Gençlik gelecek&hellip Bizim de pek çok kez attığımız bu sloganın asla yanlışlanamayacak, totolojik bir yanı olduğu kabul edilmelidir. Bu, her daim atılabilir bir slogandır: Elbette öyle olacak, gençlik gelecektir.
Slogana &ldquogelecek sosyalizm&rdquo ekini yapmak da kurtarmıyor. Atılmasın demiyorum ve desem de, bu ölçü veya bu ölçüsüzlükte &ldquodoğru&rdquo bir sloganın tekrar tekrar atılmasını engelleyecek bir otoritenin kimsenin harcı olmadığını da biliyorum&hellip
Atılsan atılmasına&hellip ama bir yandan da bilinsin ki, şu veya bu zamanda &ldquogeleceği&rdquone emin olduğumuz gençlik tam da şimdi gelmez ise, geç kalmış olacaktır!
Ya 2009 ya da &ldquone önemi var&rdquo!
Ya sosyalizm ya barbarlık!
Doğru doğru olmaktan çıkmaz. Ama şu gelip geçici ömrümüzde birkaç on yıllık gecikmenin bedelinin büyük ve hatta telafisi imkânsız sonuçları olduğu da kesindir.
Ve bu yazı, kendince bir yeni yıl yazısıdır.
Türkiye&rsquonin yaş ortalaması 2008 başında 28,3 olarak açıklanmış. Bir yılda 28&rsquoin de altına inmemişse, eli kulağındadır. Ve bu yılbaşı yazısından isteyen istediği kadar alınmalıdır!
Türkiye gençliğe muhtaç ve mahkûmdur. 2009 genç bir yıl, gençlerin yılı olmalıdır.
İhtiyaç ve mahkûmiyetimiz, bir kere, geneldir. Türkiye toplumu, 12 Eylül 1980&rsquoden 22 Temmuz 2007&rsquoye gelene kadar benzeri her yıpratıcı, bozucu, çürütücü momentte bir bütün olarak kirlenmiştir. Bu ülkede, bu yıllarda ne kadar yaşıyorsanız, o denli kirleniyorsunuz. Durum, biraz abartma pahasına böyle ifade edilebilir. Temiz kalan varsa aramızda, onların yeniler arasında daha yüksek bir oranda bulunduklarına emin olmalıyız.
Açık olmadı diye düşünenler varsa devam edebilirim&hellip
Türkiye&rsquonin ilerici aydını kitap satışlarının sürekli yükselmesi ve kitap okuyanların sürekli azalması arasında sıkışıp kalmış olmayı, kendine, tarihe ve gençlere nasıl açıklayacaktır? Türkiye&rsquonin sanatçıları, dönemlerinde memleketten Nobel güneşinin geçmesini neyin, kimin başarısı sayacaklardır? Projeciliğin mi, piyasaya entegrasyonun mu? Bilim insanları üniversite sayısının artmasından gurur mu duyacaklardır? Aydınlatmayan, aydınlatamayan ve hatta kendisine bu tür saçma fikirleri kafasından çıkartıp atması dayatılan aydın, bu kuşatma karşısında ne yapmıştır? Evet, bir şeyler yapanlar ve onurlarını koruyanların sayısı çoktur. Peki, kendi onurlarını koruyanlar, onlara bakan gençlere &ldquodünyayı değiştiremesen de onurunu koruyabilirsin&rdquo mi diyeceklerdir?
Türkiye&rsquonin deneyimli ve devrimci bir sendikacısı, işçi önderi&hellip Yüzüne dikkatli bakıldığında &ldquo12 Eylül&rsquode direnemedik, ama&hellip&rdquo okursunuz. Sonra devam ederseniz, &ldquoBahar eylemlerinde gasp edilen paralarımızı aldık, ama karşılığında mücadeleci sendikacılığı verdik&rdquo yazdığını göreceksiniz. Zonguldak yürüyüşünü kotaran öncü madenciler, yarı yoldan geri dönüş deneyimini nasıl anlatacaklardır? &ldquoBirkaç arkadaşımızın atılmasını kabul ettik, karşılığında patron da sıfır zam ısrarından geri bastı&rdquo şeklinde anlatıların ne çok olduğunun farkında mıyız?
Orta veya ileri yaştaki ilerici ve deneyimli işçi, kardeşlerine, ister istemez &ldquobiz yapamadık&rdquo demektedir.
