Bursa TKP: Yobazların Nâzım Hikmet korkusu, onun örgütlü bir komünist aydın oluşundan

AKP'nin Bursa Büyükşehir adayı Alinur Aktaş'ın Nâzım Hikmet hakkında 'Devlete ve bayrağa savaş açmış, din ve diyanetle problemli adamlar' şeklindeki ifadesine TKP Bursa il örgütünden tepki geldi. TKP'nin açıklamasında, 'Bu yobazların Nâzım Hikmet’i dillerinden düşürmemelerinin bir nedeni de, onun örgütlü bir komünist aydın oluşudur' denildi.

AKP'nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Alnur Aktaş'ın, aralarında Nâzım Hikmet'in de bulunduğu ilerici değerlere sahip, laiklik savunucusu ve kamucu aydınları, "Devlete ve bayrağa savaş açmış, din ve diyanetle problemli adamlar" olarak nitelemesine Türkiye Komünist Partisi (TKP) Bursa il örgütünden tepki geldi. 

TKP Bursa il örgütü imzasıyla yapılan açıklamada, "Nâzım Hikmet ve adı geçen aydınlarımızın nasıl saldırı ve sonlarla karşılaştığı düşünüldüğünde, Alinur Aktaş gibi yobaz ve gericilerin karşısında durabilmenin tek güvencesi, örgütlü bir güç olabilmektir. Yobaz ve gericilerin en büyük korkusu, bu köklü düşüncelerin örgütlü bir güç haline gelmesidir" denildi. 

"Alinur Aktaş’ın sözleri korkusunun itirafıdır" başlıklı açıklamanın tamamı şöyle: 

AKP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş, İnegöl'de yaptığı bir seçim konuşmasında sevgili yoldaşımız Nâzım Hikmet başta olmak üzere, Türkan Saylan, Bahriye Üçok ve Uğur Mumcu gibi, aydınlanmacı ve yurtsever kimlikleriyle tanınan aydınlarımızı "Devlete ve bayrağa savaş açmış, din ve diyanetle problemli adamlar" olarak nitelendirme cüretinde bulundu ve salonlara isimlerinin verilmesini eleştirdi.

“Osmanlı kenti, huzur kenti, din, bayrak” diye diye bitirdikleri Bursa’da ancak “söğüt gölgesinde çocukların oynadığı yeşil Bursa” gibi boş vaat verebilen Alinur Aktaş haddini bilmelidir.

Kendisi zavallı bir gericidir; asla erişemeyeceği bilgi ve birikimlerini, ülkelerinin güzel geleceği için kullanan sanatçı, bilim insanı ve aydınlara hakaret etmesi, onun çapından ziyade misyonunu gösterir.

Yobazlık ve gericiliğin misyonu, bu topraklara kök salmış aydınlanmacı ve yurtsever düşünceye karşı büyük bir düşmanlığı sürdürmektir. Tüm saldırılarına karşı, ülkemizin biricik umudu olan bu düşünceler ve sahip çıkan aydınlarımız bizim değerlerimizdir.

Bu yobazların sürekli olarak, Nâzım Hikmet’i dillerinden düşürmemelerinin bir nedeni de, onun örgütlü bir komünist aydın oluşudur. Nâzım Hikmet, başta “memleketim” dediği Türkiye olmak üzere, tüm dünyadaki eşitsizliklere karşı bayrak açmış, yazdığı her satırda insanın insanı sömürmesine itiraz etmiş ve büyük insanlığın devrim yürüyüşünde örgütlü olarak yer almış, TKP üyesi bir komünistti. Zaten Bursa ile tanışması da isminin salonlara verilmesinden çok öncesine, bu eşitlik ve özgürlük mücadelesi yüzünden Bursa kalesindeki mahpusluğuna dayanır.

Nazım Hikmet ve adı geçen aydınlarımızın nasıl saldırı ve sonlarla karşılaştığı düşünüldüğünde, Alinur Aktaş gibi yobaz ve gericilerin karşısında durabilmenin tek güvencesi, örgütlü bir güç olabilmektir. Yobaz ve gericilerin en büyük korkusu, bu köklü düşüncelerin örgütlü bir güç haline gelmesidir.

Çabaları nafiledir!

Türkiye Komünist Partisi Bursa İl Örgütü