Kömür karası bir öykü

Sardunya Adası'ndan bir öykü

DÜNYA SOLA DÖNÜYOR - İTALYA Yazıları

Carbonia Sardunya’nın güneybatı ucunda. İtalya’nın en ‘genç’ ve aynı zamanda Avrupa’nın en ‘yoksul’ şehri. Carbonia’nın, kömür madenleri bakımından zengin olduğundan 1937’de ‘İtalya’nın Ruhr’u olması düşüyle Mussolini’nin girişimiyle kurulduğunu öğrendim.

Şimdi Carbonia da nereden çıktı diye düşünebilirsiniz? Perşembe gecesi RAI 2’de yayımlanan haber tartışma programı Anno Zero’da, Carbonia’daki yoksulluğu konu alan bir dosyaya yer verildi. Maden ocaklarının yoğunlaştığı Sulcis Iglesiente’de işsiz kalan binlerce kişi canlı yayında “Açız, hükümet çözüm getirmezse teknelere binip iş aramak için Kuzey Afrika’ya gideceğiz” diyordu.

İşsizler ordusunun bini aştığı Carbonia’da Özgür Çobanlar, Zanaatkarlar, İşçiler ve Tüccarlar Hareketi’nin çatısı altında bir araya gelen yöre halkı, Anno Zero’daki canlı yayında 12 Mayıs’ta adanın başkenti Cagliari'de düzenlenecek genel grevde hem Berlusconi hükümetini hem de muhalefeti temsil eden Demokrat Parti’yi protesto edeceklerini duyurmakla kalmadı, “Açız, vergimizi ödeyemiyoruz, devlet gelip topraklarımızı elimizden alarak açık arttırmada satıyor” diye duyuruda bulundu. İtalyanların ‘pecorino sardo’ adıyla andığı koyun peynirini üreten çobanlar ise ürettikleri peynirle yaşamalarının mümkün olmadığını dile getirirken, “Çoluk çocuk aç kaldık” dediler

Anno Zero muhabirinin konuştuğu bir işçi, “Çocuklarımızın kumbaralarını açmak zorunda kaldık” diye dile getirirken çaresizliğini, Carbonia’daki küçük bir süpermarketin işletmecisi, sabah marketin önüne yaşlı bir bayanın geldiğini. Ne yapacağını bilemez durumdaki kişiye “Her şey yolunda mı, iyi misiniz?” diye sorduğunu, yaşlı kadının utanarak, “Evde aciz. Tencereye koyacak yemeğimiz yok” dediğini anlattı.

Avrupa’nın en yoksul yerleşim birimi olarak açıklanan Carbonia’daki sefaletin haberine tanıklık ettikten sonra, kömür ocaklarının bolluğu nedeniyle faşist yönetimin ekonomiye vereceği katkıları hesaplayarak kurucusu olduğu bu şehrin öyküsünü sizlerle paylaşmak istedim.

Sardunyalıların Crabonià dediği Carbonia’da bilimci Alberto La Marmora 1834’de Sulcis Iglesiente adıyla tanınan bölgede Cannamenda’da bir kömür madeni buluyor. Bu yeraltı kaynağı 1850’lerde Carbonia’nın ekonomisine can katıyor. 1851’de Ubaldo Millo adlı şahıs Bacu Adis adlı bir başka kömür madenini ortaya çıkarıyor. 1853’te üç madenin işletmesini Tirsi Po adlı şirket üstleniyor. 1860’larda Carbonia’da sayıları onlarla ifade edilen kömür ocakları yüzlere ulaşıyor.

İtalya’da faşist yönetimin iktidarda olduğu 1937’de bugün Carbonia ismiyle tanınan şehir, Serbariu maden ocağının yanı başında 9 haziran günü kuruluyor. Şehrin kömür ocakları dönemin İtalyası’nda iç göçün çekim merkezi olduğundan o yıllarda 12 bin kişinin yaşadığı Carbonia sakinlerinin yüzde 25’ini dışarıdan göçle gelenler meydana getiriyor.

Mussolini'nin düşü, Carbonia’ya bağlı Sulcis’i Çizme’nin Ruhr’u yapmak. Ancak II. Dünya Savaşı patlak verince bölgenin kömür ocakları askerlere hizmet ediyor. Bu dönemde kömür üretimi baş döndürücü bir hızla artsa da ocaklardaki kazalarda yaşamlarını yititiren işçilerin sayısı da tırmanıyor.

Faşist yönetim döneminde Carbonia’da işçiler ilk kez 2 mayıs 1942’de hayat pahalılığı ve otoriter idareyi protesto etmek için genel greve gidiyor. Grevi organize edenler, o yıllarda yeraltında faaliyette bulunmak zorunda kalan komünistler, önderleri ise Tito Morosini.

1943’de Carbonia savaş sırasında üç kez bombalanıyor. Faşist yönetimin düşmesinden sonra Carbonia’daki kömür ocaklarında gerçekleşen üretim, Çizme’nin ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor. 1952’de ekonomik açıdan kalkınan Carbonia, ikinci kez doğuyor. 1970-1990 yılları arasında nüfus az da olsa artmaya devam ediyor. Kömür ocaklarının özelleştirilmesi girişimlerinin başladığı bu yıllarda üretim düşmeye başlıyor. İşsizlik tehlikesi belirince bu kez Carbonialılar göç ediyorlar.

2000’li yıllarda özelleştirme politikalarının yoğunlaşması sonucu Carbonia’daki kömür ocaklarının kapısına kilit konduğundan ve artık üretim yapılmadığından binlerle ifade edilen bir işsizler ordusu doğuyor. Carbonia’nın en eski kömür ocağı Serbari ise bugün endüstriyel arkeolojiye model oluşturan bir kömür müzesi olarak hizmet veriyor. Binlerce işçinin geçimini sağladığı 5 ocak ve 36 kuyu ise çoktan terkedilmiş durumda.

Yöre ekonomisinin can damarı sayılan kömür ocakları bir yana Carbonia halkının geçimini sağlaması için başka alanlarda da yıllarca hiçbir yatırım yapmayan, işçisini, tüccarını, çobanını bir başına bırakan hükümetler bugün ‘Avrupa’nın en yoksulları’ etiketiyle tanınan güneyli adalıların hedefinde.

Kömür karası bir öykü değil mi?


Fotograflar: Federico Patellani