Yangından kurtulan işçi anlattı: Zorla çalıştırıldık, çıkabileceğimiz tek kapı bizden gizlendi

Yangından kurtulan işçi anlattı, sorumluların savunmaları boşa düştü. Buna göre kulüp personeli zorla çalıştırılmış, işçilere mekanın üçüncü bir çıkışı olduğu söylenmemiş.

BURCU GÜNÜŞEN, EMRE ALIM

İstanbul Gayrettepe'de bulunan "Masquerade" isimli gece kulübünde 29 işçinin ölümüne neden olan yangına ilişkin yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.

Olay günü gözaltına alınanlardan 8'i tutuklandı. İfadelerindeki tutarsızlıklarsa dikkat çekti.

soL, yangın anında mekanda bulunan, tüm sürece tanıklık eden ve kıl payı kurtulan bir işçiye ulaştı.

Gece kulübünde servis personeli olarak çalışan işçinin anlattıkları, cezaevine gönderilen sorumluların ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor.

Patron ölen işçileri suçladı: 'İnisiyatif almışlar'

Mekanın ortaklarından Şahzade Şazi Şekergümüş, tadilat işlerinde çalışmadığı halde olay yerinde bulunarak hayatını kaybeden personele ilişkin şunları anlattı:

"Olay yerinde bulunan ve yıllardır birlikte çalıştığım için aramızda çok samimi bağ oluşan insanlar, tadilat dolayısıyla ayak altında dolaşıp işe engel olduklarından her zaman kendilerini gönderdim, fakat kendileri merak ettikleri için inisiyatif kullanarak gelmiş olabilirler. Zaten Ramazan ayı olması dolayısıyla kendilerine ücret vererek izne ayırdım. Gelmek zorunda değillerdi. Fakat iş yerine karşı sorumluluk hissettikleri ve görmek için gelmişler."

'Baskı uyguladılar, zorla çalıştırdılar'

Yangından kurtulan işçi, “merak edip geldikleri” ve “inisiyatif aldıkları” iddiasını kesin bir dille reddediyor. Aksine, zorla çalıştırıldıklarını anlatıyor.

“Orada çalışan 30 kişiden 13’ü mekanın personeliydi. Tadilat, inşaat işleriyle alakası olmayan insanlardı. Personel sorumlusu Erkan Dillice. Bu adam o kadar insanı boşu boşuna oraya çağırıp, ‘Burada olmaya mecbursunuz, gelmezseniz işten çıkarılmak zorundasınız’ deyip, baskı uyguladı. O çalışanları mekana getiren isimler şu an dışarıda.”

'Bardak, tabak değil yüzlerce kiloluk malzemeleri taşıdık'

Gece kulübünün açılmasına 10 gün kala işin yetişmeyeceğinin anlaşıldığını ve üzerlerindeki baskının arttığını belirten işçi, soruyor:

“Biz servis personeliyiz. Bardak, tabak, yemek servis ediyoruz. Yüzlerce kiloluk malzemeleri zorla taşıttırdılar bize. Kaynak, mobilya, alçıpan işleri… Yüzlerce kiloluk demir profiller getiriliyordu. Onları taşıttırıyorlardı. Bu iş cinayeti değil mi?”

'Yananların çoğu ücretsiz ve sigortasız çalışıyordu'

Mekanın ortağı kendini “personel gelmek zorunda değildi” diye savunuyor. Ancak kulüp personelinin gece yarısına kadar çalışabilmesi için mesai planı dahi yapıldığı anlaşılıyor.

“Bir kadro sabah 12 gibi gelip akşam 7-8 gibi çıkıyordu. Bir kadro da saat 4-5 gibi gelip gece yarısı 12-1’e kadar kalıyorlardı. 

Bazı isimlerin sorumsuzluğu yüzünden bu kadar can gitti. Türkiye şartlarını biliyorsunuz. İnsanlar mecbur gelecek. Başka nasıl iş bulacaklar? Ücretsiz izne çıkarmışlardı. Orada yananların çoğu ücretsiz çalışıyordu. Ölenlerin çoğunun sigortası yoktu.”

Bir kapı daha varmış

1500 kişi kapasiteli mekanda bilinen 2 kapının bulunması ve bu kapılardan birinin kilitli olması işçilerin kaçışını zorlaştırmıştı. 

İşyerinin mesul müdürü İsmet Ş. bir kapının daha olduğunu söylüyor: "Yalnız normalde kilitli ve kapalı duran pasajın içindeki kendi mağazamıza açılan bir kapı daha vardır. Ancak bu kapı kullanılmıyordu." 

Yangından kurtulan işçi, bu kapının varlığını olaydan sonra öğrendiklerini söylüyor. İddiaya göre, işyerinin muhasebe müdürü buradan çıkarak kurtuldu.

"Mağazanın içinde gizli bir kaçış bölmesi varmış. Muhasebe müdürü olarak bildiğimiz Mehmet Ceylan, ofisindeyken yangın çıktığını görüyor, tek başına kaçıyor. Oradaki tüm personeli uyarabilir, kaçmalarına olanak sağlayabilirdi. Seslenmeden kendisi tek başına kaçtı. Hiçbir personel o gizli kapıyı bilmiyordu. Kapı pasaja çıkıyormuş. Bu kapıyı ben bile bilmiyordum."

'Söndürme tüpü ve cihazları çalışmadı'

Mesul müdür İsmet Ş. aslında karşılama görevlisi olarak çalıştığını savunuyor. İşyerinde yangın söndürme tüpü ve tavanda yağmurlama sistemi olduğunu söylüyor ancak çalışıp çalışmadığından emin değil. Bu sorunun yanıtını yangından kurtulan işçi veriyor:

"Yangın söndürme cihazları devreye girmedi. İçeride çok toz olduğu için tıkanmışlar. Havalandırmalar bozuk. Bulduğumuz iki yangın söndürme tüpünden biri çalışmadı. Üçüncü tüpü arayana kadar yangın çok ilerledi."

'Yangının çıkış bölgesinde nargile odası vardı'

soL'un ulaştığı kaynaklar işyerinin içki stoğunu mekan içerisinde yaptığını ve nargilelerde kullanılmak üzere çok sayıda pürmüz ve tüpün yine mekan içerisinde tutulduğunu aktarmıştı.

Yangından kurtulan işçi bunu doğruluyor. Üstelik yangının çıkış noktasının da buraya çok yakın olduğunu söylüyor: "Yangına kapının orada yakalandım. Size milim milim hesaplamasını yapabilirim. Yangının çıkış bölgesinde nargile odası vardı. İçinde pürmüzler ve onları doldurmak için tüpler vardı."

Yangına ilişkin bir soru işareti de mekanın müşterileri için kullandığı ana kapının olay anında açık olup olmadığıydı.

Cezaevine gönderilen isimler buna ilişkin net bir bilgi paylaşmazken, alevlerden kurtulan işçi bu kapının kilitli olduğunu aktarıyor. 

"Büyük bir iş cinayeti bu. Yangın çıkışı yok. Aramızda konuşuyorduk burada bir yangın olursa nasıl çıkacağız diye. Yangın çıkışını gösteren herhangi bir tabela yok. Ön kapı kilitliydi."

Yangından kurtulan işçinin anlattıkları hayati öneme sahip bir bilginin çalışanlarla paylaşılmadığını ortaya çıkarıyor.

Artık yangının arka kapıya yakın bir noktada yaşandığı, ön kapının da kilitli olduğu biliniyor. Bu durumda işçilerin alevlerden kolayca kaçabileceği üçüncü kapının gizli tutulduğu anlaşılıyor.