Ataşehir Belediyesi önünde direniş sürüyor

Ataşehir Belediyesi'nde çalışan DİSK üyesi iki işçi, gerekçe gösterilmeden sendikal faaliyetlerinden ötürü işten çıkarıldı. Belediye'nin önünde 27 gündür direnen işçiler mahalle mahalle gezip yaşananları herkese anlatacaklarını dile getirdi. Hak arama mücadelesi verenlerin bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan işçiler, arkadaşlarının üzerinde çok baskı olduğunu, yaklaşık 400 işçinin…

soL - Neslihan Koçaslan

Ataşehir Belediyesi'nde çalışan DİSK üyesi iki işçi, gerekçe gösterilmeden işten atıldı. 27 gündür Ataşehir Belediyesi önünde direnişlerini sürdürüyorlar. 

Ataşehir Belediyesi'nde çalışan DİSK'e bağlı işçiler Destek Hizmetleri Müdürlüğü Temsilcisi Melike Şahin ve Güvenlik-Sen Temsilcisi Alişan İpşiroğlu, Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 Nolu Şubesi ile belediye önünde bir basın açıklaması düzenlemiş, işe iadelerinin gerçekleşmesini istediklerini, aksi halde oturma eylemlerinin süreceği söylemişti.

Melike Şahin ve Alişan İpşiroğlu yaşadıklarını soL'a anlattı:

İşten neden çıkarıldınız? Talepleriniz neler?

Melike Şahin/ Genel-İş iş yeri temsilcisi: Ataşehir Belediyesi'nden 4 Ekim tarihinde sebep gösterilmeden işten çıkarıldık. Burada 27 gündür direniyoruz, belediyenin önündeyiz. Bizim işten çıkarılma sebebimiz tamamen sendikal faaliyetler. Maaşlarımızda sıkıntılar vardı, geç ödemeler yapılıyordu. Maaş ödemelerinin düzeltilmesi, işçilerin çalışma koşullarının düzeltilmesi, iş sağlığı ve iş güvenliğine uygun hale getirilmesi. Bunları sesli dile getiridik. Bundan kaynaklı olarak işten çıkarıldık.

Taleplerimiz açık ve net:

-İşlerimizi geri istiyoruz.
-Maaşlarımız düzenli yatsın
-İşçilerin çalışma koşulları düzeltilsin.

Alişan İpşiroğlu/Güvenlik- Sen İş yeri temsilcisi: 4 Ekim 2019'da uyduruk bahanelerle işten çıkarıldık. Türkiye işçi sınıfının artık alışık oldukları bahaneler. Türkiye'de sendikalı olmak artık suç. Müdürler başkanlar, savcı ve hakim artık. Karar merkezi bunlar olmuş artık. Kafalarına göre karar verip çıkarıyorlar. Suçumuz sendikalı faaliyette bulunmak. Ben güvenlik görevlisiyim. Aynı zamanda Güvenlik-Sen temsilciysiyim.

'12 SAAT ÇALIŞIYORUZ 8 SAATLİK ÜCRET ALIYORUZ'

Güvenlik görevlilerinin verilmemiş hakları vardı. 2018'den kalan yemek ücretlerimiz duruyor. 2018'in Nisan ayından bu güne mesai ücretlerimiz yanlış hesaplanıyor. Daha Ağustos ayında düzenlendi. Düşünün ki geriye dönük 15 aylık mesai ücreti var. 170 güvenlik görevlisi var, mesai ücreti 90 TL'den 200 TL'ye çıktı. 110 liralık çok büyük bir fark. Yine dini ve resmi bayramlarda özellikle gece çalışan güvenlik görevlilerine yanlış hesaplamalar yaptılar. 12-36 vardiyalı sistem üzerinden çalışıyoruz. Çalıştığımız gün 12 saat çalışıyoruz, ama bizi 8 saat üzerinden hesaplıyorlar. Burada her gün için 4 saatlik bir kayıp var. Bu sorunları yazılı dilekçe ile dile getirdik. Ya yazılı cevap vereceklerdi, ya da ödemeleri yapacaklardı. Hak aradığımız için işten çıkarmayla karşı karşıya kaldık.  Sıkıntılarımızı dile getirdiğimiz için işten çıkarıldık. Mücadelemize devam ediyoruz. 27 gün oldu. 

