Bu ne iş...

Siyaset Öcalan’ın İslam Birliği çağrısı, Newruz’a Alevi takısı, Mahir’in mirası, Özel Yetkili yargısı, türban istilası, sekreter Şükran hanım vakası, El Kaide’nin saldırısından ibaret değil. Siyasetin Gezi soruşturması, Gökçek tayfası, aday açıklaması gibi başlıkları da var. Örneğin “rüşvet-soygun-vurgunla malül” ekonomi baştan aşağı sorun.

Financial Times’a göre, Türkiye’deki büyük altyapı projeleri finansal zorluklarla karşı karşıya. Dünyanın en büyük havalimanı projesinin kaynak sıkıntısı var. Kanal projesine ilgi yok. Nükleer santral gecikecek.

Ekonomide finansman sorunu yaşanıyor. Peki, siyasetin finansmanında sorun yok mu? Üyesi delegesi, yandaşı paydaşı ne yer, ne içer sorulmaz mı? Sorulmaz. Çözüm otomatiğe bağlı olduğu için aslında bu soruya gerek duyulmaz.

Siyasi partilerde akçeli yaşamın hazine yardımı, üye ödentileri ve bağış gelirleri ile sürdüğü söylenir. Ama başbakanlar tarafından kullanılan, gizliliği yasal güvence altında olan örtülü ödeneğin siyasette her derde deva olduğu bilinse de büyük sır gibi saklanır.

Uymaz yakışmaz
Sır olmadığı ortada. Özellikle Başbakan Bay Tayyip Bey’in son 11 yılda harcadığı ödenek Türkiye İslam Cumhuriyeti için yapılan yatırımın büyüklüğünü anlatıyor. İnanması güç ama 2005 yılında 98 milyon TL olan örtülüden 2013 yılının sekiz ayında 873,8 milyon TL harcanıyor. Başbakan’ın kasası MİT’e silah, TİM’e dinleme böceği, marifetli kamera, polise elektrikli cop, şoklu tabanca alımı için mi boşaldı desen, olmaz. Casusa ihbarcıya para desen racona sığmaz. Seçime mi, provakasyona mı diye sorsan adaba uymaz. Fakir fukaraya mı, garip gurabaya mı diye sorsan yakışmaz.

Örtülüye ilişkin soruların yanıtını bulmaya güç yetmez. Ancak Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, HSYK, MİT Müsteşarlığı, Devlet Personel Başkanlığı, TÜİK Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi kuruluşları çoktan geride bırakan örtülü ödeneği hesap sorumlusu Maksut Serim’in adı bile tek başına çıkan pis kokuyu arayanların dikkatinden kaçırılamaz.

Örtülünün kiri
Sahtecilik yeteneğiyle kısa sürede “amirlerinin” gözüne giren Serim’in adı, örtülü ödenek kirinin ayyuka çıktığı yıllarda duyuldu:

Mülkiye başmüfettişleri ve hesap uzmanlarınca düzenlenen raporlarda Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde, geleceğin başbakanını hazırlamak ve cihat hazırlığı için oluşturulan havuz hesabına yer verilmişti. Belirlemelere göre, Serim’in başında bulunduğu Vakıfbank Valide Sultan Şubesi’ndeki havuzda toplanan para 2001 rakamlarıyla 300 milyon YTL olarak hesaplandı. 8 kişiden oluşan hesap uzmanları grubu, dolaştırılarak havuz hesabında toplanan paraların denetim dışı bırakıldığına işaret etti. Raporda, bu paraların bazı kişi ve kuruluşların özel hesaplarına geçirildiği saptamasına da yer verildi.” (İlhan Taşcı, 24 Haziran 2008)

Serim özetle, iktidarın emrinde her kapıyı uyan bir maymuncuk gibi kara para uzmanıydı. Yalın bir yaklaşımla “suçtan elde edilen gelir” olarak tanımlanan “kara paranın” temelinde ise uyuşturucu ticareti var.

Elinde dilinde kaleminde
Dahası, aralıksız sürüyor. Örneğin bir gün 615 dönümde üretilen 300 ton esrar karşılığı 5 milyon 984 bin kök Hint keneviri imha ediliyor (9 Temmuz 2013) bir başka gün Mayıs ayından bu yana kentte 198 ayrı baskın yapıldığını, 47 milyon 893 bin kök kenevir, 16 bin 309 kilogram kubar esrar ve 337 bin 605 kilogram toz esrarın imha edildiği açıklanıyor. (3 Ekim 2013) Ne iş bilinmez ama yazan çizen, soran soruşturan yok.

Böylesi bir kuşatmanın rejim değişikliğinden, çağdaşlıktan kopmaya, yeni ittifaklar aramaya neden olacağını her nedense, yorumlayan anlatan yok.

Sonuçta ekonomiyi bir kumar masasına çeviren uyuşturucu gelirleri yolsuzluk, soygun, vurgun ve rüşvet olarak siyasete geri dönüyor.

Yıllar yılı mafyayla “organik bağ” kuran çeteye “kirli işler sipariş” eden mafyanın hissedarı/çetenin ortağı Türkiye siyasası “şeriarcı imam ve yetmezci dönek” ortaklığının elinde dilinde, kaleminde tespihinde oyuncak oluyor.

Görmeyen, duymayan, karışmayan Türkiye halkının biraz daha kımıldayıp sokakla buluşma zamanı gelmedi mi? Artık merak etmesi, bu ne iştir demesi, yanıt beklemesi gerekmiyor mu?

Milyonlarca Hint keneviri gökten mi indi? Tonlarca uyuşturucu ayda mı üretildi?

Belki haftaya...