A benim ayak altım…

11 yıldır korkutarak sindirmeye, yalanlarla uyutup zehirlemeye çalıştığın halktan şimdi sen korkuyorsun.

Korktukça da batağa sürükleniyorsun.

Şu cehalet kötü şey!

Yaptıklarının sonuçlarını öngöremez yapıyor insanı.

Kin ve düşmanlığın esir aldığı aklını kullanamaz oluyorsun.

Saldırdıkça dibe sürükleniyor, yalnızlaşıyorsun.

Artık ne tilki kurnazlığı ne içi boş vaatler beş para etmez oluyor.

Kocaman bir hiç haline dönüşüyorsun.

Tehditler, gözaltılar, tutuklamalar,cinayetler, zindanlar ve yasaklar çare olmayınca, tedavilik duruma düşüyorsun.

İçtiğin su yediğin ekmek, soluduğun hava zehir oluyor, uyuyamaz oluyorsun.

Kabadayılık da sökmüyor.

Şüphelerin çoğalıyor, en yakınından en uzağındakine kadar hepsinden tırsmaya başlıyorsun.

Hele bir de yok olup gitme korkusu da gelip oturunca yüreğine, hiç çekilmez oluyorsun.

Senin durumunda biri için yenilmek ne kadar da kötü.

İçerde ipliğin pazara çıkmış, dışarda hiç bir dikiş tutmamış, rezil olmuşssun, gelen-geçen sana vurmaya başlamış.

Şarlatanların yardakçılıkta sınır tanımaz oldukça yine sen batmışsın.

Ülke ve dünya senin zorbalığına karşı ayağa kalkmış.

En saygın yazarlar, her biri kendi alanında insanlığın göz bebeği yaratıcılar, sanatçılar sana ‘dur’ demişler dinlemek yerine hakaretler yağdırmışsın.

Bilim insanları, hukukçular ‘yeter’ demişler ‘hadi ordan’ demiş öfke kusmuşsun.

Bu dünya da erdemli her insan, insan biriktirip yaşar sen düşman biriktirmişsin.

Küçülmüşsün.

Değersizleşmişsin.

Adın savaş kışkırtıcısına, katliamcıya, doğa düşmanına, talancıya, emek hırsızına,sanat-sanatçı düşmanına, yalancıya çıkmış.

Bitmişssin.

Dönde bir kendine bak a benim ayak altım.

Kimsin sen?

[email protected]