'EKONOMİK KRİZİN BEDELİNİ İŞÇİLER ÇEKMEK ZORUNDA DEĞİL'

Belediye ile yapılan Toplu İş Sözleşmesi'nde bu maddeler yazmıyor mu? Bunlara neden uyulmuyor? İstanbul'da başka belediyelerde de yakın zamanda sıkıntılar yaşandı. 

Melike Şahin: 1 Temmuz itibariyle Ataşehir Belediyesi ile Toplu İş Sözleşmesi imzalandı. Bu sözleşmeye uyulsun istiyoruz. İş veren TİS'i yokuşa sürüyor, ekonomik krizi bahane ediyor. Maaşları ödeyemeceğini söylüyor. Biz işçiler yaratmadık ekonomik krizi, bunun bedelini biz işçiler çekmek istemiyoruz. İSİG ile ilgili de her zaman yapacağız, edeceğiz deniliyor ancak adım atılmıyor. Dış birimlerde çalışan arkadaşarımız cidden kötü koşullarda çalışıyor. Elektrik yok, su yok. Temiz değil çalışma ortamı, içme suyu dahi yok. Hepsinin meslek hastalıkları var. Bunların düzeltilmesini istiyoruz.

Yakın zamanda görüşme olmadı. Ataşehir Belediyesi bizimle görüşmüyor hatta bizim belediyenin içine girişimizde yasaklandı. Taşerondan kurtulmak istedik, şimdi taşerondaki günlerimizi arar olduk maaşlarımız yatmıyor.

'ÇALIŞANLAR ÜZERİNDE ÇOK BÜYÜK BASKI VAR'

Çalışanların desteğini alıyor musunuz? İçerideki işçilerin durumu nasıl?

Alişan İpşiroğlu: Araçları çektiler, alanımızı daralttılar. İçeride çok büyük bir sıkıntı var, baskı var. Bırakın arkadaşlarımızın yanımıza gelmesini, bizle konuşması dahi yasak. Çok büyük bir baskı var üzerlerinde. Sosyal medyadan beğeni ve yorum yapamıyorlar. Arkadaşlarımız halimizi hatırımızı soramıyor, bu derece.

Lavaboya gitmemize izin vermiyorlar. Kamu kuruluşunda bu nasıl açıklanır bilemiyorum. Sonuçta kimsenin şirketi değil burası. Belediyeler yöneten kişilerin değil halkındır, kamu kurumları hep öyledir. Halka hizmet için vardır. 

Dış birimlerde çalışanlar daha fazla destek oldular, onlara daha fazla ulaşabiliyoruz. Bir günlük iş bırakma eylemi yapıldı. Maaş ödemelerinde 2 aydır sıkıntı yaşanıyor. Taksitler halinde ödeniyor maaş. İnsanların parası çarçur oluyor. Bu bir uyarıydı, daha uzun süreli yapabilirler. 

'CHP KENDİSİYLE ÇELİŞİYOR'

Parti bazında baktığınızda CHP'nin 'Hak, hukuk, adalet' ve  'Konuşan Türkiye' söylemleri vardı. Bunların hepsini boşa çıkardılar. İşçiler üzerinden müthiş bir baskı var. Yaklaşık 400 işçi sendikadan istifa ettirildi. 

Mahir Kılıç açlık grevinde, bunu nasıl görmezden gelirsiniz. Nasıl bir adalet anlayışınız var sizin?

'İMAMOĞLU GELDİ UĞRAMADI BİLE, GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ HERŞEY GAYET GÜZEL'

Söylemlerinizle çelişiyorsunuz. Bugün Ekrem İmamoğlu geldi. Gördüğünüz gibi her şey gayet güzel.  Buraya uğramadı bile. 

DİSK CHP ile iç içe ama DİSK'i ekarte etmeye çalışıyorlar. 27 gündür partiden muhattap bulamadık. Biz burada direniyoruz. Arzu Çerkezoğlu, Battal İlgezdi'yle açılışa katılıyor, görüntü veriyor. İşçi lideriyseniz, refleks göstermek zorundasınız. Yaptıkları yanlış, bunları yaşıyoruz. 

Mahallelere, pazarlara ineceğiz. Bildiriler bastıracağız, derdimizi tek tek anlatacağız.