Lübnan'da yayınlanan El Akbar gazetesinde yer alan haberde Haytam Melih'in, "geçiş hükümetini yönetme görevi bana verildi" şeklinde konuştuğu ve ilk aşamada Suriye içinde ve dışındaki muhaliflerin birleştirilmesinin amaçlandığını vurguladığına dair bilgiler yer aldı.
Bu görevin kendisine "politik bağlantıları olmayan bağımsız muhaliflerce" verildiğini ifade eden Melih, olası bir Esad sonrası durum için "kendimizi siyasi ve yönetimsel bir boşluğun içinde bulmak istemiyoruz" diye konuştu ve böyle bir durumda tüm muhalif kesimlerin işbiriliği içinde olması gerektiğini vurguladı.
Melih'e bu görevin kimler tarafından verildiği ve bu oluşumun muhalefeti ne ölçüde temsil edeceği henüz netlik kazanmış değil. Ancak Esad sonrası seçeneklerin sıkça dile getirildiği bu günlerde, geçiş hükümeti kurmak gibi adımların atıldığının ileri sürülmesinin bir siyasi işlevi bulunuyor. Suriye içerisinde güçlü bir toplumsal tabana sahip olmayan muhalif gruplar böylelikle ortak bir çatı altında bir araya gelebildikleri ve olası bir rejim değişikliği sonrasında ülkeye hakim olabilecekleri görüntüsü vermiş oluyorlar.
Haytam Melih kimdir?
Haytam Melih, Suriye Ulusal Konseyi'nin (SUK) kurucu isimlerinden birisi. Bir dönem SUK'ta sözcülük de yapmış olan Melih, Suriye İnsan Hakları Derneği'nin kurucuları arasında yer alan bir avukat. Melih geçtiğimiz aylarda Suriye'ye askeri müdahale çağrısı yapan isimlerin başında geliyordu. SUK'un diğer önde gelen isimlerinden Haytam Menna ile birlikte pek çok kez yabancı askeri müdahale çağrısında bulunmuşlardı.
Askeri müdahale çağrılarının zirve yaptığı Şubat ayında, İngiliz Telegraph gazetesine bir mülakat veren Melih, "Esad ve ailesi Suriye'de öldürülecekler. Sonraki adımlar çok kanlı olacak. İki ay önce ona bizi yalnız bırakması ve ülkeyi terk etmesini önerdik, fakat o bunun yerine halkının kanının peşine düştü. Onun sonu da Kaddafi nasıl öldürüldüyse öyle olacak" diye konuşmuştu.
Esad sonrası dönem için hazırlıklar
Esad hükümetinin devrileceği yönünde haberler bir süredir yoğunlaşmış bulunuyor. Bu duruma dair plan ve hazırlıkların yapıldığının duyurulması da "Esad yönetimi devrilmek üzere" propagandasının bir parçası. Medyada bu tür haberlerin sık sık yer almasında, karşı tarafı psikolojik olarak yıpratmak ve tabana yönelik mesaj vermek gibi amaçlar da güdülüyor.
SUK'un en önemli gücünün Müslüman Kardeşler olduğu biliniyor, ancak buna karşın "Suriyeli muhalifler" homojen bir karakter arz etmemekte. Muhalefetin içinde İslamcılardan başka pek çok kesim de bulunuyor. Ayrıca Suriye Kürtleri de SUK içinde yer almıyor. Olası bir Esad sonrası durumda muhalefetin farklı unsurlarının nasıl konumlanacağı net değil, bu bakımdan farklı gruplar şimdiden çeşitli adımlar atmayı deniyorlar. Dolayısıyla Haytam Melih'in bu çıkışını da bu adımlardan biri olarak değerlendirmek mümkün görünüyor.
"Ulusal kurtuluş planı" hazırlamışlar
Esad sonrası dönem için yapılan hazırlıklar bundan ibaret değil. Suriyeli muhalifler Pazartesi günü siyasi geçiş süreciyle ilgili olarak "ulusal kurtuluş planı" olarak ifade ettikleri bir bildiri yayınladılar. Özgür Suriye Ordusu'nun yayınladığı bildiride, bir savunma konseyi kurulması ve bu konseyin bir yönetim konseyi oluşturmakla görevlendirilmesi önerildi. Bu konseyin, asker ve sivillerden oluşan altı kişilik bir geçiş hükümetini bir araya getirmesi amaçlanıyor.
(soL - Dış Haberler)