Haydi, açın şu paketi görelim

Askeri birliklerde büyük salonlara doldurulan erlere moral vermek, eğlendirmek amacıyla sık sık, “aç-aç” adı verilen geceler yapılır. Dansöz gelir, müzik eşliğinde yavaş yavaş soyunur. Eşlerinden, sevgililerinden, daha doğrusu kadınlardan uzak askerler de alkışlar eşliğinde “aç-aç” diye tempo tutarlar.

Dansöz nazlanır gibi yapar ancak sonunda slogana uyarak “oldukça” açılır. Sahneye atılan erlerin şapkalarını öper, vücuduna sürer, geri fırlatır. Sonra sahneden çıkıp kaybolur gider.

Askerlik yapan herkes bilir ki, moral geceleri iyidir.

Şimdilerde bütün gözler, kulaklar ve dikkatler iktidarın açacağını belirttiği, bir süredir gündemde tuttuğu ama bir türlü açmadığı Demokrasi Paketi’nde.

Uzun süreden beri üzerinde çalışıyorlarmış.

Bugün, bu hafta derken Başbakan, bu ay sonunda paketi açacağını söyledi.

Kamuoyunda, medyada içeriğinden çok “paket” olgusunun kendisi, yani kutusu konuşuluyor.

“Haydi aç, aç” diye tempo tutuluyor.

Yavaş yavaş da olsa artık açma aşamasına gelindi.

Hükümetin en yetkili ağızlarına soruluyor, “ne var pakette” diye. Bilmiyorlarmış, son şeklini Başbakan verecekmiş.

İktidarın uygun görüp seçtiği Akil İnsanlar’ın düştüğü madara duruma benziyor.

Akillere, çözüm sürecinde, “ne yapacaksınız, ne anlatacaksınız” diye sorulduğunda, “Biz bir şey bilmiyoruz, çözüm konusunu Başbakan biliyor. Biz sadece gezip halka görüneceğiz, onları dinleyeceğiz, taleplerini alacağız” diyorlardı.

Sünnet çocukları gibi gezdirilip dolaştırıldılar. Hükümetin propaganda timi gibi görev yaptırıldılar. İktidar cin. Kullandı attı.

Kimileri, şimdilerde “aç, aç” temposu eşliğinde “Demokrasi Paketi”nden keramet, yani şapkadan tavşan çıkmasını bekliyor.

Yine bir abra kadabra, hokus pokus süreci.

Seçime kadar vaziyet idare edilecek, “demokrasi aşığı” numaraları çekilecek, göz boyanacak.

Düne kadar ben de böyle düşünüyordum.

Ancak dün akşam, Başbakan’a çok yakın olduğunu söyleyen bir şahsiyetle özel bir yemekte buluştum, saklanan Demokrasi Paketi’ni aldım!

“Off the Record” dedi, yani “yazılmamak kaydıyla anlatıyorum” dedi.

Ancak dayanamadım, off’u, record’u bir yana bıraktım, yazmaya karar verdim.

Siz de göreceksiniz ki yeni paket gerçekten çok önemli ve şaşırtan maddeler içeriyor.

Pakette yer alan maddelerin bazıları şöyle:

• Kenan Evren’in getirdiği YÖK kaldırılıyor. Özerk Üniversite dönemi geliyor.

• Çok önem verilen milli iradenin sandığa yansıması için seçimlerde yüzde 10 baraj kalkıyor.

• Darbe dönemlerinin ürünü olan özel yetkili mahkemelerin verdiği kararlar yok sayılıyor. Basın, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki yasal ve fiili baskılar onarılıyor, cezaevlerindeki 65 gazeteci serbest bırakılıyor.

İktidarın eteklerine yapışarak gazetecilik yapanlar, “biraz onurlu ve bağımsız gazeteci olun” diye uyarılıyor.

• Cemevleri ibadet hane olarak tescil ediliyor. Diyanetten destek veriliyor.

• Zorunlu din dersleri kaldırılıyor.

• Sendikal hak ve özgürlükler sağlanıyor.

• Kürtçe konuşma ve eğitimin önündeki engeller kaldırılıyor.

• Suriye konusundaki savaşçı dış politika terk ediliyor. El kaide, El Nusra, Müslüman Kardeşler, ÖSO gibi örgütlerle ilişkiler donduruluyor. İsyancılara kimyasal silah dahil hiçbir destek verilmeyecek. Türkiye’deki silahlı savaşçılar sınır dışı edilecek. Sadece, mülteci durumuna düşen, savaş mağduru sivil halka yardım edilecek.

Parasız eğitim hakkı ve özgür üniversite istediği için cezaevlerinde tutulan tüm öğrenciler serbest bırakılacak. Gezi eylemlerinde yasaların öngördüğü gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan vatandaşlara terör uygulayan, cinayetler işleyen güvenlik güçleri ve bunlara emir verenler tutuklanıp cezalandırılacak.

• Uludere’de 34 köylüye bombalama emri verenler, sıfatı ve makamı ne olursa olsun yargı önüne çıkartılacak.

Bana anlatılanlar böyle uzayıp gidiyor.

İnanmakta tereddüt ettim. Bazı tanıdıklar, “bir gün de ön yargılı olma, hükümetin yaptığı iyi bir hizmete bir gün olsun sahip çık” derler diye de endişe ediyorum.

Yine de inanmak istiyor insan.

Belki arkalarından, “İktidarlarının son demlerinde, delikanlı davrandılar, ülkeyi demokratikleştirmek istediler ama ömürleri yetmedi” dedirtmek istiyorlar.
Hadi bakalım, açın paketinizi de görelim. Bir gün olsun utandırın bizi.

Bana bu paketi, sırrı veren kişiyi mi soruyorsunuz?

Bir daha göremedim. Son olarak aldığım haber, Bulgaristan sınırını geçmeye çalıştığı şeklindeydi.