Halen 18 gazeteci cezaevinde bulunurken basın çalışanlarının diğer önemli sorunları da işsizlik, düşük ücret ve örgütsüzlük olarak sıralanabilir. Her üç gazeteciden biri, 30 bin liranın altında maaş alıyor. Basın çalışanlarının yüzde 87’si ise, örgütsüz…
Hapislikten işsizliğe gazetecilik
Atilla Özsever
Ülkemizde gazetecilerin, daha genel tanımıyla medya çalışanlarının çok ciddi sorunları bulunuyor. Bir yandan “Tek adam rejimi”nin baskıcı tutumu, gazetecilerin yazdıkları, konuştukları nedeniyle soruşturmaya uğrayıp gözaltına alınması, tutuklanması diğer yandan
Dezenformasyon Yasası, Siber Güvenlik Yasası gibi kanunlarla ifade özgürlüğünün kısıtlanıp yine hapis cezası ile karşılaşmaları önemli sorunları oluşturuyor.
Bu siyasal baskıların yanı sıra medya çalışanlarının ekonomik, sosyal sorunları da “diz boyu” denebilir. Düşük ücretler, ağır çalışma koşulları, işyeri kapanmaları, işsizlik, istihdam olanaklarının çok sınırlı olması, basın çalışanlarını tam anlamıyla bir cendere altına alıyor.
Gazetecilerin haklarının korunması için gerekli olan sendikal örgütlülüğün ise, son derece zayıf bulunması da diğer önemli bir sorun…
18 gazeteci hapiste
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) verilerine göre, halen 18 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde bulunuyor. Son olarak; yasal bir kuruluş olan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında Ercüment Akdeniz, Elif Akgül ve Yıldız Tar gibi gazeteciler de 21 Şubat 2025 tarihinden itibaren bu yana cezaevinde tutuluyor.
Gazeteci İsmail Saymaz da, 12 yıl önceki Gezi olayları nedeniyle haber yaptığı gerekçesiyle 21 Mart 2025 tarihinden itibaren ev hapsinde bulunuyor. Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, 34 gün hapiste kalıp 4 Mart 2025’te tahliye olmuştu.
Türk-İş üyesi TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ve DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu ile gazetecilerin sorunlarını konuştuk. TGS Başkanı Gökhan Durmuş, gazetecilerin siyasal baskılara maruz kalmalarının yanı sıra ekonomik ve sosyal anlamda da çok zor koşulları altında yaşadıklarını söyledi.
TGS Genel Başkanı Durmuş, özellikle internet gazetelerinin ekonomik nedenlerle güç duruma düşmesi nedeniyle Kasım 2024 ile Şubat 2025 ayları arasında 200’e yakın basın çalışanın işsiz kaldığını ifade etti.
İşsizlik büyük sorun
TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) gerçekleri yansıtmayan istihdam verilerine göre ülke genelindeki işsizlik oranı yüzde 9 dolayında iken basın sektöründeki işsizlik yüzde 20’leri aşıyor.
TGS verilerine göre, medya sektöründeki işsizlik oranı yüzde 24. TGS Başkanı Durmuş, internet haberciliği yapan sitelerin Google’dan elde ettikleri reklam gelirlerinde önemli ölçüde düşüşler olduğunu belirtti. Durmuş, bu konudaki gelişmeleri şöyle özetledi:
“Google’ın algoritma değişikliği yapması sonucu, internet sitelerindeki haberlerin tıklanma oranlarında çok önemli düşüşler gerçekleşti. Örneğin 8 milyonluk tıklama sayısı 800 bine kadar düştü.
Bu arada bu tür haber sitelerinin ve ulusal ya da yerel küçük ölçekli gazetelerin Basın İlan Kurumu ilanlarındaki azalma nedeniyle de gelirlerinde büyük kayıplar oldu. Keza kimi haber siteleri, proje odaklı çalıştığı için proje gelirlerindeki düşmeler de bu medya kuruluşlarının küçülmesine, işten çıkarmalara sebebiyet veriyor.”
Haber sitelerinde kapanma
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, önemli bir haber sitesi olan Gazete Duvar’ın da Google’ın reklamları ve Basın İlan Kurumu ilanlarındaki ciddi düşüşler nedeniyle 12 Mart 2025 tarihinde kapandığını söyledi.
