Küba'da turizm sektörü: Küba ekonomisini ve halkın yaşam kalitesini nasıl etkiliyor?

"Devrimin düşmanları, turizmin ülkemiz için ne kadar yaşamsal ve halkımızın refahı için ne kadar önemli olduğunu biliyor. Bu yüzden sürekli saldırıyorlar."

Haber Merkezi

1

Turizmin Küba ekonomisi ve halkın yaşam kalitesi üzerindeki etkisi 27 Mayıs 2025 Salı günü yayınlanan televizyon programı Mesa Redonda’da tartışıldı.

Programa katılan Ekonomi ve Planlama Bakanlığı Genel Planlama ve Geliştirme Müdürü Susset Rosales Vázquez, Ulusal Su Kaynakları Enstitüsü Başkan Yardımcısı Javier Toledo Tápanes, Fruta Selecta Ticaret Şirketi'nin Genel Müdürü William Díaz Dueñas, Gran Caribe Otel Grubu’nun Pazarlama Bölümü Başkan Yardımcısı Yosjady Ferrer, Halk Kamp Alanları (El Campismo Popular) Birinci Başkan Yardımcısı Gabriela Molina’nın görüşlerini sırasıyla aşağıda aktarıyoruz.

Rosales Vázquez, 10 Ekim 1991’de Küba Komünist Partisi’nin dördüncü kongresinin açılışında, Başkomutan Fidel Castro’nun yaptığı konuşmadan bir cümleyi hatırlatarak başladı. Castro bu konuşmasında, “Devrimin turizm alanında yaptığı şey, halkın temel sorunlarını çözmek içindir” demişti.

Bu düşüncenin, bir yıl sonra Fidel tarafından, Genç Komünistler Birliği’nin altıncı kongresinin kapanışında daha da geliştirildiğini belirtti ve Castro’nun o konuşmada turizm gelirlerinin gıda, ilaç, ham madde ve temel ihtiyaçları karşılayabileceğini ifade ettiğini aktardı.

Devamında “Turizm, 2030 yılına kadarki Ulusal Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Planımızda belirlenmiş veya seçilmiş stratejik sektörlerden biridir. Turizm, yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda sosyal, çevresel, kültürel ve bölgesel etkileri nedeniyle de önemlidir.” diye konuştu.

Ekonomik açıdan bakıldığında, turizm ülkeye döviz girişinin en önemli kaynaklarından biridir. Turizm, dış ticaret dengesini sağlamaya, ihracat ve ithalatı dengelemeye; sektördeki önceliklerin finansmanını sağlamaya ve aynı zamanda, sağlık, eğitim, altyapı gibi diğer alanlardaki önceliklerin de finanse edilmesine olanak tanır. Bu da doğrudan halka, topluma ve yerel topluluklara fayda sağlar.

Turizm, yapısı itibarıyla, adeta bir yazar kasa gibi çalışır; çünkü gelir akışı daha dinamiktir ve doğrudandır. Örneğin başka malların ihracatıyla karşılaştırıldığında, söz konusu mallardan elde edilecek gelirler sözleşmelere bağlı olarak iki ya da üç ay gecikebilir. Ancak turizm sürekli gelir sağlar; bu da onu toplum için gelir ve fayda açısından önemli kılar. Ayrıca ekonomik olarak turizm daha fazla ekonomik çeşitlenmeye olanak tanır; çünkü turizm, onunla bağlantılı sektörleri de teşvik eder. Örneğin, tarım sektöründe gıda üretimi ve bu gıdaların otel ve restoranlara tedariki. Benzer şekilde, turizmin altyapı gelişimi üzerinde de doğrudan etkisi vardır; örneğin havaalanlarının, yolların iyileştirilmesi, kamu hizmetlerine (içme suyu, kanalizasyon, elektrik) yapılan yatırımlar gibi. Bu da halka fayda sağlar.

Turizm, araba kiralama, taksi hizmetleri, yerel ve uluslararası uçuşlar gibi alanlarla yakından ilgilidir ve bu nedenle de turizmle doğrudan bağlantılı bir diğer sektör ulaşımdır.

