Öfkenin patlaması

Oğuz Oyan'ın “Öfkenin patlaması” başlıklı yazısı 06 Haziran 2013 Perşembe tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

İktidarla en fazla işi olan sermaye kesimleri, velinimetlerine en fazlasını sunmak için yarışıyor. Cumartesi akşamı Başbakan için özel bir medya seansı ayarlayan kanal ve ortakları, bir adım öne geçiyor. Teke Tek’in çanak soruları bile cehaletin, sorumsuzluğun, otoriterleşmenin dışavurumunu engelleyemiyor. Erdoğan, geri adım atmanın demokrasinin icaplarından olduğunu, İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararının bu konjonktürde kendisi için bir can simidi olduğunu dahi algılayamıyor.

Bu görüşmenin pek önemsenmediği için kullanılmayan bölümlerinde, Başbakan neyi eksik, neyi yetersiz yaptık da bu tepkiler var diye kendi kendine soruyor ve yanıtlıyor: 81 ile üniversite yaptık, Boğaz’a 3. köprüyü yapıyoruz, 3. havalimanını yapacağız vs… Anlamaktan aciz görünüyor. Neyi yapmadığına değil, neyi nasıl yaptığına tepki olduğunu anlayamıyor. Üniversitelerin tarikat medreselerine dönüştürülmesine, İstanbul’un su havzaları ve ormanları için bir felaket veya kendi eski görüşüne göre bir cinayet olacak olan 3. köprünün yapımına, eskiyle hesaplaşmak adına İstanbul’un ender parklarından birine el konularak yerine çakma bir Topçu Kışlası dikilmesine, ezcümle her şeyin ranta feda edilmesine ve toplumun duyarlılıklarının hiçe sayılmasına tepki gösterildiğini kavrayamıyor. Düşük birikim ve yüksek kibir sentezi buna engel oluyor.

Yazının tamamını soL Gazetesi'nde okuyabilirsiniz...