Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk... Hiroşima'nın 76. yılı

ABD'nin güç gösterisi ve silah denemesi için gerçekleştirdiği insanlık tarihinin ilk nükleer katliamının ardından tam 76 yıl geçti.

Haber Merkezi

1945 yılında, dünyayı kasıp kavurmuş olan savaşta Japonya teslim olmanın eşiğindeyken ABD mevcut çatışmayı insanlık tarihinin bugüne kadar gördüğü en büyük sivil katliamlarından birini gerçekleştirmek için bir fırsat olarak görmüş ve sadece bir bombayla bir kaç saniye içerisinde binlerce insanı öldürmüştü.

Bombanın düşmesinin ardından sadece dört ay içerisinde Hiroşima'da 146 bin kişi yaşamını yitirdi, yarısına yakını bombanın düşmesinden sonraki 24 saat içinde...

Hiroşima'da gerçekleştirilen katliamdan üç gün sonra ABD, bu sefer Nagazaki kentine, bir atom bombası daha attı. Dünya tarihinde atom bombasının ilk ve son kullanımı olan katliamlarda çoğu sivil olan 226.000 kişi öldürülmüştü.

Seyreltilmiş uranyum başlıklı silahlar daha sonra ABD tarafından Irak ve Yugoslavya'da sivillere karşı kullanıldı.

Atom silahının kullanılmasının herhangi bir askeri veya stratejik öneminin bulunmadığı kanıtlanmışken ABD'nin bu adımının 2. Dünya Savaşı sonrasında oluşacak düzende 'düşman' olarak gördüğü SSCB'ye gözdağı vermek için atıldığı artık biliniyor.

Nitekim, izleyen yıllarda ABD ve İngiltere'de Churchill gibi isimlerin de katıldığı bir fikir şöyle özetlenebilir: "Sovyetler atom silahına ulaşmadan elimizdeki ve bu süre içinde üretebileceğimiz bombalarla onları teslim alalım." Bu konuda detaylı bir tarihçe Yazılama yayınlarından çıkan "Churchill ve Bomba" kitabında yer alıyor.

Nâzım'ın kaleminden

Atom silahının kullanılmasından sonra bölgede hayatta kalan insanlar için de yaşamak bir mücadeleye dönüşmüştü. Yüksek radyasyondan kaynaklı kanser vakaları, sakat doğumlar, bebek ölümleri artarken 12 yaşında kanserden hayatını kaybeden Sadako Sasaki öleli ise 66 yıl oldu.

Nâzım Hikmet'in, Hiroşima’ya atom bombası atıldığında sadece iki yaşında olan, 12 yaşına geldiğinde kan kanseri teşhisi konulan Sadako Sasaki anısına yazdığı dizeler dünya dillerine çevrildi, şarkılara söz oldu.

Kız çocuğu

Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.

Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.

Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.

Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.

Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.

Hiroşima yalanları ve gerçekleri...

soL'da daha önce Hiroşima katliamı üzerine kaleme alınan yazıları okurlarımıza yeniden hatırlatıyoruz:

Cemil Fuat Hendek