Turizm, aynı zamanda kültür ve eğlence sektörüyle de çok yakından bağlantılıdır. Sanatçılar, müzisyenler, zanaatkârlar turizmde istikrarlı bir iş ve gelir kaynağı buluyor. Ayrıca turizm, dijital rezervasyon platformlarının kullanımı, otellerde ve kamp alanlarında, otobüslerde ve katamaranlarda Wi-Fi bağlantısı gibi dijital altyapının sürdürülmesiyle teknoloji yenilikleriyle de doğrudan ilişkilidir. Yani ekonomideki birçok sektör turizmle doğrudan bağlantılıdır ve bu yüzden turizmin ekonominin geri kalanına olan etkisi ve yayılma gücü çok büyüktür.

Turizm farklı ekonomik aktörler arasında üretim zincirlerini teşvik eder ya da kolaylaştırır. Bu durum ithalat ikamesini sağlamada da önemlidir.

Turizmi ulusal sanayiyle nasıl entegre edebilir ya da birbirine nasıl bağlayabiliriz? Mobilya sanayiinden temizlik ürünlerine, gıda sanayiinden tütün ve rom üretimine kadar tüm alanlarda bu soruya yanıt arıyoruz. Örneğin, gıda işletmeleriyle doğrudan bağlantılı tedarik zincirleri, tarım üreticileri ya da kooperatiflerle ilişkilendiriliyor. Yani, turizmle kurulan bu bağlantılar, hizmetlerin çeşitlendirilmesini sağlıyor ve turizmin etkilerinin hem devlet hem de özel sektör gibi farklı aktörlere yayılmasını mümkün kılıyor.

Sektör, seyahat acenteleri aracılığıyla turizm ürünlerini hem devlet sektöründe hem de özel sektörde tanıtır. Bu da turizmde kurulan tedarik zincirlerine bir başka örnektir ve genel olarak bu durum turizmin sunduğu hizmetleri tamamlayarak çeşitlendirir. Biz yalnızca otel satmıyoruz, aynı zamanda turizm faaliyetiyle bağlantılı olan otel dışı hizmetleri de sunuyoruz.

Turizmin etkisi yalnızca ekonomik alanla sınırlı değildir. Sosyal, çevresel, kültürel ve bölgesel boyutlara da uzanır.

Peki bu kendini nasıl gösteriyor? Örneğin, turistlerle kurulan temas, kültürel etkileşimi teşvik ediyor, yerel geleneklerin değerini artırıyor. Yani ülkemize özgü, benzersiz ürünler var: Küba'nın ‘son’ müziği, bale… Bunlar bizi diğerlerinden ayırıyor ve Küba turizmini eşsiz kılıyor.

En önemli turizm türlerinden biri de yerel sürdürülebilir turizmdir. Bu tür turizm, hem il hem de belediye düzeyindeki kalkınma stratejilerinin bir parçası olarak farklı bölgelerde farklı katkılar sunmaktadır.

Bu tür yerel turizm, yalnızca yerel ekonomilere katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda geleneksel deniz ve güneş turizmini tamamlayarak bölge halkını da sürece dahil eder. Böylece, yereldeki topluluğun kültürü, gelenekleri ve yaşam tarzı da bu turizm ürünlerine katma değer olarak eklenir.

Çevresel ve kültürel açıdan da turizm talebi, kültürel mirasın ve tarihi alanların restorasyonunu ve korunmasını teşvik eder. Örneğin, Eski Havana gibi tarihi bölgeler, ülkenin yalnızca başkentinde değil farklı illerinde de yenilenen Encantos Otelleri bu sürecin bir parçasıdır.

Küba turizmi, ekoturizm projeleri aracılığıyla doğal alanların korunmasını ve çevresel sürdürülebilirliği de desteklemektedir. Bu bağlamda, örnek olarak Viñales Ulusal Parkı, Holguín’deki Alejandro de Humboldt Ulusal Parkı ve Guanahacabibes Yarımadası Biyosfer Rezervi örnek gösterilebilir.

Turizm sektörü yenilenebilir enerji kaynaklarına ve elektrikli ulaşım sistemlerine yatırım yapmaktadır ve bu da çevreyi korumanın bir yoludur. Bu hedeflere ulaşıldıkça, geleneksel enerji kaynaklarının yükü hafifleyecek ve bu enerji halkın ve diğer sektörlerin de kullanımına sunulabilecek.

