Başlıktaki oyunu bilgisayar oyunları satıcınızdan ararsanız girişiminiz ‘başarılı’ sonuç vermez. Yapacağınız iş, gözünüzün önündeki –ve sadece izlemeniz değil, etkin katılımınız emredilen- oyunu biraz daha yakından görmeye çalışmak, o kadar. Ancak o zaman, yani çevremizde gelişen olaylar yakından gözlendiğinde, Damned (Lanetli) Empire (Emperyal) Evil (Kötücül) Wars (Savaşlar) hakkında birinci elden bilgi ve deneyim sahibi olunabilir, tabii böyle bir deneyime sahip olunmaması, bu amaçla biraz çaba gösterilmesi de ayrıca önerilir. Oyunun adının sonundaki 1.0 programın hala ilk versiyonunda yürütüldüğünü, 3D ise sunum tekniğinin vardığı aşamayı anlatıyor, çok başarılı yani, fazlasıyla üç boyutlu! Olağanüstü basit olan bu programı hazırlayanlar, ar-ge için bir çaba harcamaksızın, başka alanlar için geliştirilen 3D’yi apartarak ‘iş’lerinin gelişmişlik düzeyini yüksekmiş gibi göstermeyi başarıyorlar ve oyuna katılmaları emredilenlerin kanları üzerinden çok para (hasılat) kazanıyorlar, daha da kazanmayı umuyorlar.
Damned Empire Evil Wars 1.0 3D oyununa yazının geri kalanında sadece ‘Kanlı Oyun’ denilecek.
Kanlı Oyun, çeşitli boyutlar ve düzeylerde sürüyor. Son dönemde ise, özellikle bölgeye ilişkin bazı gelişmeler, Kanlı Oyun’un genişleme gücüne özel dikkat göstermeyi gerekli kılıyor.
İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırabileceği yıllardır söyleniyor. İsrail’in mevcut aşırı sağcı ağırlıklı yönetimi de bu söylentileri yalanlamıyor, “Biz bölgede huzur arayan bir ülkeyiz, kimseye saldırmak gibi bir niyetimiz yok” demiyor. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad da ağzını her açtığında İsrail’e, eğer İran’a saldırırsa çok feci karşılık verileceğini söylüyor. Bunda bir yenilik, ilginçlik yok. Ancak, geçtiğimiz haftalarda, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, ülkesinin ilgili kurumlarına, savaş hazırlığı emrini verdi. Bu, yeni. Hamaney, çok sınırlı sözcükle ve İsrail’in adını ağzına almaksızın, bu emri çıkardı.
Türkiye’de, Yüksek Askeri Şura’nın geçtiğimiz günlerde Başbakan’ın katılımıyla gerçekleşen toplantısının ardından, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harbe hazırlık durumu incelenerek, bu kapsamda ortaya çıkan ihtiyaçlar ile bu ihtiyaçları karşılamak için alınan tedbirler değerlendirilmiştir,” açıklaması yapıldı. Türkiye’nin yetkililerinin, zaman zaman tehdit olarak algıladıklarına karşı çıkışlar yaptıkları biliniyor, tıpkı her ülke yetkililerinin yaptıkları gibi. Ancak YAŞ toplantısı ardından yapılan açıklama, bu kapsama girmiyor, Hamaney’in açıklaması gibi özlü ve kısa.
Rusya’nın ise, bu ülkenin AB Büyükelçisi Çizov’un ağzından duyurdukları ile Rus medyasında yer alan haberler bağlamında, Ermenistan’daki birliklerini Türkiye sınırı yakınlarındaki Gümrü’ye aktardığı, askerlerin ailelerini geri çektiği, füze bataryalarını Türkiye’ye yönlendirdiği (Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye üzerinden saldırabileceği gerekçesiyle) ve büyük bir armadayı Akdeniz’e, daha somut olarak Suriye’ye doğru yola çıkardığı biliniyor.
Bu gelişmelere, bir de ABD’nin Irak’tan çekilirmiş gibi yapması ve ‘çekilme’ açıklamasının ardından Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı (Sünni, haberlerde vurgulandığına göre) Tarık El-Haşimi hakkında ‘terör örgütleriyle bağlantılı olduğu’ gerekçesiyle tutuklama kararı çıkarılması ve bu ülkede bir iç karışıklığın gündeme gelmesi eklendiğinde, Kanlı Oyun’a ilişkin son durum hakkında çok genel bir düşünce sahibi olunabilir.
Bölge ülkeleri İran, Türkiye ve Rusya’nın, bu sırayla ve çok sınırlı sözcüklerle ifade edilen duyurularla savaş hazırlıkları yürüttüklerini açıklamaları, daha önceki ve çoğunlukla iç tüketiciye hitap eden populist çıkışlarından farklılıklar taşıyor. Açıklamalar, çok ürkütücü. Ürkütücülükleri, ifadelerindeki basitlikten kaynaklanıyor. Tarihe bakıldığında, çok büyük felaketlerin, savaşların böylesi basit ifadelerin ardından gelebildiği görülebiliyor.
Damned Empire Evil Wars 1.0 3D, oyun değil gerçek. Gerçeğin ta kendisi. İnsanların yaşamlarını doğrudan tehdit ediyor. Bu tehdide karşı ne yapılabileceğini, o tehdide maruz kalanlar bilecekler. Herkes her şeyi biliyor. Her şey bilindiğine göre, savaşların ne anlama geldiği de biliniyordur, savaşlar olmasın diye neler yapılacağı ve varlıkları, insanların sömürülmelerini, savaştırılmalarını, ezilmelerini, horlanmalarını engellemeye adanmış olanların kim, kimler olduklarının, kimlerin özgür, eşit, adil ve sömürüsüz bir geleceğe yöneldiklerinin bir kez daha düşünüleceği de biliniyordur.