Gençlerin bu deneyimi almaları gerektiği, yapmanın yolunun geçmişten ders çıkararak döşenebileceği türünden fikirler, en başta hatırlattığım slogandan da beyliktir. Ancak elinde bir çıkış yolu bulunduran, hiç olmazsa yön duygusuna sahip olanlar, bunca başarısızlık karşısında oturup ağlamak yerine, &ldquodemek ki şuradan gitmem gerekiyor&rdquo diye akıl yürütebilir. Bunun olduğu kuşkuludur.
Kuşkuludur, çünkü Türkiye solu, bu dönem boyunca özeleştiri vereceğim deyip, kendi kendisinin gelmişine geçmişine demediğini bırakmamıştır. Çünkü Türkiye solu, artık sekter olmayacağım deyip Özal&rsquoın, Demirel&rsquoin kapısını çalmıştır. Değişimi Kemal Atatürk&rsquoü veya Ecevit&rsquoi tu kaka ilan edip Baykal&rsquodan veya Baykal muhaliflerinden medet ummak olarak yaşamıştır. Reel sosyalizm deneyimi yanlıştır dendiğinde, kapitalizm ile sosyalizm arasında aşılmaz duvarlar olmayabileceğine varılmıştır. Sınıf olmayan işçiler, parti olmayan partiler, emperyalist olmayan kapitalizmler, sosyalist olmayan anti-kapitalistler, milliyetçi olmayan Kürtçüler, sağcısı solcusu olmadığı söylenen mazlumlar, karşı-devrimci olmayan şeriatçılar, iddiaya göre değişip duran faşistler&hellip
Bu, sol olmayan bir soldur. Sol siyasetin bütün bunları yan yana getirdiği bir tabloda, ister işçi, ister aydın olsun, başkalarının da yön duygularını korumaları mümkün değildir.
Bu bize özgü bir hal de değildir. Geride kalan, kalması gereken uzun dönemde bütün dünya duvarın yıkık taşlarından kendine hediyelik eşya çıkartanlarla doldu. Eskiden partizan şarkıları yazanlar Amerikan rüyasına koştu kendi sol sekterliklerinden kopanlar yabancı sermayenin nimetlerini keşfetti... Akıl yitimi çok yaygındır.
Aklını ve umudunu yitiren bu yalnız insanların ülkesinde umutlu olmak, birbirimize yürekten bir yeni yıl dilemek ise hâlâ mümkündür!
Her yerde değilse de, sanılandan çok daha fazla yerde, bu karanlık çağı öfkeyle, sabırla, yumruklarını ve dişlerini sıkarak, direnerek geçirenler, asla azımsanmamalıdır. Çürümenin olduğu yerde çürümeye karşı direnen damarları görmemek sadece ayıp etmek olmaz çürümeden yana olmak anlamına gelir.
Soyut bir şeyden söz etmiyorum. Bu haber portalı, bu haber portalının parçası olduğu kolektif akıl, tarihsel eylemimiz, bu direnci temsil etmektedir. Dahası da vardır. Bu direnç ve onur damarlarının çatlamaması için gençliğin, artık, 2009&rsquoda gelmesi gerekir.
Deneyimin az olması ille de fena bir şey değildir. Deneyimi az olanın yeniklik yükü de az olur.
Bu yüke çare bulunamamıştır ama deneyim kısıtını gençliğin enerjisiyle gidermek mümkündür. Üstelik deminden beri &ldquohaksızlık ettiğim&rdquo o öncü işçi, aydınlıktan vazgeçmeyen o aydın, doğruyu aramaktan korkmayan solcu siyasetçi vardır bu ülkede. Gençlik &ldquogeldim&rdquo dediğinde kendi hanelerine yazacakları toplumsal bir başarısı olmayanların bile ne büyük bir kaynak oldukları anlaşılacaktır.
Gençlerin yarıya yakınının işsiz kalması, gençliğin tehcirinin habercisidir. Yeni büyük kriz Türkiye&rsquonin paraya tahvil edilebilecek en büyük kaynağını silahlı insan gücüne indirgeyecektir. Yıkıma karşı dine akın eden bir ülke uçurumdan atlayan bir koyun sürüsüdür&hellip
Önce gençlerin 2009&rsquou kutlanmalıdır. Ağabeylerinin, ablalarının, teyzelerinin, amcalarının, babalarının, analarının bir adım, iki adım önüne çıkmaları gereken, geleceği bugüne getirecek olan gençlerin&hellip