“Devrimin düşmanları, turizmin ülkemiz için ne kadar yaşamsal ve halkımızın refahı için ne kadar önemli olduğunu biliyor. Bu yüzden sürekli saldırıyorlar. Turizm, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınması için bir motor, stratejik bir unsur. Aynı zamanda kapsamlı kalkınma için bir araç. Başkomutanımızın vizyonu da buydu: Turizmin doğal güzelliği, tarihi ve kültürü bir araya getirdiğini ve bu unsurların her birinin ülkemizi farklı kıldığını; elde edilen faydaların ise ekonomiye ve topluma dağıtıldığını savunuyordu” diyen Rosales Vasquez, ayrıca bu vizyonun bir parçası olarak tüm insanların turizmin gelişimine katkıda bulunduğunu belirterek konuşmasını sonlandırdı.

Turizm: Su kaynakları için bir sorun mu, yoksa çözüm mü?

Ulusal Su Kaynakları Enstitüsü Başkan Yardımcısı Javier Toledo Tápanes ise turizm faaliyetlerinin Küba halkının yaşamını etkileyen yatırımların gelişimine nasıl katkı sağlayabileceği konusuna açıklık getirdi.

Toledo Tápanes, ülkenin su altyapısının geliştirilmesinin, 2023 ile 2030 yılları arasını kapsayan ve şu anda güncellenmiş durumda olan ulusal su planına göre organize edildiğini; bu planın, 2030’a kadarki Kapsamlı Su Gelişim Programı’nın temel aracı olduğunu açıkladı.

"Elbette söz konusu program, Ulusal Su Politikasına ve iç sularla ilgili 124 sayılı Kanuna dayanmaktadır. Bu programın gelişim göstergeleri iki makro program ve beş proje aracılığıyla izlenmektedir ve hükümetin çarpıklıkları düzeltme ve ekonomiyi canlandırma programıyla mükemmel bir uyum içindedir. Ulusal Su Planı’nın ana hedeflerinden biri, ekonominin geri kalanı için dinamik bir unsur olarak ülkede turizmin gelişmesine yönelik altyapıları garanti altına almaktır."

Bu hedefe ulaşmanın özel olarak takip edildiğini, turizmi desteklemek için su kaynaklarıyla ilgili çalışan alt komisyonun her ay toplandığını, toplantılara Enstitü Başkanı'nın başkanlık ettiğini ve her iki kuruluştan temsilcilerin katılım sağladığını ifade etti.

Bu yatırımları organize etmek için izlenen iki temel ilke vardır. Birincisi, nerede bir yatırım yapılacaksa, bir turistik tesisin koşullarını veya talebini iyileştirmeye yönelik bir proje olacaksa, o yerde hizmetle ilgili sorun yaşayabilecek tüm alanın, tüm topluluğun, tüm nüfusun kapsamlı bir analizinin yapılmasıdır. Bu temele dayanarak kapsamlı bir bakış açısıyla sistem tasarımları yapılır.

Diğer temel ilke ise, geçmişte Turizm Bakanlığı tarafından yönetilen ve halka hizmet sunan tüm altyapıların, zaman içerisinde kademeli olarak su kaynakları alanında uzmanlaşmış kurumlara devredilmesidir. Bu devir süreci, hizmetlerin her iki kuruma da eşit ve etkin şekilde sunulmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilmekte olup, söz konusu kurumlar hizmet sunumunda gerekli dengeyi kurmakla sorumludur.

"Turizm, bu programların birçoğu için önemli bir finansman kaynağıdır. Özellikle merkezi finansman yoluyla belirli zamanlarda erişilemeyen konularda, turizm kaynaklı finansman büyük rol oynamaktadır. Bu durum özellikle teknolojik konularda geçerlidir: pompalama ekipmanlarında, klorlama sistemlerinde, hatta tuzdan arındırma tesislerinde bile turizmin katkısı olmuştur. Bu tesisler, suyun ulaştırılmasının oldukça zor olduğu uzak ve sorunlu bölgelerdeki problemleri çözmede etkili olmuştur. Aynı şekilde, su arıtma tesislerinde de bu katkılar görülmektedir. Yani, suyla ilgili altyapıların neredeyse tamamında turizm gelirlerinin bir katkısı olmuştur."

Toledo Tápanes, bu türden projelerin 'dolaylı projeler' olarak sınıflandırıldığını ve bu kapsamda, zaman zaman turizm faaliyetlerini desteklemek amacıyla ulusal kaynak dengesinden çimento, çelik, kereste ve o anda temininde sıkıntı yaşanan bazı diğer malzemelerin tahsis edildiğini belirtti. Ayrıca, bu tesislerin gelişimine yönelik yürütülen takip sürecinin altyapı çalışmalarıyla eşgüdüm içinde ilerlediğini ve kimi zaman uygun sonuçlar elde edebilmek adına çeşitli kurumların bir araya getirilerek ortak hareket edildiğini ifade etti.

