Atölyeler yakında başlıyor

Fırat Tanış'ın "Atölyeler yakında başlıyor" başlıklı yazısı 16 Şubat 2013 Cumartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Hafta sonu rüya gibiydi.

9-10 Şubat tarihlerinde Sevimli Han’da, Kadıköy-BLOK’taydık. İki aydır yapımı süren Kadıköy-BLOK’ta, deyim yerindeyse “siftah” yapmak için. Konumuz tiyatro, başlığımız “Ayrı Dil, Aynı Oyun”, konuklarımız Yunanistan’dan gelen Fabric-ART ATİNA grubunun üç kurucusu: Kyriaki Mitsou, Fanis Katheos, Vasia Tsotsou.

Onlarla nasıl tanıştığım ayrı bir (hatta birkaç) yazı konusu.

Fabric-ART ATİNA, Atina’da sokak tiyatrosundan tutun dans gösterilerine kadar, gösteri sanatının hemen her dalında ürün veren dinamik ve genç bir “multi-sanat” topluluğu. Bir mağazanın deposundan devşirdikleri 70 metrekarelik bir alanda çalışıyorlar. 60 kişiler. Yakın zaman Atina’nın tüm fırtınalarına orada yakalanmışlar. Anarşistler, üniversiteler, çiftçiler, memurlar ve cümle halk isyan ederken, onlar bu 70 metrekarede 60 kişi çalışmaktalarmış. Çalışma sırasında tiyatroya düşen gaz bombaları, prova çıkışı yedikleri polis copu, dayağı, köteği yıldırmamış onları.

Grubun tüm elemanları geçinmek için başka başka işlerde çalışıyorlar: Kyriaki Türkiyedeki bir turizm acentasında, Vasia Atina’da çeşitli animasyonlarda (ayrıca bir edebiyatçı), Fanis tersanede çalışıyor. Kışın çalışıp para biriktiriyorlar, yaz gelince dünyanın her yerine atölye çalışmalarına gidiyorlar. Polonya’ya, İspanya’ya, Rusya’ya. Bilmediklerinden değil, hepsi tiyatro ve oyunculuk okumuşlar Yunanistan’da. Bilmediklerinden değil, yetmediklerinden. Dans, müzik, edebiyat, tarih biliyorlar. Tırışkadan değil. Biliyorlar.

Kadıköy-BLOK’u, oradaki çalışma koşullarını gördükleri zaman, büyük bir heyecanla atölyeye katılan Nâzım Hikmet Akademisi Tiyatro Bölümü öğrenci adaylarına böyle bir mekanın nasıl, ne bulunmaz bir nimet olduğunu anlattılar, anlattılar. Tüm çalışmalar, kendisine sonsuz borçlu olduğumuz bu nimeti, sahneyi temizleyerek başladı.

Evimde konuk oldukları 4 gün boyunca tiyatrodan, oyunculuktan ve atölye çalışmalarından uzun uzun konuştuk. Sıra Yunanistan’daki krize geldiğinde Fanis: “Artık kriz var. Magazin dünyası, yakışıklı ve güzel mankenlerden bozma oyuncular, özel ve devlete ait tiyatroların kıytırık repertuarları... Hepsi bitti. Hepsi gitti. İşte şimdi sanat yapmanın tam sırasıdır”, dedi. Dostum benim. Benim kabileden kardeşim. Okuyor musun? Onlar gittikten sonra, denemeye, öğrenmeye dair açlıklarını bende unuttuklarını anladım. Belki de bilerek bırakmışlardır.

Atölye deyince aklıma geldi. İki yıl boyunca sürecek bir atölye çalışmasına başlıyoruz. Kiminle birlikte? Cüneyt Uzunlar ile birlikte. Nerede? Pera Güzel Sanatlar Okulu’nun Kadıköy’deki binasında. Grup her atölye için 20 kişiyle sınırlı. Cuma ve Cumartesi günleri saat 17.00’de başlıyor. Bir haftadır sosyal medyada göbeğim çatladı duyurmaktan, çıt yok. Bu oyunculuk eğitimi bitmeyen bir şey değil miydi yahu? E hadi, gelin o zaman. Daha başka atölyeler de olacak çok yakında. Hepsini buradan duyuracağım.

(#sanathareketi - “Hepiniz sanatçısınız. Ama korktukları için bu gerçeği sizden saklıyorlar”)