Sicilya’da tadın estetiği

“Ti mangio con gli occhi” Sicilyalı fotograf sanatçısı Ferdinando Scianna’nın Contrasto’dan çıkan yeni kitabının adı. Scianna, İtalyan film yönetmeni Giuseppe Tornatore’nin “Baaria” (2009) filminde anlattığı Bagheria kasabasında dünyaya geldi. Sicilya’da Bagheria’da 1930’lardan 1980’lere kadar süre gelen yaşamı, bir ailenin farklı kuşaklarının dünyası aracılığıyla sinemaya aktaran Tornatore’nin hemşerisi Ferdinando Scianna.

“Ti mangio con gli occhi”, bir fotoğraf albümü değil. Usta fotoğrafçının objektifine giren fotoğraflara yer verse de kitap, mutfak ve yemeğin yaşantımızda üstlendiği rolü araştıran bir çalışma. Scianna’nın düşünceleri ve fotoğraflarını buluşturan metin ve siyah/beyaz kareler, yemekler ve tatların izini bir tür anlatı, duygu, heyecan ve anılar silsilesinde sürüyor.

Caffe’ Aurora
Yemek tariflerinden çok tadın estetiğine dokunan bir araştırma Ferdinando Scianna’nın kitabı. Bu süreçte Leonardo Sciascia, Ferran Adria’*, Voltaire, Fransız şef Paul Bocuse’ün mutfakla kurdukları ilişkiye tanık oluyor okur. Rubens’in resimleri, kara dutla hazırlanan granita, ressam Renato Guttuso’nun tabloları Bagheria usulü makarnayla içice geçiyor. Bagheria’ya odaklanan Scianna, kasabanın kalbi Caffe’ Aurora’yı es geçmiyor. Herkesin dile getirdiği üzere dünyanın en leziz kahvesi Aurora’da hazırlanıyordu. Scianna gibi Giuseppe Tornatore de “Baaria” filminde bu ada kahvesini unutmamıştı. Filminin çekimlerini Tunus’ta gerçekleştiren Tornatore, sette kurduğu sahte “Bagheria”da kasaba halkının buluşma noktası Caffe’ Aurora’ya da değinmişti..

Ferdinando Scianna işi gereği birçok ülkeye gitti, ama Sicilya’daki kokular ve tatların simgesi olan kasabası Bagheria’yı unutmadı. Nostaljik bir seçimden çok damak tadı ve kokuların öne çıktığı bir nokta oldu bu kasaba. Oaxaca çukulatasının kokusu güney Sicilya’da Modica’nın Bonajuto pastanesinin çukulatasını anımsattı hep. Endülüs’ün “sardinadaslar”ında babasının hazırladığı limon soslu ızgaraların tadını aldı. Fas’ta yediği kabaklı et yemeğinde annesinin hazırladığı etli yemeklerin tadını duyumsadı.

Yabani dereotunun unutulmaz kokusu
Kuzey Afrika’ya özgü tatlar, Sicilya’daki Arap mutfağının etkilerini düşündürdü Scianna’ya. Akdeniz’in her iki kıyısında harmanlanan tatlar yumağını. Ancak Scianna’yı kitabında da vurguladığı gibi en çok Bagheria’da demetlerle satılan yabani dereotunun kokusu etkiledi. Bagheria’da sardalyalı spagettilere katılan dereotunun o unutulmaz kokusu ve tadını hep sevdiğini paylaştı okurlarıyla. Leoanardo Sciascia’nın yabani kuşkonmaza olan tutkusu gibi.

Ferdinando Scianna’nın dünyasında yiyecek, anne dilini anımsatıyor. Ruha işleyen bu kokulu dil, her türden sürgün hayatında yaşamaya devam ediyor. Uzun ayrılıkların ardından Scianna Messina’dan Sicilya’ya doğru arabalı vapurla yol alırken, “arancini”** yemeği bitr alışkanlık haline getirdi. Scianna’nın “Ti mangio con gli occhi”si, kokular, tatlar ve anılarla çevrili fotoğraflı bir yolculuk.


Ferdinando Scianna

[email protected]

*Ferran Adrian: Katalan mutfağının temsilcisi İspanyol şef. Ülkesi İspanya’da El Bulli restoranın şefiydi. 30 temmuz 2012’de El Bulli’den ayrıldı. Adrian gastronomik araştırmalarına uluslar arası ölçekte devam etme kararı aldı, El Bulli ise kapandı.

**Arancini: Sicilya lehçesinde arancinu diye anılan “arancini”iç malzemesi kıyma, mozzarfella ve bezelye ve pirinç olan, köfte gibi hazırlanıp kızartılan Sicilya’ya özgü bir yiyecek.