Bu program son zamanlarda önemli sonuçlar vermiştir.

“Son 3 yıl içinde, daha önce altyapı olarak var olmayan 125 kilometreden fazla içme suyu iletim hattı inşa edildi. Bu bölgelerde 350 kilometreden fazla içme suyu şebekesi döşendi. Yeni inşa edilen 27 adet içme suyu veya atık su pompa istasyonu yapıldı, ki daha önce bunlar da mevcut değildi. Ayrıca 7 adet atık su arıtma tesisi kuruldu ve bundan fayda sağlayan toplam nüfus 300.000’i aştı. Yani bu oldukça kayda değer bir gelişmedir.”

Yetkili söz konusu faaliyet alanına her yıl 300 milyonun üzerinde yatırım yapıldığını belirtti.

Somut örnekler olarak bazı il ve yerleşim yerlerini dile getiren yetkili, Holguín eyaletinde gerçekleştirilen su transferi yoluyla yapılan büyük ölçekli yatırımı özellikle vurgulayarak, bu sayede söz konusu bölgede su temininde önemli bir iyileşme sağlandığını ifade etti.

“Ancak bu su teminini, kalkınmanın hedeflendiği bölgelere ulaştırmak gerekiyordu. Burada sözünü ettiğimiz yerler Guadalavaca, Ramón de Antilla gibi bölgelerdir. Bu doğrultuda, su aktarımı için büyük iletim hatları ve pompa istasyonları inşa edilmesi gerekiyordu. Mevcut durumda su transferi için kanallar oluşturulmuş olsa da, bu bölgelerdeki şebekelerin tamamlanması şarttı. Hatta, söz konusu iletim hattının geçtiği güzergâhlarda yer alan bazı bölgelerde o dönemde su temin hizmeti bulunmuyordu. Yapılan bu yatırımlar sayesinde Rafael Freire, Antilla ve Banes belediyelerine bağlı birçok yerleşim yeri günümüzde daha önce hiç sahip olmadıkları su hizmetine kavuşmuş oldu.”

“Bu üç belediye arasında, Agua de las Piedras, Los Barrios, Cuatro Palmas, La Canela ve Melilla gibi çok uzak yerlerin de dâhil olduğu 50 binden fazla kişi bu hizmetten faydalandı. Bu bölgelerin çoğu daha önce son derece zor koşullarda yaşıyor ve büyük ölçüde su tankerleriyle su temin ediliyordu.”

“Camagüey'de konut sayısını artırmaya yönelik bir motivasyon var; orada, bölgedeki turizmi geliştirmek amacıyla atık su sorunlarına çözüm getiriliyor. Ayrıca, Santa Lucía Turizm Bölgesi'nde su kaynağı, taşıyıcı hat ve şebekelere yatırım yaptık.”

Toledo Tápanes, Mayabeque örneğinde ise farklı bir yöntem izlendiğini vurgulayarak, su hizmetinin sağlanabilmesi için Turizm Bakanlığı (Mintur) ile Su Kaynakları Kurumu’nun iş birliği ve ortak iradesiyle hareket edildiğini belirtti.

Öte yandan yetkili, Havana’nın merkezi bir finansman aldığını belirtti. Çevresel açıdan büyük etkisi olduğu için Casa Blanca istasyonunda bulunan beş motor önceliklendirildi.

“Yakın zamanda, Plaza belediyesinin bazı bölgelerine hizmeti güçlendirecek olan Palatino taşıyıcı hattının ilk aşamasını tamamladık. Hattın tamamlanması için hâlâ iki aşama kaldı, ancak yıl sonuna kadar bitmesi gerekiyor. Yaz aylarına yönelik olarak su pompalama sisteminin istikrarını sağlamak ve güçlendirmek amacıyla turizm sektöründen çeşitli ekipmanlar finanse edildi.”

Faydalanan diğer iller arasında Ciego de Ávila, Cienfuegos, Matanzas ve Sancti Spíritus da yer aldı.

