Kadın kotası solcu olmak için yeterli mi?

Medya, Kurultay’a giden CHP’nin Tüzük değişikliğinde kadın ve gençler için kota koymasını sola açılım olarak yorumladı. Emperyalizme, özelleştirmelere, dinci gericiliğe karşı çıkmayan bir partinin nasıl solcu olabildiği sorusu ise ortada duruyor.

CHP daha kurultaya girerken solculaşma tartışmalarının önceki kurultaylardaki gibi devam ettiği görülüyor. Medyanın yarattığı hava ile beraber, CHP önde gelenlerinin de kurultay dönemlerinde bu algıya hizmet edecek şekilde davrandıkları görülüyor. Deniz Gezmiş, Che Guevara gibi devrimcilerin fotoğraflarının asıldığı, devrimci şarkıların söylendiği kurultayların yanında parti siyasetinde herhangi bir sola yöneliş görülmemesi, CHP yönetimine göre solculuğun etkinliklerde coşku yaratma aracı olarak algılandığını gösteriyor.

CHP kurultayında oylanacak tüzük değişikliklerinden dikkat çekenler şunlar:

-3 aylık aday üyelik kalkacak ve internet üzerinden üyelik için başvuru yapılabilecek.

-İl yönetim kurullarının sayıları değişecek. Buna göre il yönetim kurulu üye sayısı 20 ile 40 arasında değişecek.

-Genel başkan adaylığı için yeterli sayı delege tam sayısının yüzde 20’sinden yüzde 10’una inecek.

-Partiye yapılan hazine yardımının yüzde 40’ı il ve ilçe örgütlerine gönderilecek.

-Tüzük ve program değişiklikleri için kurultaya katılanların değil kurultay üyelerinin tam sayısının salt çoğunluğuna ihtiyaç duyulacak.

-Parti meclisi üye sayısı 80 yerine 60 olacak. PM’nin üye sayısının üçte ikisinin altına düşmesi durumunda kurultay çağrısı yapılacak.

-Genel başkanlık, genel başkan yardımcılığı, genel sekreterlik, TBMM Başkanlığı, başbakanlık, bakanlık ve TBMM Başkanvekilliği görevlerini yapmış olanlar parti üyeliklerinin devam etmesi durumunda onur kurulu üyesi olacaklar.

-Kurultay’da delegelerin onda birinin önerisi ve kurultaya üyelerinin salt çoğunluğuyla blok liste ile seçim yapılabilecek. Bunun dışında çarşaf liste olacak.

-Birden fazla kurultay çağrısının bulunması durumunda genel başkan bu çağrıları yek bir kurultayda birleştirebilecek.

Tüzük değişikliği önerilerinin bazıları ise medyada CHP’nin sola kayışı şeklinde yorumlandı. CHP’yi solcu yapmaya meraklı olan medyanın bu iddiası için kadın ve gençler için konulan kota yeterli oldu.

Kadınlara yüzde 33’lük kota
Tüzükteki yeni değişiklikle kadınlar için yüzde 33’lük kota getiriliyor. Buna göre milletvekili seçimlerinde, yerel yönetim meclislerinin seçimlerinde, Parti Meclisi ve diğer yönetim organlarının seçimlerinde, kongre ve kurultay seçimlerinde en az yüzde 33 oranında cinsiyet kotası getirilecek.

Gençlik kollarına yüzde 10’luk kota
Bir diğer kota da gençlik için uygulanacak. Böylece milletvekili ve yerel yönetim meclislerinin, Parti Meclisi ve diğer yönetim organlarının, kongre ve kurultay seçimlerinde partinin gençlik kolları üyeleri için yüzde 10’luk kota uygulanacak.

Sağcıların solculaşmasını bekledikleri parti: CHP
Bir siyasi partiye emperyalizm, özelleştirmeler, dinci gericilik gibi konularında takındığı tutumu dikkate almadan sadece kadın ve gençlere uyguladığı kotalara bakarak solculuk yakıştırması yapan medya, düzenin istediği solculuğun sınırlarını da belirtmiş oluyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesinden bu yana medyada CHP’nin solculaşacağına ilişkin beklentiler yaratılıyor. Taha Akyol gibi yılların sağcı liberal köşe yazarının dahi CHP’nin solculaşması için beklenti yarattıkları ve partiye nasihatler verdikleri görülüyor. Sağcıların ihtiyaç duydukları sol partiye dönüşmesi için çırpındıkları CHP’nin, tüzüğünde solcu olduğunu belirtmesi ya da kadın ve gençler için kota uygulaması, solculuk olarak lanse edilirken gerçeklerin üzeri örtülmüş oluyor. Gerçekleri görmek için ise CHP’nin programına göz atmak yeterli.

CHP ileri gelenlerinin son yıllarda dinci gericilik ve Cemaat’e dostluk elini uzatmasına ilişkin haberimiz için tıklayınız.

CHP programı: “ABD ve NATO’yla dayanışma ve işbirliği”
CHP’nin NATO’ya ilişkin tutumu dikkat çekici. CHP programında NATO’dan yeni üyelerin katılımıyla uluslararası alanda güvenlik ve istikrarın sağlanmasına daha büyük katkıda bulunması beklenmekte. Program’da ABD vurgusu yapmaktan da geri durulmayarak CHP’nin Amerika ve diğer NATO müttefikleriyle karşılıklı saygı, dayanışma ve işbirliğine dayanan ilişkiler geliştirilmesini desteklendiği belirtilmekte.

“Satın ama ucuza gitmesin”
CHP programında özelleştirme uygulamalarına karşı herhangi bir karşıtlığın bulunmadığı görülmekte. Programda özelleştirme konusuna "ideolojik bakılmadığı" belirtilerek sermaye sınıfına gerekli mesaj verilirken, "ilkesiz özelleştirmeye karşı olunduğu ancak toplum yararına özelleştirme yapılabileceği" belirtilmekte. CHP’nin tutumunun “satın ama ucuza gitmesin” söyleminden ileriye gitmediği görülmekte.

Türköne CHP’nın açılan ufkundan heyacan duyuyor
CHP’deki değişim beklentisinin Zaman Gazetesi’nin faşist eskisi yazarı Mümtaz’er Türköne’de de heyecan yarattığı görülüyor. Türköne, dünkü yazısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Makkap’ın laikliğin tehlikede olmadığını söylemesine değinerek Matkap'ın CHP'ye çizdiği ufkun CHP’yi yeni bir dinamizme sokacak kadar önemli olduğunu yazdı.

Türköne yazısının sonunda şu satırlarla CHP’ye akıl vermeyi de ihmal etmedi:

"İrtica tehlikesi" geride kaldı. CHP'nin temsil ettiği sığ ve banal resmî ideolojiden eğitim sistemi yavaş yavaş arınıyor. "İrtica tehlikesi"nden vazgeçmenin CHP'yi sağlam bir zemine taşıması gibi, eğitimin ideolojik dogmalardan temizlenmesi de CHP'nin önünde yeni ufuklar açacak. Eğitim sistemi Tek Parti döneminin küfünden ve pasından temizlenince, CHP de sırtındaki ağır yüklerden kurtulmuş olacak. 19 Mayıs'ların stadyum işkenceleri ile özdeşleşen bir CHP mi yoksa bu işleri geride bırakmış bir eğitim sisteminde, daha ileri eğitim sorunlarını tartışmaya açan bir CHP mi? Hangisi parti rekabetinde daha avantajlı hale gelir?

(soL - Haber Merkezi)