Bir gün … 550 …

Bir gün karşılaştığınızda yolunuzu değiştirmek isteyeceğiniz insanlar –korktuğunuz için değil mideniz kaldırmadığı için-  tarafından yönetilmeyen bir ülke kurulduğunda,

Bir gün ülkenin kötü kaderi kırıldığında,

emperyalistlerin gemileri denizin dibini boyladığında,

patronların sayısız yalancıyı, hilebazı, gericiyi besleyen gücü kurutulduğunda,

bir gün bütün halklar sınır tanımaksızın kardeşleştiğinde,

yaralar sarıldığında ve yeni bir dünya barış içinde inşa edildiğinde,

bir gün kadınlar eşit, muzaffer ve onurla yaşadıklarında,

aşkın ve sevginin mülkiyet tarafından boğulmadığı koşullar yeşerdiğinde,

bir gün bütün çocuklar emeğe yabancılaşmadan bilimi öğrendiğinde,

evrensel bir kültür anadillerde üretildiğinde,

bir gün hiç ezilen, sömürülen, dışlanan insan kalmadığında,

haksız ve hain ölümler toplumdan uzaklaştığında,

bilim, sanat ve felsefe emekle bütünleştiğinde,

bir gün sosyalist devrime muazzam bir bilimsel devrim eşlik ettiğinde,

yani ufukta yepyeni bir dünya belirdiğinde,

o gün insanlık,

550 kadını,

550 cesur kadını,

ünsüz ve sade,

550 emekçi kadını,

550 komünist kadını hatırlayacak;

onların bu akılsızlık, yalan ve sahtelik denizinde ileri atılışları,

insanlığı ileriye çekişleri

onurlu tarihimizin sayfaları arasında

550 kırmızı karanfil gibi gülümseyecek,

kokusu yayılacak.