Barışlar için özgürlük talebi: Salgının cezaevinde yayılması engellenemez

Cezaevlerinde hijyen koşulları koronavirüse uygun değil. Silivri'de koronavirüs vakası görüldüğü iddia edildi. Tutuklu bulunan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu için avukatları tahlyie talebinde bulundu.

Tutuklu bulunan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu için avukatları tahliye talebinde bulundu.

Avukat Hüseyin Ersöz, koronavirüs ile ilgili ceza infaz kurumlarında alınan önlemlerin elverişli olmadığını belirterek, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın tahliyelerine karar verilmesini istedi.

Avukatlar tahliye talebini içeren dilekçelerinde talebin gerekçesi için şu ifadeleri kullandı: "Dünya genelinde baş gösteren salgın hastalığın cezaevi koşullarında doğuracağı yaşamsal riskler yanında tutuklanmaları ile müvekkillere isnat edilen suçun dayanağı kabul edilen haberin tarafsız gazetecilik dışında bir amacının olmamasından kaynaklı orantısızlık sebebiyle, gerekirse birden fazla adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle Müvekkillerimizin tahliyelerine karar verilmesi..."

'MÜVEKKİLLERİN HAKSIZ TUTUKLULUĞU DEVAM ETMİŞTİR'

Dilekçede, Pehlivan ve Terkoğlu’nun tutuklanmasına gerekçe gösterilen habere ilişkin hukuki tespitlere de yer verilerek şunlar söylendi: 

“Müvekkiller Barış TERKOĞLU ve Barış PEHLİVAN, soruşturma konusu odatv.com’da yayınlanan haberin suç teşkil ettiği gerekçesiyle sırasıyla 05 Mart 2020 ve 06 Mart 2020 tarihlerinde tutuklanmışlardır. Müvekkillerin atılı suçun faili olmadıkları, bunun fiili ve hukuki olarak imkansız olduğu, atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmediği ve bu cihetle Müvekkillerin nasıl hukuka aykırı şekilde tutuklandıkları ve halen haksız olarak tutuklu bulundukları, soruşturma dosyasına sunmuş olduğumuz dilekçelerde detaylıca açıklanmıştır.

Ne var ki; soruşturma konusu Odatv haberi hiçbir “ifşa” niteliği taşımazken, sayısız medya kuruluşu ve internet haber sitesi tarafından günler hatta haftalar öncesinde MİT mensubu şehitlerimize ilişkin oldukça detaylı bilgiler paylaşılmışken, Odatv haberinde şehitlerimiz yüceltilmek istenmiş ve hiçbir suç kastı ortaya konmamışken; tüm bu açık gerekçeler göz ardı edilerek Basın Kanunu kapsamında kalan, katalog suçlardan olmayan ve alt sınırı 3 yıl, muhtemel infaz süresi 8 ay olan atılı suç çerçevesinde tahliye taleplerimiz soyut gerekçelerle reddedilmiş ve Müvekkillerin haksız tutukluluğu devam etmiştir.”

'SALGININ CEZAEVLERİNDE YAYILMASININ ENGELLENMESİNİ İMKANSIZ'

Avukatların sunduğu tahliye dilekçesinde salgının cezaevlerinde yayılmasının engellenmesinin imkansızlığına dikkat çekilerek şöyle denildi:  

“Her ne kadar Adalet Bakanlığı tarafından Ceza İnfaz Kurumlarında KOVİD-19 salgınını önlemek maksadıyla birtakım önlemler alındığı ifade edilmişse de Türkiye’deki cezaevlerinde “sosyal mesafe” yaratılmasını engelleyecek şekilde 300.000’e yakın hükümlü/tutuklu bulunmakta, sıcak su, dezenfektan ve benzeri imkanlara erişim kısıtlı olmakta ve bu hususlar salgının cezaevlerinde yayılmasının engellenmesini imkansız kılmaktadır. Yanı sıra, Avukat ve ziyaretçi görüşlerinin iptal edilmesi ve kısıtlanması gibi hükümlü ve tutukluları psikolojik bir bunalım ve yıkım ile karşı karşıya bırakacak önlemler de ne elverişli ne de orantılıdır. Türkiye Barolar Birliği’ne bağlı 32 baronun da altını çizerek tutukluluk hallerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladığı bu faktörler, Anayasa ile koruma altına alınan basın ve ifade özgürlüğü hiçe sayılarak haksız şekilde tutuklanmış olan Müvekkiller hakkında yeni bir değerlendirme yapma ve adli kontrol tedbirlerini yeniden ele alma zorunluluğunu açık şekilde ortaya koymaktadır.