirtiyor. “Holocauste/Shoah” ve ‘diğerleri’ karşılaştırmasını sorgulayan “Çok sayıda araştırmacı için Shoah eşsiz ve tek. Yaşananlardan 60 yıl sonra Nazi savaş mekanizması, ideolojisi ve boyutlarının giriftliğini Ruanda veya Balkanlarla kıyaslamak olanaklı mı“, şeklinde bir soruyu şöyle cevaplıyor: “1985 yılında Auschwitz kampı ziyareti ve Claude Lanzmann’ın ‘Shoah’ belgeselinden sonra, olgunun eşsizliğini daha iyi gördüm. Ancak yöntemimiz, yaklaşımımız ‘karşılaştırmacılık’. İddiamız, yerine getirmesi fevkalâde zor da olsa, yaşananları karşılaştırıp, ortak ve de özgün yanlarını ayrı ayrı ortaya koyabilmek. Yani aslında her birini ‘farklılaştırabilmek’... Gündelik dilde ‘soykırım’ büyük katliamla eşanlamlı kullanılıyor. Çok insan öldü, öyleyse soykırımdır, deniyor. Halbuki bir araştırmacı o kavramı, bu denli hafiflikle kullanamaz. Aksi takdirde her türlü suistimale alet olur. Bu nedenle ‘Katliam’ veya duruma göre ‘Kitle Cinayeti veya Katliamı’ deyişlerini tercih ediyorum. Kendi kendime, bir dizi cinayet ya da katliam hangi koşullarda ‘soykırım’a dönüşür diye sorguluyorum... Hatta ‘soykırım’ kavramını hiç kullanmamayı bile düşündüm. Alman meslekdaşlarım bu sözcüğü dağarcıklarının dışına atmış durumdalar. Aynen ‘terörizm’ sözcüğü gibi. Dünyada bir çok devlet başı siyasi muhaliflerini dışlamak, dağlamak, damgalamak amacıyla çoğunu, hatta tümünü ‘terörist’ niteleyip sorumluklarından kurtuldum sanıyor...”

“Hodri Meydan!”
Semelin ‘aparteid/ırk ayrımcılığı, kölecilik, hapsetmek’ gibi konuların araştırma alanları dışında kaldığını, zira ‘baskı’ unsuru etrafında değil, cinsel şiddet dahil toplu öldürme eylemlerine yöneldiklerini söylüyor. “20. yüzyılla yola çıktık. Zaman içersinde gidebildiğimiz oranda geriye gideceğiz. Ancak sitemizde Darfur, Irak gibi güncelliğe şimdilik yer yok. Her türlü bilimsel öneri ve katkıya açığız...” Yazı ve seçme kurulunda 50 civarında ünlü uluslararası bilim insanın katılımıyla başlayan Ansiklopedi’nin Organizasyon Komitesi’nde yer alan Hamit Bozarslan veya Raymond Kevorkian isimlerini gören bazılarının tüyleri anında diken diken olabilir. Ancak unutmayalım ki, önümüzde bilimsel “Evrensel Kamu Hizmeti” vermek savını savunan bir kürsü yaratılmıştır. Bu ansiklopedik sitede özgün ve ana dillerde belgelere, çalışmalara da yer veriliyor, verilecek. Minderleri, ringleri pek seven milletin evlâtları olarak kendi çöplüğümüzden, ötelerden ötmek dayılanmak çok kolay. Haydi bakalım Yeni Zelanda’dan ABD ve İsveç’e, Kamçatka’dan Ateş Burnu ve Alaska’ya bakir bir bilimsel mücadele arenası çıktı karşımıza. Arş yiğitler, hodri meydana !
................................................................
(*) Yazının daha kısa bir versiyonu 4 Mayıs 2008 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıştı. UH
.....................
Paris – 1 Eylül 2012 / [email protected]