Sözün bittiği yer...

İçim kaskatı. Elim yazıya gitmiyor. Ancak bir ozanın, devrimci bir ozanın duygularımızı yansıtabileceği düşündüğüm için Hasan Hüseyin Korkmazgil’in bir şiirini paylaşmak istiyorum sizlerle. “Grizu” Zonguldak için yazılmış. Ne ki, Hasan Hüseyin şiiri bir süreklilik olarak tanımlıyor ve yaşının olmadığını söylüyor. Böylelikle “Grizu” Zonguldak’tan Soma’ya uzanıyor.

Ve Hasan Hüseyin “Sarı şapkalılar ordusunun adsız sansız yiğitleri”nin, ülkemizdeki bu neoliberal, sömürü düzeni sürdükçe hiç bitmeyecek olan öykülerini haykırıyor

GRİZU
Duvarda bir gazete
Mavi
Sarı
Kırmızı
Gazetede tabutlar
Al bayraklı tabutlar
Tabutlar
Dizi dizi

Gazeteyi çakan benim
Duvara
Gazeteye bakan benim
Duvarda
Al bayraklı tabutlardan geliyor
Gözlerimin kırmızısı
Dirimizi saramayan al bayrak
Sarmış şimdi ölümüzü

Metro değil bindikleri
Ölüm treni!
Bahçe değil indikleri
Grizu cehennemi
Kömür cevheri!
Bulanmış kömür karasına
Parça parça etleri
Gidiyorlar katar katar
Bir böylesi karanlıktan
Bir öylesi karanlığa
Gidiyorlar
Sarı şapkalılar ordusunun
Adsız sansız yiğitleri
Varın gidin
Haber verin dostlarına düşmanlarına
Grizu yuttu deyin
Yerin altından alıp
Güneşe attı deyin
Kanlı çamur cesetleri
Varın gidin
Haber verin yakınlarına
Bildirin eşiktekine
Bildirin beşiktekine
Beklemek bitti deyin
Beklemek
Kömür karası yüzü
Beklemek
Ekmeği ve zeytini
Beklemek
İnce ince
Sızım sızım ölümü
Beklemek bitti deyin
Duvarda bir gazete
Mavi
Sarı
Kırmızı
Tabutlar sıra sıra
Tabutlar dizi dizi
Sarınmış gidiyorlar al bayraklara
Sarı şapkalılar ordusunun adsız kahramanları
Onu
O renkli gazeteyi
Karşımdaki o duvara
Çakan benim
Hey dost hey dost!
Ona
O renkli gazeteye
O duvarda sabah akşam
Bakan benim
Hey dost hey dost!
Al bayraklı tabutlardan geliyor
gözlerimin kırmızısı