Bugün 6 Ağustos! İnsanlık tarihinin yüzkarası bir askersel harekâtın 74'üncü yıldönümünde Hiroşima ve Nagasaki kurbanları anılıyor.
Büyük suçları örtmek ancak büyük yalanlarla mümkün olabilir. ABD'nin 2. Dünya Savaşı sonunda işlediği büyük insanlık suçunu örtbas etmek için de ürettikleri yalanı bitmez tükenmez biçimde tekrarladılar. Öylesine ki, o dönemi yaşayanlar yaşadıklarını unuttular, yeni nesiller ise gerçeği öğrenemediler. Böylece dünya kamuoyu bu yalanı “en derin hakikat” olarak kabul eder oldu. Fakat suç öylesine büyük ve asla zaman aşımına uğratılamayacak kadar alçakça ki, halen uyduruk, yalana dayanan tarih tezleri yazdırmak, kahramanlık filmleri çektirmek zorundalar.
Yalan derken... Felâketin (suçun) büyüklüğünü örtmek için küçülterek verilen sayılar değil konumuz. ABD Genel Kurmayı ve Başkan Truman ne denli büyük bir hasar yaratacağını ve nice insan hayatına malolacağını hesaplayarak atom bombası yüklü savaş uçağını Hiroşima'ya doğru yola çıkardıklarında Naziler çoktan yenilmiş, Reichstag'a Orak-Çekiç'li Kızıl Bayrak dikilmiş, Avrupa'da savaş bitmiş, Mussolini bacağından asılmış, Hitler intihar etmişti. Pasifik'te ise Japon donanması manevra yapamaz hale gelmiş, hava kuvvetlerinin doğru dürüst uçağı kalmamış, Japon endüstrisi felç olmuştu.
Japonya'nın tek büyük kara ordusu Kwangtung Ordusu ise, kendisinden birkaç kat üstün asker sayısı, mukayese edilemeyecek derecede gelişkin silah ve donanımının yanısıra kara savaşında çok deneyli komutanları olan ve çoktan durdurulamaz biçimde Mançurya'ya girmiş bulunan Kızılordu karşısında çaresiz durmaktaydı. Komutanlar teslim olmaya -belki aynı zamanda harakiri yapmaya- hazırlanmaktaydı. Kızılordu da hazırlık halindeydi: Birkaç gün içinde başlatılacak olan büyük taarruz, “Ağustos Fırtınası” için...
Bu durumu ABD ve İngiltere Genel Kurmayları en ince ayrıntısına dek biliyorlardı. Japonya pratikte kıpırdanamaz durumdaydı ve savaşı kaybetmişti. Buna rağmen...
Önce Hiroşima ve korkunç sonuçları apaçık ortada olduğu halde 3 gün sonra Nagasaki!
Grimm masallarının kahramanı “cesur Terzi” gibi gururla ilan ettiler: “İki vuruşta sayısız ölü!” Ve 2. Dünya Savaşı'nın bu sayede bitirilebildiğini iddia ettiler. Aslına bakılırsa, anında ölenlerden sonra etkileri yıllarca sürecek ve daha nice kurbanlar alacak olan bir insanlık suçu işlenmişti.
Anlatılan yalanlara kanmıyoruz. Yalan örtüsünü kaldırıp altında gizledikleri gerçeği görüyoruz.
Son bir not: Bence ABD'nin attığı iki atom bombasının asıl hedefi Japonya değildi. ABD Hiroşima ve Nagasaki'ye bombaları “asıl düşman” Sovyetler Birliği’ne ve bu arada kendi müttefiklerine de bir işaret vermek için atmıştır: “Artık emperyalist hiyerarşinin en tepesinde, elimdeki nükleer güçle yenilmez hale gelen BEN duruyorum!”
