GGM çalışanları sığınmacıların durumunu anlattı: Kötü muamele, aşağılama, insanlık dışı koşullar

Geri Gönderme Merkezi çalışanları sığınmacılara yapılan kötü muameleleri anlattı.

soL - İzmir

Sığınmacılara Geri Gönerme Merkezleri'nde (GGM) yapılan kötü muamele sürüyor. Kurumların ve sığınmacıların kaldığı alanların yeterince denetime tabi tutulmadığı daha önce de dile getirilirken, geçtiğimiz günlerde İzmir Harmandalı'da bulunan Geri Gönderme Merkezi'nde çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirmişti.

Harmandalı'da bulunan İzmir İl Göç İdaresine bağlı Geri Gönderme Merkezi işçileri ve çalışanları da yaşananları soL'a anlattı. İçeride sığınmacılara küfür edildiğini, dalga geçildiğini, sığınmacıların aşağılandıklarını anlatan ve geri gönderme merkezinde çalışan bir işçi yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Kadın, erkek güvenlik görevlilerinin neredeyse tamamının ırkçı ve mülteci düşmanı olduğunu gördüm. Hiç eğitim almıyorlar. Özellikle vardiya amirlerinin -biri hariç- hepsi kaba, sürekli eril küfürler savuran kişiler. Güvenlik görevlileri de onları örnek alıyor. Sürekli ana avrat söven, mültecileri aşağılayan insanlar."

Ülkede kimsesi olmayan, kendisine maddi destek sunan kimsesi olmayan kişilerin durumunun ise daha da vahim olduğunu anlatılıyor. Böyle sığınmacılar kantinden alışveriş yapamıyor, telefon kartı alamıyor tüm bağları kopuyor. Çalışanların merhametine bırakılıyorlar. 

'Kadınlar çok daha kötü muamele görüyor'

"Hele ki yalnız kişiler kadınsa çok çok daha kötü muamele görüyorlar. Fuhuş sebebiyle alınanların haberi hemen yayılıyor. En son 30 kadar kadın vardı sanıyorum. Ukrayna, Türkmenistan gibi ülkelerden kadınlar. Bu kişilere güvenlik görevlileri tacizkar ifadelerle hitap ediyorlar. Belden aşağı sohbetler yapıyorlar." 

'Tanıklık yapmaya hazırım'

Gördüğü şeylere artık sessiz kalamayacağını söyleyen çalışan, savcılıkta ya da mahkemelerde tanıklık yapmaya hazır olduğunu söylüyor.

"Sesini biraz yükseltmek, telefon kartı talep etmek bile güvenlik görevlilerini sinirlendiriyor" diyen işçi, bir cezalandırma sistemi uygulandığını da anlatıyor. Buna göre çok basit sebeplerle dahi insanlar YTS (yabancı terörist savaşçı) katı denen bölüme alınarak tecrit ediliyor ve bir odada ters kelepçeli halde saatlerce tek başına bırakılıyor.

'Tepki olarak kendilerini yaktılar'

İşçi Harmandalı'da kendini yakan genç mültecinin bunu madde bağımlısı olduğu için yapmadığını düşündüğünü anlatıyor: 

"Zaten Türkmenistan ve Suriye uyruklu bir grup günlerdir yemek yemiyorlardı. Açlık grevindeydiler. Kendilerine hiçbir açıklama yapılmadığı, havalandırma haklarının yerli yersiz ellerinden alındığını söyleyerek buna tepki gösteriyorlardı. Kendisini de bu kötü muamelelere tepki olarak yaktığını düşünüyorum."

'Kapasitenin üzerinde sığınmacı alınıyor'

Geri gönderme merkezi girişinde jandarma olarak görev yapan başka bir çalışan da yazları sürekli kapasitenin üzerinde sığınmacı tutulduğunu ve bunun içler acısı bir hal aldığını söylüyor:

"İnsanları spor salonuna alıyorlar. Yerlere koymak için sünger veriliyor. Ama o kadar kalabalık ve o kadar sıcak oluyor ki. Zaman zaman yemek yetişmiyor, beklenmedik bir kalabalık yakalandığı için. Açlık için de ve aşırı sıcakta yerlerde. Anlatırken bile gözlerim doluyor."

'Umutsuzluk yaratıyorlar'

GGM işçisi son olarak "Buradan asla çıkamazsın" denilerek umutsuzluk yaratıldığını ve insanların kendilerine bu yüzden zarar verdiğini de anlattı:

"Buradan asla çıkamazsın gibi bir umutsuzluk yaratıyorlar sürekli. Bu nedenle insanlar kendilerine zarar veriyor. Hastaneye gidip gelmekten bıkınca serbest bırakıyorlar çünkü. Sırf bunun için kolunu kıran gencecik mülteciler gördüm.

Afrikalı bir kadın doğum yaptı. Bebeğin bir süre gözetim altında tutulması gerekiyormuş. Bebeği hastanede bırakıp kadını GGM'ye geri getirmişler. Kadın çok üzülmüş. Ayrıca kadını bir odada tek başına bırakmışlar. Kimseden destek alamamış. En son gördüğümde tek başına yürümekte zorlanıyordu. Sezaryenla doğum yapmıştı ve bakıma ihtiyacı vardı."