Gündeme gelmeyen sorun: Türban!

Başbakan “başörtüsü” diyor, muhalefet partisi lideri “türban”.
Kimisi türbana alışkın, kimisi başörtüsü demeyi tercih ediyor.
Ne denirse densin, nasıl tanımlanırsa tanımlansın, aynı kapıya çıkıyor.
“Türban sorunu” diye bir sorun var bu memlekette?
Memleketi yönetenlerin ağzında, türbanlı öğrencilerin ağzında, profesörlerin ağzında, sivil toplum kuruluşlarının ağzında, siyasetçilerin ağzında…
Herkes harıl harıl, bu sorunun nasıl çözüme kavuşturulacağını konuşuyor.
Türban sorunu…
Evet, böyle bir sorun var…

***

Bir de hiç gündeme gelmeyen, getirilmeyen, getirilemeyen bir sorun var.
O sorunun adı da, “türban sorunu”.
Ben de bazen, bu soruna kafa yorarken yakalıyorum kendimi.
Nasıl çözüme kavuşacak bu sorun?
Anadolu’nun dört bir yanında…
Evlerde, mahallelerde, kasabalarda, köylerde, varoşlarda böyle bir sorun var.

***

Türban takmak istemedikleri halde, aslında sokağa türbanlı çıkmak istemedikleri halde babalarının, ağabeylerinin, dedelerinin, amcalarının, dayılarının “örtülü” ya da “açık” baskısıyla, başlarını örtmek zorunda kalan gencecik kızların sorunu nasıl çözülecek?

***

Türban takmak istemedikleri halde yaşadıkları mahallenin, sokağın, apartmanın sakinlerince baskı altına alınan, türbansız sokağa çıktıklarında çatılan kaşlarla, tehdit kokan sözlerle karşılaşan genç kızların, kadınların sorunu nasıl çözülecek?

***

Türban takmak istemedikleri halde gittikleri okullarda, mecburen kaldıkları cemaat evlerinde, din dersi öğretmenlerinin, cemaat ablaları ve ağabeylerinin “tatlı-sert” uyarılarıyla türban takmak zorunda bırakılan öğrenci kız çocuklarının sorunu nasıl çözülecek?

***
Türban takmak istemedikleri halde kalacak yer bulamadığı için bir eğitim yılı da olsa cemaatlerin yönetimindeki öğrenci evlerinde yaşamak zorunda kalan ama sokağa atılmamak için, eğitim yılı ortasında, kış gününde evsiz, yurtsuz kalmamak için mecburen ikamet ettikleri evlerin kurallarına uymak zorunda kalan, başlarını örtmek zorunda hisseden kız öğrencilerin sorunu nasıl çözülecek?

***
Türban takmak istemedikleri halde gelin olarak gittikleri evlerde kocalarının, kayınpederlerinin, kayınvalidelerinin, aile büyüklerinin baskısıyla, zoruyla başlarını örtmek zorunda kalan gencecik gelinlerin sorunu nasıl çözülecek?

***

Türban takmak istemediği halde, türban taktığında kendisini iyi hissetmediği halde ya dayak yeme korkusuyla, ya dışlanma endişesiyle, ya evden kovulma tehdidiyle, gece yarıları gizli gizli ağlayan ama yine de ertesi günü istemeye istemeye sokağa başörtüsüyle çıkmak zorunda bırakılan kızların sorunu nasıl çözülecek?

***

Türban takmak istemediği halde, sırf “ağzımızın tadı bozulmasın” düşüncesiyle, sırf kocasıyla arası açılması diye, sırf babasından ya da kocasından dayak yememek için, başını örtmek zorunda kalan türbanlılarla dopdolu bu memleket!

***

Evet…
Böyle bir sorun var bu memlekette.
Adı türban sorunu.
Ve bu sorunu çözmek için kimse kılını kıpırdatmıyor.
Ne cumhurbaşkanı, ne başbakan, ne bakanlar, ne muhalefet partileri…
Kimse ağzını açıp da tek kelime etmiyor bu sorun hakkında.
Ne liberal aydıncıklar, ne özgürlük şampiyonu köşe yazarları, ne de anlı şanlı üniversite hocaları…
Bu türban sorununu çözmek için, bırakınız bir cümle kurmayı, gündeme bile getiremiyorlar bu sorunu.
Bu ülkede bir “türban sorunu” var.
Ama gelin görün ki, bu “türban sorununu” gündeme getiren bile yok.
Ne olacak bu “türban sorunu”?
Fikri olan var mı?

***

Özgürlük denildiğinde herkesin aklına gelen her nedense “türban takma özgürlüğü.”
Peki, “türban takmama”, “türban takmak zorunda bırakılmama” özgürlüğü hakkında…
Fikri olan…
Çözüm önerisi olan…
Acil eylem planı olan var mı?