Manisa, Manisa Olalı… AHMET ÇINAR (Manisa)

İsmet Paşa bile yıllar önce itiraf etmişti: "Bir yerde bir imar tadilatı yapılmışsa, birileri mutlaka o tadilattan nemalanıyordur."

Yani birileri bu işten para kazanıyordur.

Bu laf söyleneli yarım asrı geçmiş.

Durum değişti mi?

Asla.

***
2004 yerel seçimlerinde Manisa Belediyesi'ne yerleşen AKP'li yönetim, "üç koyup on üç alma" konusunda pek becerikli.

Sümerbank yağması 2006 ve 2007 yılları boyunca kentin gündeminde kaldı.

Ama 2008'de bu çok önemli yağma, unutturulmak, sümenaltı edilmek, gözden kaçırılmak isteniyor.

Kısaca anımsayalım. Neydi Sümerbank yağması?

Özelleştirme kapsamındaki Sümerbank Manisa Pamuklu Mensucat fabrikası, AKP'li Belediye Başkanı Bülent Kar'ın başkanı olduğu şirket tarafından satın alındı.

AKP'li, AKP'ye yakın ve AKP'ye teğet Manisalı 40 işadamının kurduğu şirketin adı Manisa Ortak Girişim Grubu AŞ. (Halk arasında bu şirkete Ortak Yiyişim Grubu dendiğini de hatırlatmak bilmem çiğlik olur mu?)

Belediye Başkanı Bülent Kar'ın başkanlığındaki bu şirket, Sümerbank'ı tüm arazi, bina ve tesisleriyle birlikte 3,5 milyon dolara aldı.

Hem de ne vaatlerle?

Manisalı gençlere istihdam sağlanacaktı, kent ekonomisi füzelenecekti, şehre bet ve bereket gelecekti vs...

Bu "tüccar" şirket, ta 1950'lerde halktan toplanan paralarla kurulan Pamuklu Mensucat fabrikasını 3,5 milyon doları "bastırarak" aldı.

Paralar bu kez Leyla'ya değil, kârlı bir işe bastırılıyordu!

Ne kadar kârlı bir iş olduğu bir hafta sonra anlaşıldı.

Çünkü 3.5 milyon dolara satın alınan (özelleşen) fabrika, hemen o hafta içinde tam 13 milyon avroya Hollandalı Redevco firmasına satıldı.

3.5 milyon dolar nerde, 13 milyon avro nerde?

AKP'li, AKP'ye yakın ve AKP'ye teğet 40 Manisalı girişimci, bir hafta içinde dünyanın hiçbir yerinde kolayca icra edilemeyecek bir hokkabazlıkla, "hap yapıp para kaptı."
Manisa kamuoyunda bu 40 girişimcinin adı, kısaca "kırk haramiler" diye anılmaya başlandı.

***

Bu "girişim", öyle dikkat çekti, öyle çuvala sığmadı ki, Başbakan Tayyip Erdoğan bile söz konusu özelleştirmenin durdurulması talimatı verdi.

Davalar açıldı, hukuki süreç başladı.

1950'lerden bu yana DP, AP, ANAP, DYP geleneğiyle yönetilen Manisa Belediyesi, bugün AKP'lilerin elinde.

Cumhuriyet tarihi boyunca Manisa'da "görevi zincirleme şekilde kötüye kullanma" suçundan hakim karşısına çıkan tek belediye başkanı AKP'li Bülent Kar oldu.

Hayırlı uğurlu olsun da... Şimdi AKP, bu Bülent Kar'ı yeniden Manisalılara "aday" olarak sunmaya hazırlanıyor.

2009 martında yapılacak yerel seçimde Bülent Kar'la kent halkından oy istemeye hazırlanıyor AKP.
Bülent Kar'ın yargılanıyor oluşu, yeni yeni davaların açılacak olması, kamuoyunda "Sümerbank yağmacısı" diye anılması filan, AKP'yi hiç mi hiç rahatsız etmiyor.

***

Tıpkı Şaban Dişli'nin içine düştüğü durumun, AKP yönetimini rahatsız etmemesi gibi.
Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin, iş takibi karşılığında 1 milyon dolar aldığı iddiaları ayyuka çıktı.

Bir arsanın imar durumunun değiştirilmesine aracılık ettiği ve bunun karşılığında para aldığı konuşuluyor Şaban Dişli'nin.

Silivri'de konut alanı bir arsa, 30 dönüm...

Köylünün elinden 3.4 milyon dolara satın alınıyor.

İşi kuranlarda bu para yok... Denizbank'tan kredi temin edilip ödeniyor.

Sonra arsa, belediye kararıyla ticari alana çevriliyor. Değeri artıyor.

Sonra gene belediye kararıyla inşaat alanı üç misli artıyor. Bir değer katlaması daha...

Ve işi planlayan ortaklar 18 ocak 2008'de 3 milyon 450 bin dolara aldıkları arsayı, üç gün sonra, 21 ocak 2008'de Kipa'ya 14.3 milyon liraya satıyorlar.

Yani üç gün içinde, ceplerinden tek kuruş çıkmadan, hiçbir zahmete girmeden tam 10 milyon dolar kazanıyorlar.

Dişli de, yanına partisinin yöneticilerini alıp basının karşısına çıkıyor, yani partisinin desteğinin arkasında olduğunu dosta düşmana gösteriyor.

Geçenlerde Nazlı Ilıcak da Şaban Dişli'ye verdi veriştirdi.

Bir AKP milletvekili hakkında Nazlı Ilıcak bile olumsuz şeyler yazmışsa, o koltuk o AKP'liye dar gelir.

***

Diyeceğim şu...

"İmar değişikliğiyle rant sağlama" konusunda AKP'liler müthiş bir beceriye, yeteneğe sahipler midir bilemiyorum ama...

Bu konularda acayip bir "meleke kesbettikleri" kesin...

DNA'larında ve de RNA'larında var böyle bir yetenek!

İşte Manisa, işte Şaban Dişli, işte AKP...