İngiliz Madenine Kıyak, Manisa’nın Tiyatrosuna Dayak…

KENTİN SESİ-MANİSA Yazıları

Manisa'dan iki haber...

Manisa'dan dediğime bakmayın... Aslında memleketin hâlini, hâlimizi anlatan iki somut gelişme...

***

İlk haber:

"İngilizlere ait nikel madeni için Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yer tahsisi yapılması tepkilere neden oldu. 267 bin ağaç kesilebilir." (Ozan Yayman, Cumhuriyet Gazetesi, 6 Mayıs 2009)

İkinci haber ise MHP'li Manisa Belediyesi'nin ilk icraatıyla ilgili:

"Tiyatroya tasarruf tırpanı... MANİSA Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda görevli ışık sorumlusu Alper Mutlu ile eğitmen- oyuncular Tayfun Şengöz, Nilgün Öğrük Alkan ve Türker Alpugan'ın işine son verildi. (M.Hakkı Özbayır, Hürriyet Ege, 6 Mayıs 2009)

Manisa Şehir Tiyatrosu'nu yoktan var eden Turgay Tanülkü'nün 30 Nisan'da sona eren sözleşmesinin de yenilenmeyeceği açıklandı.

***

İlk icraat AKP hükümetinin...

İkinci icraat MHP'li belediyenin...

İlk icraat AKP'li Çevre ve Orman Bakanlığı'nın...

İkinci icraat son seçimde Manisalı seçmenden aldığı yüzde 38.74 oy oranıyla yerel yönetimi devralan MHP'li Başkan Cengiz Ergün'ün...

Bu iki haberin birbiriyle ne ilgisi var denilebilir.

Oysa ki denilmemelidir.

Bu iki gelişmenin, birbiriyle o kadar ilgisi var ki... Bu iki olay birbiriyle o kadar iç içe geçmiş ki... Bir paranın iki yüzü kadar yakındır bu iki haber... Bir zihniyetin, bir bakış açısının, bir dünya görüşünün yansımalarını, titreşimlerini görürsünüz bu iki haberi peş peşe okuyunca...

İngiliz'e açılan kucak... Manisalıya atılan dayak demektir bu...

Emperyalist yağmaya çekilen kıyak... Manisa halkının kültür-sanat gereksinimine kızak demektir bu...

İki haberi ayrı ayrı değerlendirelim...

***

Manisa'nın Turgutlu ilçesine bir dağ var: Çal Dağı.

Gitmesek de görmesek de, o dağ bizim dağımızdır.

İşte o dağda nikel madeni işlemek isteyen İngiliz firması Bosphorus Nikel Madencilik'e orman arazisinin tahsisi yapıldı. Dolayısıyla firmaya verilen 2 milyon 56 bin metrekarelik alanda yer alan 267 bin ağaç kesilebilir.

Bu firma uzun süredir Turgutlu'da "deneme üretimi" adı altında çalışmalarını sürdürüyordu. Bu firma, Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan beklediği arazi tahsis iznini sağladı.

Eh, herhalde sağlayacak!

Yok bir de sağlamasın!

Memleket ekonomisini İngiltere icazetli Mehmet Şimşek'e teslim eden bir hükümet, Çaldağı'nı mı İngiliz firmasına vermeyecek!

Çevre ve Orman Bakanı Veyse Eroğlu imzasıyla 3 Nisan 2009'da yayınlanan tahsis belgesine göre Bosphorus Nikel Madencilik şirketine, 4. grup maden adı altında 2026 yılına kadar yer tahsisi yapıldı.

Bu haber İngiliz emperyalizmine kıyak kısmıydı.

***

Şimdi gelelim, Manisalının tiyatrosuna dayak kısmına...

Geçen yıl Athol Fugard'ın yaşanmış hayatlardan yola çıkarak yazdığı "Ada" adlı oyunu başarıyla sahneleyen... Güney Afrika'da bir ada üzerine kurulu cezaevindeki mahkumların esaretini, geçmişlerini, dik duruşlarını sahneye taşıyan... 3 Haziran'da, Nâzım Hikmet'in ölüm yıldönümünde "Nâzım'a Dair" adlı oyunu sergileyerek Manisalıların bir kez daha Usta'yla tanışmasına vesile olan... Fehim Paşa Konağı oyunuyla, para ve ün uğruna kapıkulluğuna soyunmayı meslek haline getirmiş herkesi eleştirerek nefis bir oyunculuk sergileyen... Ortaoyunuyla, Hacivat-Karagöz'üyle, meddahıyla geleneksel Türk tiyatrosunu canlı tutmaya çalışan ve Direklerarası geleneğini sürdürme kararlılığını gösteren...

Evet tüm bu güzel işleri, Genel Yayın Yönetmeni Turgay Tanülkü önderliğinde kotaran Manisa Şehir Tiyatrosu adeta cezalandırıldı.

Tanülkü Usta'nın sözleşmesi yenilenmedi.

Tiyatronun ışıkçısı ile üç eğitmen-oyuncusunun işine de son verildi. Neymiş? Tasarruf tedbiriymiş... Bu dört personelin evleri İzmir'deymiş, İzmir'e gidip gelişlerindeki yol masrafı Manisa Belediyesi'nin belini büküyormuş. O nedenle dört tiyatro gönüllüsünün işlerine son verilmiş. (Bilmeyenlere hatırlatalım: İzmir-Manisa 35 kilometre olup Türkiye'de birbirine en yakın iki il merkezidir.)

29 Mart öncesindeki AKP'li belediyenin yaptığı akıldışı harcamaların faturası, belli ki Manisa Şehir Tiyatrosu'na kesilmiş... Her işlenen günahta, kurban edilecek bir keçi aranır ya... AKP'li belediye yönetiminin günah keçisi de Şehir Tiyatrosu oldu demek ki...

***

Bu hafta başka bir şey yazacaktım, ama işte bakın neler yazdım!

2002'den beri AKP'nin haşarı çocuğu...

AKP kadrolarının "dili kemiksiz" elemanı...

Her konuşması, "Acaba şimdi kaç çuval inciri berbat edecek" diye dikkatle izlenen milletvekili...

Sorusunu beğenmediği gazeteciye, canlı yayında "şeyini şey ettiğiminin şeyi" diyebilecek kadar pervasız...

Laikliğin tarifinin yeniden yapılması gerektiğini söyleyecek kadar gözü kara...

Alaşehir ve Turgutlu'da hallerinden şikayet eden çiftçileri, "Terbiyesiz, otur yerine" diye azarlayacak kadar mağrur...

"Afrikalı zombiler" diyerek yılın gafı ödülüne hak kazanmış bir ayrımcı...

Ve Manisa'nın medâr-ı iftiharı (!) Bülent Arınç...

"Başbakan Yardımcısı" olmuş, onu yazacaktım.

Haftaya kaldı...