“Turizme yönelik yapılan altyapı çalışmaları, bizim için altyapı gelişimi açısından bir fırsat. Turizmin yönetiminden Su Kaynakları Kurumu’na devredilen su şebekesi sistemleri bu hizmetleri iyileştirdi. Tüm bu projelerin sürdürülebilirliğini sağlama konusunda turizm finansmanının önemli bir katkısı var.”

Fruta Selecta Ticaret Şirketi'nin Genel Müdürü William Díaz Dueñas ise, turizm sektöründen elde edilen döviz gelirlerinin nasıl kullanıldığı hakkında konuştu:

“Turizmin bakanlığa sağladığı döviz geliri, üreticilere yönelik olarak kullanılıyor. Amacımız, şirketlerimizin %100’ünün turizm sektörünü doğrudan tedarik edebilmesini sağlamak. Çünkü biz, turizmin ihtiyaç duyduğu talebi karşılamakla yükümlüyüz.”

Turizm gelirleriyle elde edilen kaynaklar sayesinde üreticilere yönelik çeşitli girdilerin temin edileceği bir mağazanın önümüzdeki aylarda açılma ihtimalinden söz etti.

Díaz Dueñas, turizm sektörüne yönelik özel bir üretim süreci bulunmadığını, yalnızca belirli bir miktarda ürünün bu sektöre ve diğer alanlara tahsis edildiğini ifade etmiştir. Ayrıca, elde edilen döviz gelirleriyle üreticilerin çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik çeşitli ekipman ve imkânların temin edildiğini belirtmiştir. Bu sayede, üreticilerin daha konforlu şartlarda çalışmaları sağlanmakta ve katma değeri yüksek, kaliteli üretimlerin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

“Turizmin tedarikçisi olarak büyük bir sorumluluğumuz olduğu için sattığımız ürünlerin kalitesinden de emin olmalıyız. Şirketimiz, turizmle ilgili tüm gelişmelerin baş sorumlusudur; ürünlerin durumunu izliyor ve ihtiyaç duyulan yerlere yönlendiriyoruz.”

Turizm destinasyonları olarak Gran Caribe ve Halk Kamp Alanları

Gran Caribe Otel Grubu’nun Pazarlama Bölümü Başkan Yardımcısı Yosjady Ferrer ise, 13.900'dan fazla odaya sahip tesisleri ve Küba'daki yedi önemli turistik destinasyonda varlığıyla bu otel grubunun yalnızca ülkenin turizm sektörünün temel taşlarından biri olmakla kalmayıp, aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve sosyal kalkınma açısından da kilit bir aktör olduğunu vurguladı.

Gran Caribe, Küba’da Hotel Nacional ve Inglaterra gibi simgesel yapıları işletiyor; bu yapılar, tarihi değerleri modern etkinlik ve turizm hizmetleriyle birleştiriyor.

“Bunlar sadece binalar değil; ulusal kimliğimizin simgeleri ve hem uluslararası ziyaretçileri hem de Kübalıları cezbediyorlar,” diye açıkladı Ferrer. Varadero, Cayo Largo del Sur ya da kısa süre önce yenilenen Parque Escalera de Jaruco (doğal tırmanma duvarıyla birlikte) gibi destinasyonlar, konaklamanın ötesine geçen çeşitlendirilmiş bir turizm yaklaşımını yansıtıyor.

10.200’den fazla çalışanı bulunan grup, sosyal rolüne vurgu yapmaktadır. Ferrer, 1996 yılında Fidel Castro’nun “turizmin sosyal taahhüdü” vizyonuyla uyumlu olarak, Gebe Evleri’ne, özel gereksinimli çocuklar için okullara ve toplumsal projelere destek gibi girişimleri hatırlattı. “Ekonomik faydalar, faaliyet gösterdiğimiz bölgelerdeki ailelerin ve toplumların yaşam kalitesinin artırılmasına dönüşmektedir” dedi.

30. yıl dönümünde, Gran Caribe genişlemeyi hedefliyor: Náutico otelinin yenilenmesi (spor alanlarıyla birlikte) ve eko-turizm ürünlerinin geliştirilmesi gibi projeler gündemde. “Turizm dışsal bir unsur değildir; ülkenin bütünsel kalkınmasının bir parçasıdır,” diyerek sözlerini tamamlayan Ferrer, Küba Turizm Bakanlığı’nın (Mintur) sloganını hatırlattı: “Varış Noktası Sensin.” Bu felsefe, rakamların ötesine geçerek turizm sektörünü Küba halkının yaşamına köklü şekilde entegre etmeyi amaçlıyor.

