Alt tarafı üstyapı

Evet, devletlerarası, uluslararası ilişkiler bir üstyapı kurumudur. Üstyapının, ekonominin merkezde durduğu bir yapı tarafından belirlendiği, başı buyruk hareket edemeyeceği görüşü Marksistleri ayırt eder. Değil mi ki, maddeci bir dünya görüşünden hareket ediyoruz…

Ama bizim dışımızda da aklı başında herkes birtakım tarihsel ve maddi koşulların insanları ve kurumları çevrelediğini kabul edecektir. “İstediğimi yaparım” diyen makul karşılanmaz çağdaş dünyada.

Bu söylenen diğerlerinin ve diplomasinin önemsiz olduğu anlamına gelmez. Öyle olsa devletlerin bu işlere bu kadar kaynak ve güç ayırmaları aptallık olurdu. Hayır, diplomasi önemlidir. Diplomasi, devre dışı kaldığının resmen ilan edildiği savaş koşullarında bile etkin bir kurumdur.

AKP iktidarı maddeciliği fazla mı kaba yorumluyor, dersiniz? “Alt tarafı üstyapı” diye mi bakıyorlar diplomasiye? Bir önemi olmadığı için her şeyi söyleyebileceklerini zannediyor olabilirler mi?

Dün sabah bütün devlet, ABD’nin Suriye saldırısının sonuna kadar gitmesi gerektiğini bağırmaya başladı. Trump çok iyi yoldaydı, Esat düşürülmeliydi… Hani neredeyse gelecek hafta namazı Emevi Camiinde kılacaklar!

Batı bu tezlere yabancı değildir ve bölgemizde hararetin yükseldiği anlarda bir dizi başkentten benzeri sloganlar yükselir. Dün de o momentlerden birindeydik. ABD medya ittirmesiyle sahneye konan bir kimyasal silah senaryosunun finalini bombalara bağladı. Medya performansı olmasa üçüncü sınıf bile denemeyecek bir senaryo olduğu söylenebilir...

Batı öyle davranabilir. Rusya’nın Batı’da “sebzelerinin güvenliğini garanti edecek durumda değil” diye dalga geçtiği başka ülke var mıdır? Batı başkentlerinin içinde Rusya ile ilişkilerinin son bir yılını Türkiye gibi geçiren de yoktur…

Batı öyle davranabilir, ama Türkiye’de afra tafranın akşamında telefon çalacak ve Rus ve Türk dışişleri bakanları “Suriye’deki barışın sağlanması için görüşmelerden başka alternatifin bulunmadığının altını” çizeceklerdir!

AKP’nin devlet aklı, aşırı maddecilikten mustarip olduğu için diplomasi alanında söylenenin önemsiz olduğuna varmış olabilir mi? Nasılsa üstyapı! Ağızdan çıkanın kulak tarafından duyulmasının bir önemi olmadığı gibi, aynı gün dört bir yana kırk dört farklı şey söylenebilir, diye mi düşünüyorlar?

Öyleyse olayı tamamen yanlış anlamışlar. Diplomasi önemli bir üstyapı kurumudur.

Suriye’ye yönelik saldırı için ABD yetkilileri “bir kereliğine yaptık” dediler. Ruslar başarılı bulmadıklarını söyleyip kırık not vererek işi alaya çevirdiler. Şam bile gelişmelerin bu eksende süreceğini zannetmediğini açıkladı. İsrail, muhteşem Amerikan dönüşünü mutluluk gözyaşlarıyla alkışladı tabii. Hepsinin bir mantığı var. Her biri, diplomasinin dili içinde bir yandan maddi olguları yansıtıyor, diğer yandan gelişmeleri yönlendirmeye dönük girdiler barındırıyor.

Türkiye ise ayarsızlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Dedim ya, o sözlerin sonrası pek talihsiz yaşanmamış olsa, Cuma namazı için arttırmaya çıkacaklar! Sahi Ankara’ya ne oluyor? AKP rejimi dış politikada da saçmalıyor! Haçlı ittifakı demagojisini unutmak için birkaç füze yetiyor. Türkiye’de sağcı kitle tabanından Suriye’nin Amerikalılar tarafından vurulmasına sevinen kaç kişi çıkar, dersiniz? Esat’ın düşürülme ihtimali hakikaten var mı? Bu soru bir yana, bunun PYD açısından olası sonuçları AKP’nin gündeminde değil midir? Bu liste çok uzatılabilir. Dünün AKP performansı mal bulmuş gibi Amerikan bombalarının peşine takılmaktan ibaret çok ucuz bir savaş kışkırtıcılığıdır. Gerisinde bir devlet aklının izini bırakmayacak ölçüde…

Ama dışişleri bakanının zihninden silmeyi dilediği olay akşam gerçekleşecek ve telefonu çalacaktı. Salyalar acele silindi ve “görüşmeler yoluyla, barış içinde…” diye hayata devam edildi. Edilebilir mi peki?

Bir kere, “ben etmem” diyen bir reis var. Ucuz kışkırtıcılığın tadını almış veya tutamıyor kendini. Akıl… o çoktan bitti.

Bakana gelince, belki “nasılsa üstyapı kurumu” diye içini ferahlatıyordur hâlâ. Ama üstyapı alanı uydurma ve uçma özgürlüğü anlamına gelmediği için Lavrov telefonu kapattıktan sonra Çavuşoğlu’nun en azından midesi kaynamış, uykusu kaçmış olmalıdır. Diplomasi, bizimkilerin sandığı gibi bir şey değildir. Söz ağızdan çıktığında maddi gerçekliğin parçası olur. AKP saçmalamanın bedelini bir biçimde ödeyecektir.

Neyin nasıl ödeneceği iktidarın dışında bütün halkı ilgilendiriyor. Örneğin, bu saçmalıkların hesabını başkalarından erken davranıp halkımız ve biz ödettirebiliriz.