TGS Başkanı Durmuş, Gazete Duvar’da çalışanların sendikalı olduğunu ve toplu sözleşme yaptıklarını belirterek işyerinin kapanması sonucu işsiz kalan 40 kişinin haklarıyla ilgili işverenle görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.

Duvar çalışanlarının aktardığına göre, kıdem ve ihbar tazminatlarında taksitli bir ödemenin söz konusu olacağı ancak iki aylık kapanma tazminatı, izin parası gibi konularda ise sorun yaşandığını ifade edildi. Sendika yönetimi, bu sorunların da görüşüldüğünü kaydetti.
Öte yandan Şubat 2025’te kapanan kimi haber sitelerinde geçmiş maaşların ödenmediği gibi ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının da ödenmesinde ciddi sorunlar yaşandığı belirtiliyor.
RTÜK cezaları
Bağımsız ya da muhalif olarak ifade edilen medya kuruluşlarının da RTÜK’ün (Radyo Televizyon Üst Kurulu) büyük miktarlara ulaşan para cezalarıyla karşı karşıya olduğu ifade ediliyor.
Halk TV, Tele-1 ve Sözcü TV’ye yüksek miktarda para cezaları verildiği gibi Sözcü TV, 10 gün süreyle karartma cezası ile de karşı karşıya kaldı. Zaten zor koşullarda yaşayan bu “muhalif” televizyon kanallarının ekonomik yönden de “çökertilmesi” amaçlanıyor.
Bu arada 19 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Siber Güvenlik Yasası” da gazetecilerin haber faaliyetine ciddi kısıtlama ve sansür getiriyor.
Gazeteci, yasaya göre “algı oluşturma” iddiasıyla haber kaynağından elde ettiği bilgileri bulundurduğu ve Siber Güvenlik Başkanlığı’nın talebi üzerine (haber kaynağının gizliliği ilkesi çerçevesinde) vermemesi halinde 5 yıla kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilecek.
18 Ekim 2022’e yürürlüğe giren “Dezenformasyon Yasası”nda da “halka yanıltıcı bilgi ve haber veren” gazeteci 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Görüldüğü üzere
Dezenformasyon Yasası’ndan sonra ikinci bir sansür yasası olarak Siber Güvenlik Yasası da, gazeteci açısından ceza daha da artırılarak yürürlüğe girmiş oldu.
Sendikalaşma çok zayıf
Çalışma Bakanlığı Ocak 2025 işkolu istatistiklerine göre; Basın-Yayın ve Gazetecilik İşkolunda 96 bin 711 kişi çalışıyor. Bu işkolundaki gazetecilerin ancak 12 bin 666’sı sendika üyesi. Yani basın çalışanlarının sendikalaşma oranı, yüzde 13. Gazetecilerin yüzde 87’si sendikal örgütlenmeden yoksun bulunuyor.
Bir sendikanın toplu sözleşme yapabilmesi için o işkolundaki yüzde 1 barajını ve işyerindeki yüzde 50 artı 1 barajını da geçmesi gerekiyor. Yüzde 1’lik işkolu barajını geçen sendikalar şöyle:
Türk-İş’e bağlı Basın-İş: Üye sayısı, 2.400, oranı yüzde 2.49. Yine Türk-İş üyesi TGS: Üye sayısı 1.975, oranı yüzde 2,05. DİSK Basın-İş: Üye sayısı 1.004, oranı yüzde 1,04. Hak-İş üyesi Medya-İş: Üye sayısı 7.277, oranı yüzde 7,53. Barajı geçemeyen sendikaların da ayrıca 10 üyesi var.
Türkiye genelinde yaklaşık 17 milyon çalışanın 2.5 milyonu, yani yüzde 15’i sendika üyesi. Gazetecilerin örgütlenmesi, bu oranın da altında. Keza işkolu barajı nedeniyle ülke çapında toplu sözleşmeden yararlananların oranı ise yüzde 7 dolayında bulunuyor.
TGS Başkanı Gökhan Durmuş, 2.000 civarında üyeleri bulunmasına rağmen toplu sözleşme hakkından ancak 500 gazetecinin yararlanabildiğini söyledi. Durmuş, “Öte yandan gazetecinin sınıf ve örgütlenme bilinci çok zayıf. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili son Maltepe mitingine sendikamız üyesi üç kişiyle katıldık. Oysa İBB Medya AŞ’de 150 üye arkadaşımız çalışıyordu”.
