RTE, çık minareden konuş

Sürekli olay çıkaran sonra da kendini haklı gören sorunlu tipler vardır ya.

Mafyatik olmaya özenen adam olay çıkarmak ister. Yolda, kendi halinde yürüyen adamın önüne dikilir.”Bana bir şey mi söyledin lan!” der.

Adam, “ben seni tanımam, bilmem. Niye bir şey söyleyeyim.”karşılığını verince, “yok ya, bir de söyleseydin ha!”diyerek  tekme tokat girişir.

RTE’nin yaptığı da buna benziyor.

Ben her şeye kadirim.Ben ne dersem o olur.Ben, benn.. diyor.

Seçimlere fiilen giren, bunun için her gün miting meydanlarından halka nutuk atarken, AKP iktidarı dışında tüm muhalefete karşı saldırgan bir tutum izliyor.

Durup dururken, “bana bir şey mi dediniz lan!” türünden duygular içinde.

Elinde Kuran, dini lider pozisyonunda, bir başka partiyi dinsizlikle suçluyor, örneğin Kılıçdaroğlu’na Kurandan ne kadar uzak olduğunu, Kuran’ı bilmezlikle itham ederken, HDP liderini de Zerduş’luk yanlısı olarak ilan ediyor.

Samsun’da diyor ki,”HDP ne diyor? Evet Taksim Kabe’mizdir diyor. Bunlara gereken dersi vermek lazım, verecek misiniz?”

Yanıt, “Eveet”

Ders vermek lazımmış. Sokağa söylüyor bunu. Ders vermeye, yani saldırmaya davet ediyor insanları.

Van’da devam ediyor.”Bastırdıkları afişlere bakın Musluklarından kan akıyor, kan.78 milyon olarak artık bu terör örgütünün güdümündeki siyasi örgüte gereken  cevabı verecek misiniz?”

Yanıt, eveet.

Halka sesleniyor. Talimat veriyor.

Linç kültürünün çok egemen olduğu bir ülkede söylüyor bunu.

Tam bir gün sonra HDP’nin Adana ve Mersin örgütlerinde eş zamanlı, aynı saatte bombalı paketler patlatılıyor.

Bundan önce de bu partinin seçim bürolarına 60 dolayında saldırı var.

Ama yakalanan yok.

Bu ülkede, içişleri bakanlığı, valiler, Mit neden var ve nerede? Bu saldırganlar neden yakalanmaz.

Ama dini lider, elinde kuran, 78 milyonu muhalefete saldırmaya davet eder, “bunlara gereken cevabı verecek misiniz?” diye seslenir.

Kuşkusuz bütün bunlar, seçime, seçim sonuçlarına yönelik açık müdahale.

Adana ve Mersin’deki bombalı paketlerden sonra Selahattin Demirtaş’ın yanıtı önemliydi. ”Mesaj alınmıştır, Seni Başkan yaptırmayacağız” dedi.

Aslında RTE’yi bir gün cami minarelerinden halka seslenirken görürsek artık şaşırmayacağız.

Çünkü O’nun anlayışına göre, Cumhurbaşkanı olarak her şey yapar, o her şeye kadirdir.

Kendisinin söylediği gibi O sadece vatana ihanetten yargılanabilir. Yolsuzluktan, hırsızlıktan, usulsüzlükten, anayasayı yok saymaktan, anayasal siyasal rejimi bekleme odasına koymaktan asla yargılanamaz.

Öyle diyor, öyle biliyor, öyle sanıyor.

Para sıfırlamaktan asla yargılanamaz. Öyle sanıyor.

Haa bir de yüzde 52 oyla iktidara gelen ve idama mahkum edilen Mısır eski Başkanı Mursi’ye benzemekten hoşnut.

“Benim sonum Mursi gibi olacakmış diyorlar”, “beni Menderes gibi asacaklarmış” diyor. “kefen giydim öyle dolaşıyorum” diyor.

Kendini böyle mağdur göstermeye, acındırmaya çalışıyor.

Mursi’ yi, Menderes’i kullanarak oy çalmaya uğraşıyor.

Ancak, Mısır’da idam kararı veren yönetimin en büyük destekçisi, kasası Suudi Arabistan yönetiminin de en büyük dostu, kankası.

Yaşamında bir gün olsun Mısır’dan, Suudi Arabistan’dan Demokrasi, İnsan hakları, kadın hakları talep etmek aklına gelmez.

Siz her şeye kadirsiniz.

Siz en iyisi cami minaresinden günde 2-3 posta konuşun. Yüksel ki yerin burası değildir. Yanına da Bilal’i al.Gemicilik sektöründe ilerleyen onun da bilgisi, görgüsü artsın.

Kefeni de bir yana bırakın. Korkmayın, bunlar vatana ihanete girmez.