IMF "nikah tazeleyelim" diyor

Türkiye için yaptığı "program sonrası değerlendirme" çalışmalarını tamamlayan IMF, Türkiye'nin halen kendisine muhtaç olduğu görüşünde.

soL (HABER MERKEZİ) Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye için yaptığı ve 1999-2008 arası dönemde yapılan üç stand-by anlaşmasını kapsayan "program sonrası değerlendirme" çalışmasını tamamladı. Kurul, hiç şaşırtıcı olmayan bir biçimde, Türkiye'nin halen kendilerine muhtaç olduğu görüşünde.

"On yılda sizi iyi dönüştürdük"
IMF'den yayınlanan değerlendirme açıklamasında, Türkiye'nin 1990'ların sonunda zayıf bir ekonomiye sahip olduğu, ancak 2008 yılının mayıs ayı itibariyle "önemli bir dönüşümden geçtiği ve ve ekonominin çeşitli alanlarında önemli ilerlemeler sağladığının görüldüğü" kaydedildi.

Türkiye'nin son on yılını bir ekonomik başarı öyküsü olarak gören ve bu başarının IMF desteği ile sağlandığını iddia eden raporda Türkiye tarihinin en şiddetli krizi olan Şubat 2001 krizinin o dönemde IMF gözetiminde uygulanmakta olan istikrar programının çökmesi nedeniyle meydana geldiği tamamen gözardı edildi. 2001 krizi ile başlayan, Kemal Derviş dönemiyle süren ve AKP iktidarıyla son halini alan "dönüşüm" çerçevesinde tasfiye edilen sosyal devlet ilkeleri, özelleştirilen kamu varlıkları, çökertilen tarım sektörü gibi başlıklar da zımnen IMF programının "başarıları" arasında bulunuyor.

Aba altından cari açık sopası
Diğer yandan IMF İcra Direktörleri Kurulu "Türkiye ile devam eden bir program angajmanına girilmesinde yarar görüldüğünü" buyuruyor.

Önceki stand-by anlaşmalarında ekonomik istikrarsızlık ve süürdürülemez dış borç gibi başlıkları kullanan, ayrıca 1999 ve 2001 yıllarında yaşanan iki ekonomik krizin yarattığı çaresizliği sonuna kadar kullanan IMF, yeni dönemde tehdit olarak büyümekte olan cari açığı öne sürüyor.

Açıklamada on yıllık başarı iddiasıyla çelişen bir biçimde Türkiye'nin cari açıktan kaynaklanan "kayda değer dış zafiyetlerinin yerinde duruyor olduğu" vurgulanıyor. Buradan yola çıkılarak IMF ile yeni bir program angajmanına girilmesi tavsiye edilirken, ekonomik olarak da toplam borç stoğu içerisindeki kamu payının düşürülmeye ve sıkı para politikası ile enflasyonla mücadeleye devam edilmesi öneriliyor.

IMF AKP'den çok memnun
Dolayısıyla o yıldır tekrarlanan reçetede değişiklik yok. IMF özetle, kemerlerin sıkılmasını ve ekonomi politikasında birinci önceliğinin dış borçlarını faizinin sorunsuz biçimde ödenmesi olmasını istiyor.

Açıklamada AKP iktidarına bu doğrultuda dikkat çekici övgüler düzülüyor. 2001 kriziyle çöken 1999 programının başarısızlığına gerekçe olarak siyasi iradenin yetersizliğini öne süren IMF 2002 ve 2005 programlarının sözde başarısını da "güçlü bir programa sahip çıkmanın ve karmaşık politikalar ile reformlar için gereken siyasi iradenin oynadığı kritik role" bağlıyor. Böylelikle IMF, bir yandan Türkiye'nin başına gelen 2001 krizi felaketinden kendisini aklarken, diğer yandan AKP'yi de kendi sunduğu programın iyi bir uygulayıcısı olarak kutluyor.