Yusuf Bey’i hatırlamak… Ölümünün 20. yılında…

KENTİN SESİ-MANİSA Yazıları

İletişimsizliğin, sıkışıp kalmış bireyin, yabancılaşmanın yazarı…

İki roman, bir hikaye kitabıyla Türk edebiyatına adını derince kazıttıran yazar…

Taşrayı, taşranın bunaltısını, bireyin taşradaki yapayalnızlığını yetkin bir biçimde kaleme getiren edebiyatçı…

Yusuf Atılgan’dan söz ediyorum.

Manisa’da doğup Hacırahmanlı kasabasında büyüyen, yıllarca Manisa ovasında çiftçilik uğraşını sürdüren, bu arada film izleyip kitap okumayı hiç bırakmadan romanlar yazan Yusuf Atılgan’dan.

Az ama öz yazanlardandı.

Yazmaktan çok okumayı ve yaşamayı sevenlerdendi.

Yusuf Atılgan ve romancılığı hakkında dergiler, kitaplar dolusu yazı yazıldı, söz söylendi.

Amacım bunca söylenen söz üzerine yeni bir şeyler söylemek değil.

***

Sadece bir sevinci paylaşmak istiyorum.

9 Ekim 2009 Cuma günü ve 10 Ekim 2009 Cumartesi günü Yusuf Atılgan’ı anıyoruz.

Ölümünün 20. yılında Manisa ve İzmir’de peş peşe düzenlenecek iki panelle Atılgan’ın romanlarını, hikâyelerini hatırlayıp konuşacağız.

Bir “vefasızlıklar tarihi”, “unutuşlar ve unutuluşa terk edişler tarihi” olan Türk edebiyatı tarihinde, 20 yıldır unutulan, savsaklanan bir anıt isimden özür dileyeceğiz.

Edebiyatçılar Derneği İzmir Temsilciliği ile Manisa Kültür Sanat Kurumu’nun işbirliğiyle düzenlenen panelde yedi konuşmacı söz alacak.

Hikâyeci Hasan Özkılıç, Şair Altay Ömer Erdoğan, CBÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. İrfan Murat Yıldırım, Yazar Şükran Yücel, Manisa Kültür Sanat Kurumu Başkanı Ahmet Çınar, Yusuf Atılgan’ın yakın dostları Yazar İhsan Bayram ve Eleştirmen Halil Şahan panele konuşmacı olarak katılacak.

9 Ekim 2009 Cuma günü Manisa Belediyesi Kültür Sitesi Meclis Salonu’nda düzenlenecek panelin ardından, Yusuf Atılgan’ın yaşadığı Hacırahmanlı kasabasına bir gezi düzenlenecek. Burada Atılgan’ın evi, adına açılan kitaplık ve kurucusu olduğu Hacırahmanlı Spor Kulübü’nün lokali ziyaret edilecek.

Manisa’daki panelin tekrarı 10 Ekim 2009 Cumartesi günü İzmir Kültürpark’taki İzmir Sanat Oditoryum Salonu’nda gerçekleştirilecek. Manisa ve İzmir’deki paneller 14.00’te başlayacak.

***

Son yıllarda şöyle bir durumla karşılaşıyordum:

1980’li yıllarda doğan ve Hacırahmanlılı olduğunu öğrendiğim genç dostlarıma, “Ooo demek Yusuf Bey’in memleketindensiniz” deyince, “Yusuf Bey mi, kim o, tanımıyorum, bizim kasabadan mı?” yanıtını almak beni buruyordu.

Üzülüyordum da.

“Yusuf Atılgan’ı söylüyorum, iki romanı var, hatta Anayurt Oteli filme uyarlandı. Sizin hemşehriniz” şeklindeki açıklama çabalarım ise umursamazlık duvarına çarpıyordu.

İşte böyle bir dönemde, Yusuf Bey’i anmak, romanlarını hatırlamak bizler için sadece bir vicdan rahatlatma seansı değil, bir ödevdir de.

***

Yazdıklarıyla bir “iletişim çıkmazına” işaret eden, “kendine ve topluma yabancılaşan bireyi” didikleyen Yusuf Atılgan, ölümünden sonraki yirmi yılda da, kalıcı ve yaşayan bir yazar olduğunu kanıtladı.

Şimdi sıra, biz okurlarında.

Yani Yusuf Atılgan’ı ve yazdıklarını algılayıp anlamlandırmakta.