Bir garip bütçe

Sol Cephe, yolsuzluk operasyonları derken 2014 Bütçesi sessiz sedasız TBMM’den geçip yürürlüğe giriverdi... AKP’nin son bütçesi olmasını dilediğimiz ve umduğumuz bu bütçede de, bütçe giderlerinin finansmanı çoğalarak emekçilerin üzerine binmektedir. Bundan da başka şu ana kadar pek yazılmayan, belki de farkına varılmayan gariplikler, AKP’nin giderek çözülen devlet anlayışını bir kez daha göstermektedir.

Bütçenin geçen yıl gercekleşen rakamlarına göre, yüzde 7,2 artışla tahmin edilen vergi gelirleri 348,4 milyardır. İçeriğine baktığımızda, gelir vergisinde yüzde 11,7, kurumlar vergisinde yüzde 7,6, dahilde alınan KDV’de yüzde 4,5, ithalde alınan KDV’de yüzde 3,5, ÖTV’de ise yüzde 4,6 artış beklendiği görülmektedir. Harçlar yüzde 17.8, MTV yani motorlu taşıt vergileri de yüzde 18 oranında artacaktır. İlk bakışta dolaylı vergileri az, dolaysız vergileri daha çok artırıp, az da olsa vergi adaletini sağlayıcı gibi gözüken bu rakamların detayına inildiğinde ise gerçekçi olmadığı görülmektedir.

Bilindiği üzere bütçe, hükümetin, kamu giderlerini yapma ve gelirlerini toplama konusunda Meclis’ten yetki ve izin aldığı bir kanundur. Bunun için de, tüm dünyada kabul edilen şekilde bütçeler doğru, açık ve anlaşılır olmak zorundadır. 2014 Bütçesi’ni tahmini gelir kalemleri itibariyle incelediğimizde şöyle görünmektedir:
Bütçede gelir vergisi artış rakamı olarak yüzde 11,7’lik bır tahmin gözükmektedir. AKP tarafından iyice adaletsiz hale getirilen vergi sistemimizde, beyana dayanan gelir vergisi nin gelir vergisindeki payı yüzde 4,8, toplam vergiler içindeki payı ise sadece binde 94’tür.Gelir vergisinin yüzde 90-94’ü kesinti, yani stopaj yoluyla toplanmaktadır. Bunun yüzde 63-66’sı da ücretlerden kesilen gelir vergisidir. Bu yıl devlet memurlarına yüzde 6’nın altında bir zam verildiğine göre, işçi ücretleri de bunun üzerinde artmayacaktır. Geçen yıl arızi olarak yüzde 12,9 artan ve kesinti yoluyla alınan vergi rakamları henüz yayınlanmadığı için yorumlayamadığız bu vergideki öngörülen artışın sağlanması mümkün gözükmemektedir. 2013 itibariyle toplam vergi gelirlerindeki payı yüzde 19,5’e düşen bu verginin payının daha da düşmesi beklenmelidir.

Geçen yıl yüzde 0,1 oranında azalma görülen kurumlar vergisi tahsilatında ise beklenen artış yüzde 7,2 dir. AKP’nin gelir gelmez oranını düşürdüğü, muafiyet ve istisnalarını arttırdığı ve bu artışı yakalaması beklenmeyen bu verginin toplam vergi gelirlerindeki payı ise yüzde 8,8’e düşmüştür. Bu durumda, gelir üzerinden alınıp daha adaletli olması beklenen bu 2 verginin toplam vergi gelirlerindeki payı yüzde 28,5’lere düşmüş durumdadır. AKP Iktidarindan önceki son yıl, bu 2 verginin toplam vergilere oranının yüzde 32,3 oldugunu hatırlatmakta yarar görüyorum.

Asıl gariplik ise ÖTV tahminindedir. Geçen yıl vergi gelirlerindeki payı yüzde 26,2 olup tahsilatı yüzde 20’ye yakın artan bu vergide beklenen artış, sadece yüzde 4,6’dır. Sadece yıl başında, bu verginin had ve oranlarına yapılan zamdan 5,5 milyar TL hasılat beklendiğini düşünürsek ve bütçede yüzde 5,3 beklenip çok daha yüksek olacağı bilinen enflasyonu da dikkate aldığımızda, bu oranının çok fazla aşılacağı açıkça görülmektedir.
Yüzde 4,5 artış beklenen dahilde alınan KDV’de de benzer bir sorun bulunmaktadır.Geçen yıl, yüzde 20 civarında artış gösteren bu vergideki artış tahmini de kanımca eksik bulunmaktadır. Aynı şekilde, geçen yıla göre yüzde 25 civarında artış gösteren ithalde alınan KDV’nin de yüzde 3,5 öngörülen artış oranı da düşük olup izaha muhtaç bulunmaktadır. 2013 itibariyle toplam KDV’nin vergi gelirlerindeki oranı ise yüzde 31’lere yükselmiş durumdadır.

Yine 2014’te, oran ve hadleri yasal olarak yeniden değerleme oranının yarısı kadar, yani yüzde 3,96 artırılan harçlar ve motorlu taşıtlar vergisi artışı olarak öngörülen, yüzde17,8 ve yüzde 18’lik artış tahminlerinin nasıl tutturulacağı da tartışmalıdır.

Bütün bu rakamları değerlendirdiğimizde ise zengin-fakir ayırmaksızın doğrudan tüketiciden alınan KDV ve ÖTV’nin, toplam vergi gelirlerindeki payının OECD ülkelerinde yüzde 33,1 iken AKP tarafından yönetilen ülkemizde yüzde 57’yi geçtiği ve vergilerin her gün daha fazla adaletsiz hale geldiği açıkça görülmektedir. 2014’te ise, dolaylı vergilerin öngörülenin çok üstünde, dolaysız vergilerin ise altında gerçekleşeceği ve adaletsizliğin de artacağı açıkça görülmektedir.

Bunun dışında artık, Sayıştayca da denetlenmeyip doğruluğu teyit edilemeyen 2014 bütçesindeki tahmini gelir rakamlarının da uluslarararası bütçe prensiplerine aykırı olarak ciddiyetsiz ve yanıltıcı olduğu görülmektedir.Devlet her geçen gün daha da güvenilmez hale gelirken, her alanda devlet ciddiyetinden giderek uzaklaşıldığı devletin en ciddi belgelerinden olması gereken bütçeden de, açıkça ve bir kez daha anlaşılmaktadır.