ÇKP ve ‘reform’

New York Times’ın bir haberine göre (14 Şubat 2013), Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Sekreteri Şi Jinping, yeni görevini devraldıktan bir ay sonra Guangdong’da Parti yöneticilerine Sovyetler Birliği’nin çöküşünü hatırlatmış ve şöyle konuşmuş: “Sovyetler Birliği ve Sovyet Komünist Partisi niçin çöktü? Bu büyük parti nasıl olup da sessizce, kimse direnmeden dağıldı? Üyelerinin idealleri, inançları zayıfladığı için siyasette çürüme, ideolojide sapkınlık ve askerlerin sadakatsizliği nedeniyle…”

Amerikan gazetesi bu haberi ÇKP-içi bir kaynaktan elde etmiş. Doğru olabilir zira, sonraki aylarda resmi Çin basını Şi’nin benzeri doğrultuda ve çoğu kez Mao’nun düşüncesini olumlu bir örnek olarak gösteren konuşmalarını yayımladı. Yeni Genel Sekreter, ÇKP’nin hayatiyetini sürdürmesini, yolsuzluğa karşı mücadeleye bağladı ve bu doğrultuda yaygın bir kampanya başlattı.

“Mao’nun hayaleti” Çin’de gezinmeye başlayınca Batı çevreleri endişeye sürüklenir. Şi Jinping’in “Mao’cu çıkışları” da tedirginlik yaratmaya başladı ama, piyasa dostu bir siyasetçi olarak bilinen Li Keqiang’ın Başbakanlığa getirilmesi ile bu ruh hali fazlasıyla telafi edildi. Daha da önemlisi, Çin’in yeni yöneticileri “reform” gündemini canlı tuttuklarını sık sık vurgulayarak uluslararası sermaye çevrelerini rahatlattılar.
Çin’in “reform” gündemi Batılıları niçin rahatlatıyor? Nedeni açık. Otuz beş yıldan bu yana Çin’de “reform” sözcüğü, piyasaya ve dış dünyaya açılma anlamında kullanılmaktadır.

ÇKP Merkez Komitesi (yedekler dahil) 373 üyesi ile 9-12 Kasım arasında toplandı. Ana gündem maddesi, bu anlamda “reform” olarak belirlenmişti. Toplantıya yakın ilgi gösteren Batı medyasının ana soruları malûmdu: Çin’in ekonomik ve siyasi düzeninde “Mao’cu dönemin” (yan devrimin) mirası olarak hâlâ direnmekle olan kalıntıların, bozuklukların tasfiyesinde ciddi mesafe alınacak mıydı?

***

Sonuçları, devlete ait Şinhua Ajansı’nın ve ÇKP organı Halkın Günlüğü gazetesinin İngilizce sitelerinden izliyoruz. Kamuoyuna önce sınırlı, kısa bir “bildiri özeti” ve bazı resmi yorumlar sunuldu. Üç gün sonra da Genel Sekreter ayrıntılara girdi.

Önemli öğeleri aktarıyorum:

1. Ana hedef Çin’e özgü sosyalizmi geliştirmek, iyileştirmektir. Çin sosyalizmin ilk aşamasındadır ve reformları sürdürerek, derinleştirerek uzun süre bu konumda olacaktır. En önemli husus ÇKP’nin liderliğinin sürdürülmesidir.

2. Ekonomik reformun özü, devlet ile piyasa arasında uygun ilişki kurulmasıdır. Kaynak tahsisinde “kesin” rol piyasaya makro-ekonomik istikrarı sağlamak, kamu hizmeti sunmak, piyasa tökezleyince duruma el koymak ise devlete aittir. Ekonomi, siyaset, kültür ve çevre alanlarında eşgüdümü sağlayan kapsamlı bir planlama gereksinimi de geçerlidir.

3. Parti, hem eski dönemlerin katı, kapalı-kapı politikasını hem de sosyalizmden uzaklaşan yanlış yolu reddeder. Reform, gelişme ve istikrar gereksinimleri arasındaki bağlantıları Parti dikkate almalıdır.

4. Kamu mülkiyetinin ve devletin egemen, öncü rolü sürdürülecek kamu-dışı sektör desteklenecek yönlendirilecek bu sektörün hayatiyeti, yaratıcılığı geliştirilecektir. Özel yatırımcılara devlet kuruluşlarında (yüzde 10-15 arasında) hisse alma imkânı verilecektir. Yabancı yatırımcılara açık olan alanlar çeşitlenecek Çinli şirket ve bireylerin ülke dışına yatırımları teşvik edilecektir.

5. İnşaata açılan kent ve kır arazileri tek bir piyasada toplanacaktır. Genel Sekreter, ortak mülkiyete tabi köy arazilerinin kısmen metalaşması anlamına gelen bu konuda fazla ayrıntıya girmedi. Ancak Çin Ulusal Radyosu bu ifadeyi, “çiftçilerin topraklarından daha fazla gelir sağlamalarına imkân verecek bir toprak reformu” olarak nitelendirmiş. (Şinhua, 12 Kasım)

6. Demokratik biçimlerin zenginleştirilmesi Çin’in sosyalist siyasi sisteminin yararlarını ortaya koyacak hükümet işlevleri kanuna dayalı ve hizmete dönük doğrultuda geliştirilecek yurttaşların çıkarlarını ve haklarını koruyan âdil, etkin, yetkili bir yargı sisteminin inşası hızlandırılacak iktidar saydamlaşacak ve halk tarafından denetlenecektir.

7. Sosyal güvenceden yoksun (bir anlamda “resmi kaçaklar” olan) milyonlarca göçmen işçinin kentlere yerleşme hakkı aşamalı olarak (ve büyük kentleri dışta bırakarak) tanınacaktır. Bu önlemin de katkısıyla, sosyal güvenlik, eğitim, sağlık alanlarındaki eşitsizliklerin azaltılması hedeflenecektir.

ÇKP belgeleri, ayrıca, geniş yetkili, yüksek düzeyli iki yeni Komite’nin oluşturulacağını açıklıyor. Biri “reformların inşasını, eşgüdümünü, denetimini gözetmek” diğeri “devlet güvenliği” ile görevli olacaktır.

ÇKP Merkez Komitesi’nin kararları, Batılı sermaye çevrelerini hoşnut kıldı mı? Çin toplumunun gelişim doğrultusu, geleceği üzerinde ne gibi ipuçları getiriyor?

Bu önemli soruları önümüzdeki hafta tartışmak istiyorum.