30 bin liranın altında
DİSK Basın-İş’in son araştırmasına göre de, her üç basın çalışanından biri 30 bin TL’nin altında maaş alıyor. Açlık sınırına yakın bir düzeyde yaşamını sürdürmeye çalışan gazeteciler, özellikle büyük kentlerde kira giderlerini dahi karşılayamaz durumda bulunuyor.
DİSK Basın-İş Sendikası’nın Mart 2025 tarihli “Basın Çalışanları Taban Ücret Araştırması”, 65 farklı medya kuruluşunda çalışan 125 basın emekçisinin katılımıyla yapıldı. Araştırmada, sektördeki ağır çalışma koşullarını ve düşük ücret politikalarını gözler önüne serildi.

Rapora göre; sektördeki maaş ortalaması 39.656 TL olup bu rakam asgari ücretin (22.104 TL) iki katına dahi ulaşamıyor. Öte yandan basın çalışanlarının yalnızca yüzde 5’i yoksulluk sınırının üzerinde ücret alıyor. Şubat 2025 yılı için hesaplanan yoksulluk sınırı 75.973 TL idi.
5 yıl deneyimi olan basın emekçileri bile 33.526 TL ortalama maaş ile büyük kentlerde barınma maliyetlerini karşılamakta zorlanıyor.
İşten atılan gazeteci
Son araştırmayı yapan DİSK Basın-İş’in Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, daha önce 40 bin lira düzeyinde aylık bir ücret alan gazetecinin işten çıkarılıp yeni bir işe girmesi halinde asgari ücret düzeyinde işe başladığını söyledi.

Basın-İş Başkanı Turgut Dedeoğlu, kimi küçük işyerlerinde ve yerel gazetelerde de asgari ücret düzeyinde maaş ödenmesine rağmen çalışanlara o ücretin dahi bir kısmının geri iadesinin istendiğini belirtti.
Basın-İş Başkanı Dedeoğlu, RTÜK cezalarıyla muhalif kanalların ve gazetecilerin faaliyetlerine giderek son verilmesine çalışıldığını, yüksek cezalar nedeniyle bu televizyon kuruluşlarının da işçi çıkarmak durumunda kaldığını ifade etti.
Turgut Dedeoğlu, gazetecilerin öncelikle “sınıf bilinci”ne sahip olması gerektiğini belirterek “Arkadaşlarımız ne yazık ki kendisini işçi olarak görmüyor. Sendikal örgütlenmeye de sıcak bakmıyor. Oysa 1961’de 212 sayılı yasayla haklar kazanılırken yazı işleri müdürleri mücadelenin başını çekmiş, muhabirlere örnek olmuşlardı. Şimdi her düzeyde bir geri gidiş var”.
DİSK Basın-İş’in talepleri
DİSK Basın-İş Araştırması’nda gazetecilerin talepleri şöyle sıralındı:
1-Taban ücret uygulaması: Asgari ücret yerine mesleğe yeni başlayan bir basın emekçisinin kazandığı aylık ücret, asgari ücretin en az iki katı olmalı.
2- Deneyime göre ücret artışı: Her basın emekçisi, her yıl asgari ücret artışı kadar zam almalı. Ayrıca, her yıl için yüzde 3 deneyim farkı ve aynı iş yerinde geçirilen her yıl için yüzde 5 kıdem zammı uygulanmalı.
3- Toplu taşıma ücretsiz olmalı: Basın emekçilerinin kurum kartlarına, tüm şehirlerde toplu taşıma araçlarında ücretsiz geçiş hakkı tanınmalı.
4- Saha harcırahı: Sahada çalışan gazetecilere günlük en az 750 TL saha harcırahı ödenmeli.
5- Büyükşehirlerde ek destek: Büyükşehirlerde çalışan basın emekçilerine yaşam maliyetlerindeki artış göz önüne alınarak yüzde 25 büyükşehir tazminatı eklenmeli.
6- Sendikal haklar güçlendirilmeli: Basın sektöründe örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı, basın emekçilerinin sendikal hakları korunmalı ve genişletilmeli.