Cami-cemevi ve Alevi ağaları

Dinleyin, Prof. İzzettin Doğan,

Bir konuşmanın şu kısa bölümünü iyi okuyun.

Fethullah Gülen diyor ki:

“Tunceli Alevileri aslında Nuseyri olup, Ermenilerin ve Süryanilerin karışımı olan bir topluluktur. Esasen bunların dini yoktur. Dinsizdirler.”

İnternete girenler bu açıklamayı görür.

Alevi ileri geleni diye ortada dolaşan İzzettin Efendi, bu kez F. Gülen ile kolkola, “cami, cemevi projesi” ile ortaya çıktı.

Geçmişte de Çiller-Erbakan iktidarıyla içli dışlı olan bu zat, şimdi de AKP’nin çalışma bakanını, sağcı, parababası, CHP Milletvekili Sinan Aygün’ü de yanına alarak Mamak’ta “cami-cemevi” projesinin temelini atıyor.

Bunlar yetmemiş, yanına ayrıca aylardır ülkede terör estiren, ölümlere neden olan iktidarın polislerini, TOMA’sını, panzerlerini de alıp gelmiş.

Bu polislerin görevi de projeye karşı çıkan bölge halkını şiddet, zor kullanarak dağıtmak, yaralamak, gözaltına almak.

Bu Prof. el ele verip temel attığı bu iktidar elemanlarının ezelden beri Alevi düşmanı olduğunu, K. Maraş, Sivas, Çorum katliamlarında ve son olarak Madımak Oteli’nde aydınların yakılmasında bunların yandaşlarının rolü olduğunu bilmiyor mu? Tekbir getirerek aydınlarımızı yakanları savunanları bunlar vali, milletvekili yapmadı mı?

Bunu bile bile bunlarla neden ortak iş yapar?

Aslında bu soruya en iyi ve kısa yanıtı, bu temel atmaya en doğal tepkiyi yurtdışında master yapan genç arkadaşım Ebru Orhan Facebook’ta vermiş, diyor ki:

“Bunlar engerekler ve çıyanlardır, tanı bunları tanı da büyü, ruhun şad olsun Ahmet Arif.”

Daha ne desin?

12 Eylül’de Kenan Evren’e ve askeri yönetime “minnettarlığını” yazan, şimdi iktidarın parçası olan F. Gülen, bugün bir İzzettin bulmuş cemevlerini, camilerin müştemilatı, mutfağı, bahçesi haline getirmekle görevlendirmiş.

Geçtiğimiz Pazar günü, TV 8’de cemaatin 3 adamı, İzzettin Doğan ile protestolara neden olan cami-cemevi projesini konuşuyorlar.

Programda nasıl da güzel anlaşıyorlar. Sanki hepsi aynı anadan doğmuş, aynı dölün evlatları, aynı siyasi hareketin elemanları.

Birisi Fatih Üniversitesi’nde doçentmiş. Diyor ki, “Aslında biz müslümanlar olarak camiye gidiyoruz. Aleviler de camiye gelmeliler. Biz de ihmal ettik. Caminin yanında cemevlerine de sık sık gitmemiz lazım. Oradakileri anlamamız gerekir.”

Bakın şuna!

Cemevleri yolgeçen hanı mı?

Kenan Evren’in kankası olup zorunlu din derslerini Anayasa’ya, yasalara koyacaksınız. İktidardasınız ama kaldırılsın denilince, “olmaaz” diyeceksiniz. Bırakın zorunlu din derslerini kaldırmayı, tüm orta öğretimi imam hatipleştirmeye çalışıyorlar.

Kimlerle işbirliği yaptığınızın farkında mısınız?

Hem Alevileri düşman göreceksiniz, patronunuz onlar dinsizdir diyecek. Katliamlara, saldırılara ses çıkarmayacaksınız, sonra da cinayet işlenen yere dönen katiller gibi cemevine gidip orada örgütlenmeye, adam ayarlamaya çalışacaksınız.

Size gerek yok, yorulmayın.

Aleviliği, siyasal çıkara, ticarete, makama dönüştürmek için ortalıkta fır dönen, her iktidara yamanma yarışı veren, delege ağalığı gibi, Alevi ağalığı yapan bir hayli uyanık var piyasada.

İzzettin Bey bu konuda yalnız değil. Bir Alevi örgütü yöneticisi Fermani adlı biri daha var örneğin. Mesut Yılmaz döneminde ANAP’ın kapısından ayrılmamıştı. Şimdilerde de Başbakan’ın “büyük” hizmetlerini anlatmakla meşgul.

Ancak İzzettin Bey bir adım önde. Başba-kan’ın propaganda timi gibi çalışan İzzettin Bey, akil adam yapıldı. Şimdi de cemevlerini camilere monte etmekle görevli.

Alevilerin büyük bölümü Cem Vakfı’nın Başkanı ile pek çok konuda karşı karşıya geliyorlar. Zaten bu Prof.’un görüşleri değer bulsaydı, Alevilerin ezici çoğunluğunu temsil eden ve ortak hareket eden, yurt içinde ve dışında birçok alevi dernekleri ve federasyonları kurulmazdı.

Bir de geçen dönemin CHP Tunceli Milletvekili vardı. Adı Sinan Yerlikaya. Parti yönetiminde görev alamayınca törenle AKP’ye geçti. Geçen hafta AKP Tunceli İl Başkanı yaptılar.

Tunceli sokaklarında yere bakarak yürürken, Dersimliler bu adamı birbirine gösterip, “bu da bizim Caş’ımız” (Caş=hain) diye konuşuyorlar.

Yani, Truva atı bulmak o kadar zor değil.

Ancak, bağımsızlık, demokrasi ve emek mücadelesinde yer alan ve ağır bedeller ödeyen Alevi toplumunu sermaye iktidarlarına, emek düşmanlarına, dinci, mezhepçilere pazarlayamayacaklar.

Alevileri celladına aşık durumuna sokamayacaklar.

Tuzluçayır halkı bunu gösterdi.

Temel atmaya gelenler Turzuçayır halkının tepkisi karşısında korumalar ve zırhlı araçlar eşliğinde “kaçarak” uzaklaştılar Mamak’tan.