"Amacımız, kamp tesislerinin aileler için birer dinlenme merkezi haline gelmesidir" Başkomutan Fidel Castro’nun bu düşüncesiyle 44 yıl önce doğan Halk Kamp Alanları, bugün hâlâ doğa turizmine erişim, tarih ve yerel kalkınmanın simgesi olarak varlığını sürdürmektedir. Örgütün birinci başkan yardımcısı Gabriela Molina, Küba’da eşsiz bir girişim olan bu projenin karşılaştığı zorluklar ve elde ettiği başarıları vurguladığı bir söyleşide bu gerçeği bir kez daha teyit etti.

Pinar del Río’dan Guantánamo’ya kadar adanın dört bir yanındaki 98 işletmesiyle Halk Kamp Alanları, Kübalı ailelere doğaya yakın ve ekonomik seçenekler sunarak “yılın 365 günü” kapılarını açmaktadır. Molina, “Herkesi 44. yazımızı birlikte yaşamaya davet ediyoruz” dedi, ancak mevcut zorlukları da kabul etti: ulaşım kısıtlamaları, malzeme kıtlığı ve ambargonun etkileri. “Mükemmel değiliz, ancak 4.000’den fazla çalışanımız pes etmiyor; her zaman B, C hatta Z planımız var” ifadelerini kullandı.

Ulusal ölçeğin ötesinde, Halk Kamp Alanları yabancı turizme de açılmış durumda; yeni açılan Costa Sur (Guantánamo) gibi yol kenarı konaklama tesisleri ve villalar sayesinde farklı destinasyonlar arasında bağlantılar kuruluyor ve döviz geliri sağlanıyor. Bunun temsili örneklerinden biri Cienfuegos’taki Villa Internacional Guajimico. Burada dalış turizmi, tarım turizmi ve yerel toplum projeleriyle bir araya geliyor. Örneğin, yerel botanik bahçesiyle iş birliği yapılarak geleneklerin yaşatılması hedefleniyor. Bu tür çalışmalar turistik mirası zenginleştiriyor ve ekonomiye katkı sağlıyor.

Holguín’deki Playa Blanca’dan, ilk kurulan tesis olan Cueva de los Portales’e kadar Halk Kamp Alanları sayesinde nehirleri, dağları ve Playitas de Cajobabo ya da Sierra Maestra’daki Las Golondrinas Kamp Alanı gibi tarihi yerleri keşfetmek mümkün.

“Gerçek manzara sadece bakılan değil, aynı zamanda yaşanan ve paylaşılan bir şeydir,” diye düşündüğünü dile getirdi başkan yardımcısı ve bu mesajı Küba Turizm Bakanlığı’nın kampanyasıyla da uyumlu hale getirdi: “Varış noktası sensin.”

Zorluklara rağmen sektör, hizmetleri iyileştirmek ve yaza hazırlanmak için finansman alıyor. Molina, ulusal turizmle —sektöre resmen entegre olmadan önce bile— kurulan sinerjiyi ve tesislerinin çevredeki topluluklara fayda sağlayan çarpan etkisini vurguladı. “Biz Kübalıların yaşamının bir parçasıyız,” diyerek, yerel ekonomileri canlandıran konaklama tesisleri gibi örnekler verdi.

Toplam 55 otel dışı tesis dahil olmak üzere tüm tesislerini yaz sezonu için hazır hale getiren Halk Kamp Alanları geleceğe umutla bakıyor. Tarih ve kültürün bizzat kendimizin içinde olduğunu keşfettik. Rakamların ötesinde, bu model, Küba’nın kalbinde kök salmaya devam ediyor.


Yazar: Randy Alonso Falcón, Lisandra Fariñas Acosta, Gabriel Mok Rodríguez, Aniela Dumas Rojas
Yayınlandığı yer: Cubadebate
Yayın tarihi: 28 Mayıs 2025
Çeviri: Derya Ünlü

"Küba Gerçeği", 2023 Şubat ayında Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) girişimiyle başlatılan bir yayın. Küba'da siyaset, ekonomi, yaşam, kültür gibi konularda Kübalı yazarların ürettiği makalelerin çevirilerini yayımlayan Küba Gerçeği'nde çıkan makaleler, artık soL'da paylaşılacak.