Yobazlar patinajda

Erdoğan’ın partide başlatacağını ilan ettiği operasyon, daha kindar ve daha dindar kadroların önünü açmak için düşünülüyor olamaz. Zaten kendi ifadesiyle “metal yorgunluğu” burada ortaya çıkmamaktadır. “Yeni Türkiye” kin ve din eksikliği çekmiyor.

Tersi de beklenmemelidir. AKP kinin ve dinin fazlasından şikayetçi değil, olamaz. Bir ara belki mümkündü. Erdoğan’ın iktidarını sürdürmek için şeriatçı faşizmi yumuşatmak, seyreltmek durumunda kalması birkaç yıl öncenin seçeneği olabilirdi ve aslında Gülen’in stratejisi buna denk düşüyordu. İsrail’le denge, Almanya’yla denge, Suriye’de denge, modernleşmenin belini kırarken denge… Darbenin, okutacak lider bulamadıkları bildirisi bile Gülen’in şeriatçılığı merkeze koymadığını gösteriyordu.

Ama bu durum Erdoğan için geçerli değildir. AKP’nin şeriatçı faşist radikallikte frene basması, enerjinin toprağa akıtılmasından başka sonuç vermeyecektir. Sonuç metal yorgunluğu değil metalin erimesine varır. Fren pedalı sökülüp atıldı zaten…

Erdoğan’ın parti içi operasyonunun anlamının bir kısmı, Gülen’le çatışmasında ortada duran ve uzun zamandır dokunulmazlıkları kırılamayan kritik kadroları tasfiye edebilmek için güç biriktirmek olmalıdır. Daha Akar ve Fidan’ın etrafında turlamaktan öteye geçemeyen Erdoğancılar’ın Davutoğlu’nu, Arınç’ı, Gül’ü hedef tahtasına oturtmayı ancak rüyada görebildikleri anlaşılıyor.

Enerji lazım, güç lazım. Bunun toplumsal taşıyıcıları sadece yobazlar ve Erdoğan kindar-dindar kadrolarının ikna ve örgütlenme yeteneğini takviye etmelidir. Liberal veya milliyetçi yakınlaşmalardan enerji türetme dönemi de kapanıyor. Bir kere liberaller kategorik olarak Batı operasyonlarına demir atmış olmalılar. MHP ittifakının Akşener çıkışıyla birlikte değersizleşeceği tahmin edilebilir. Geriye etkisiz eleman Vatan Partisi kalır. Yetmez…

Çıkış öz sermayededir! Zaten asıl sorun da burada kendini gösteriyor.

AKP kadrolarının örgütlenme ve ikna yeteneklerinin kaynağında örgütçülüğün, inanmışlığın payını aramak için şaşkın olmak bile yetmez. AKP’nin toplumu peşinden sürüklemesinde belirleyici olan kurduğu rant dağıtma mekanizmalarıydı. İster yoksul kesimleri iyiden iyiye lümpenleştirmeye, ister zenginlerden hükümet bağımlısı tekeller yaratmaya yönelik olsun, rant alanlarındaki aşınma çok belirgin hale gelmektedir. Çılgınca gazına basılan inşaat sektöründe patlama endişesi derindir. Yol yapma fantezileri çukur açıp kapatmaya dönmektedir. Metropollerdeki çöküşün ekonomide hissedilmemesi imkansızdır…

Kumarhane ekonomisinin servet üretme kapasitesinin sonuna geldiğini iddia etmek doğru olmaz. Ama yağma arzusuyla çalışan kadroların eski heyecanı kalmadı. Yarın öbür gün Fetö’cü ilan edilme riski de cabası! Hele reis partisinin “maalesef” hataları olduğunu da ilan ettiğine göre, fatura günü gelmiş çatmış demektir. Tasfiye edildiğinde lidere en yakın kadroların bile merkez kaç etkilere kapılmaları bir siyaset kuralıdır. AKP dünyasında, biri diğerini reisin uzağına ve uçuruma doğru ittiren hiziplerin sayısı hesaplanamaz hale gelmiş bulunuyor.

AKP kadrolarının bu tedirginliği üstlerinden atmaları imkânsız. Cesaretlerinin satın alınması da güç. Erdoğan’ın ilan ettiği arınmayla ilgili olarak bilinen tek gerçek, siyasal manada çok kan döküleceğidir!

Ne yapsın yobazın şoförü, otobüsü durdurup seccadeyi serip namaz kılmaktan başka? Ne yapsın yobazın taraftar grubu, satırla palayla resim çektirmekten başka?

Bu tablo toplumun daha dindarlaştırılması, yobazların da daha militanlaşması falan değil. Bu bir patinajın resmidir.