İndirgemeliyiz

Kürt sorunu demeye devam ediyoruz gerçi, ama artık bu ifade olup bitenleri yansıtmak açısından son derece yetersiz kalıyor. Bu, bizim yoksul Kürt halkımızın, ülkemiz halkının ve emekçi sınıflarımızın büyük bir parçası olan Kürtlerin “sorunu” değil. Türkiye'de başka bir süreç yaşanıyor. Bu başka sürecin önüne bir set örmeksizin Kürt sorununa geri dönmemiz mümkün olmayacak. Eskiden çözümü sosyalizme ertelemekle eleştirilir, suçlanırdık. Artık sadece çözüm için değil, sorunun masaya gelebilmesi için bile, sosyalizmin iktidarı değilse de, bugünle karşılaştırılamayacak bir sol gücün şekillenmesi gerekiyor.

Yoksa ne olacağını, ne olabileceğini görüyorsunuz. Batısından güneyine doğusuna kuzeyine... Türkiye yanıyor.

Türkiye'yi yakanın Kürt sorunu olduğunu reddediyoruz. Bu tür bir adlandırma, Kürt halkımızı yangının sorumlusu olarak gösteren bölücü burjuva milliyetçiliğini besler.

Kürt sorunu, bizim, emekçi halkımızın sorunudur. Farklı kökenlerden halkımızın birlikte yaşamlarını nasıl organize edecekleri sorusunun yanıtını ararken, biz iki boyutu birden gözetiriz. Bir: eşitlik, adalet ve özgürlük yani sosyalizm olmaksızın, doğru düzgün birlikte yaşanmaz. İki: birlikte doğru düzgün yaşama mücadelesi bizi sosyalizme yakınlaştırmalıdır.

İsteyen istediği kadar indirgemeci desin, Türkiye solunun Kürt sorununa ilişkin ayırt edici konumu sadece bu olabilir. Yoksa, bir gün “ah Özal” dersiniz, ertesi gün “Mustafa Kemal aslında çözecekmiş...”. Bir gün düzen sağının ertesi gün düzen solunun kapısını çalarsınız. Dün CHP'den Kürt raporu bekleyenler, bugün AKP'nin ağzına bakarlar. Bugün sosyalizm diyemeyen, çözüm için sosyalizm ön koşuldur ve çözüm çabası sosyalizme gidişimizi hızlandırmalıdır diyemeyen her tür muhalefetin, ister Türk ister Kürt olsun, hali budur. Dün Erdoğan'ı cesaretlendirmeyi iş edinenlerin, yarın Kılıçdaroğlu'na şans tanımaları kimseyi şaşırtmasın.

* * *

Kürt sorununu masaya getirmek için bile sol lazım, dedim. Hadi buyrun anadilde eğitimi tartışın tartışabilirseniz. İsteyen yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, yani Kürtlerin belli bir ölçekte kendi kendilerini yönetmeleri üstüne model kursun. Demokrasinin bilumum kriterini taşıyın bakalım, ne çıkacak? İster misiniz, şu an memlekette “af” gündemini ele almayı?

Yanlış anlaşılmasın, bütün bunlar elbette “genel olarak” tartışılmalıdır. Bütün tartışmalarda, ayrılıkçılıktan ve çözülmeden yarar sağlayan sömürücü ve emperyalist güçlere karşı, halklarımızın iradi birliğini savunanların sözü olacaktır. Tartışılırsa, solun sesi en sağlam, en tutarlı ses olur.

Lakin bu tartışmaların arasına bir alacak verecek gerginliğinin, bir kız meselesinin, sarhoş itişmesinin karışmasını kim engelleyecek? Memleketi yakan sudan bahanelerin arkasında, bu ülkede siyasetin provokasyonu içermesi ve ülkenin de barut fıçısına dönmesi gibi daha gerçek nedenler var. Bu nedenleri nasıl etkisizleştireceksiniz, nasıl baskılayacaksınız? Duyarlı vatandaşların provokatör yöneticileriyle mi, çıkmayıverin sokağa ciddiyetindeki valilerle mi, durun siz kardeşsiniz'ci imamlarla mı, mayınların uzaktan kumandasına uzanan parmaklarla mı, yoksa artık herhangi bir şey anlatmayan barış ve kardeşlik çağrılarıyla mı?

Bu ortamı baskılayacak olan biricik unsur soldur.

Evet indirgiyorum! Kürt sorununun hukuksal çerçevesini ancak solun herkese çeki düzen verdiği bir ortamda tartışabiliriz. Anadil mi? Memleketin dil ve etnisite haritasını bu ortamda çıkartırsanız, provokatörlere, linç güruhlarına hedef göstermiş olursunuz. Dil ve etnisite haritasını sol çıkartırsa, adaletin veri tabanını çıkartmış olur. Solun hegemonyası altında bir tartışma platformu kurulursa memlekette, halklar arasında mesafeyi açan yaklaşımlar meşruiyet dışına itilir. Solsuz bir tartışma platformunda ise, her laf bölünmeye götürür. Bu kadar basit.

* * *

Solu öne çıkartan, dahası başka şeylerin önüne koyan böyle bir yaklaşımın verili taraflara yaranamayacağını biliyorum. Bir tarafa göre sol Kürtçü ve bölücüdür. Öbür tarafa göre sol Türk milliyetçisidir. Çok gördük bu tür suçlamaları ve daha beterlerini. Başkasını kendileri gibi bildikleri için hem Türk hem Kürt olmayı anlayamıyorlar, deyip geçeriz. Solun sınıfı vardır. Solun sınıfı Türktür ve Kürttür. Evet indirgemeliyiz. Sınıfımıza indirgemeliyiz. Yangını söndürmek için başka yol yok.