Parşömendeki portre Leonardo’nun mu?

Peter Silverman ve Catherine Whitney’in birlikte kaleme aldığı “La principessa perduta di Leonardo/Leonardo’nun yitik prensesi” başlıklı kitap 16 Ekim'de satışa sunulacak. “Güzel Prenses”, 33x22 santim boyutlarında minyatür bir parşömen, A4 boyutunda bir yaprak gibi de algılanabilir. 150 milyon dolara sigortalanan bu yapıt, 15. yüzyılı karakterize eden giysileriyle betimlenen genç ve güzel bir kadının portresi.

Bu değerli yapıt, Cenevre’de yüz bini aşkın sanat yapıtı ve mücevherin saklı tutulduğu bir yeraltı sığınağında korunuyor. Tual üzerindeki parsomene alçı, mürekkep ve kalemle çizilen bu portre, 19 milyon dolara (yaklaşık 15 bin avro) on dokuzuncu yüzyılda yaşadığı vurgulanan bir Alman sanatçının eseri diye satılsa da, kimi sanat tarihçileri, “Güzel Prenses”in Leonardo Da Vinci’nin günümüze ulaşan nadir yapıtlarından biri olduğunu düşünüyor.

Polisiye roman gibi
Güzel Prenses’i satın alan koleksiyoner Peter Silverman ile Leonardo konusunda dünyanın önde gelen birkaç uzmanından bir kabul edilen Oxford Üniversitesi öğretim üyesi Martin Kemp, Usta’nın işi olduğu düşünülen bu yapıt üzerine dedektif tekniğiyle ayrıntılı bir araştırma başlattı. Yapıtın gerçekten Leonardo’nun işi mi değil mi olduğunu kavramak için yola çıkan bu çok yönlü inceleme, tablo üzerindeki her bir ayrıntıyı odak alırken dijital izlerin de peşi sıra gidiyor.

Bir polisiye roman tadında başlayan bu araştırmaya eklenen son halka “Güzel Prenses”in alıcısı Peter Silverman’ın Catherine Whitney’le birlikte yayıma hazırladığı kitap oldu. İtalya’da gelecek hafta başı satışa sunulacak olan kitap, Piemme yayınevinden çıkıyor. “Güzel Prenses”i 15 bin avroya satın alan Peter Silverman, eserin Leonardo’nun işi olduğundan şüphe duymuyor. Ancak Leonardo uzmanı Martin Kemp, bu konuda daha temkinli.

Kemp’ın “Güzel Prenses”i resim tekniği ve tarihsel nitelikleri açısından değerlendirdiği yorumlara, kısa bir süre önce Mandragora’dan çıkan “Güzel Prenses” başlıklı kìtapta yer verildi. Kimi sanat tarihçileri “Güzel Prenses”e odaklanan tartışmada yapıtın Leonardo’nun işi olduğunu savünsalar da en son Londra’da Ulusal Galeri’de açılan Leonardo sergisinde bu tartışmalı yapıta yer verilmemesi soru işaretlerini yeniden gündeme getirdi.

O halde gerçek nerede saklı? “Güzel Prenses” çevresinde dallanan bu dedektiflik öyküsü, 2007 yılında başlıyor. Peter Silverman’ın yolu Manhattan’da Kate Ganz galerisinden geçiyor. Dokuz yıldır tutkulu bir şekilde peşini bırakmadığı bu portreyi dikkatle inceliyor Silverman. Musevi kökenli bir ailenin çocuğu olan koleksiyoner, Brooklyn’de büyüyor.

Koleksiyonculuğa olan ilgisini şöyle anlatıyor Silverman, “Beş yaşında pul koleksiyonu yapıyordum. Dokuz yaşındayken arkadaşlarıma pul satışına başladım, Daha sonta Tibet sanatına ilgi duymaya başladım, Çin’in istilasının ardından kaçan Tibetli rahiplerden kabul edilebilir rakamlara yapıtlar satın aldım. Tual üzerine yağlı boya eserle ve bronz objelerle koleksiyonumu büyüttüm. Biriktirdiğim bu eserleri daha sonra satarak antik dönem İtalyan ustaların yapıtlarından oluşan yeni koleksiyonuma yoğunlaştım. Bütün yaşantım baş yapıtlar aramakla geçti. Hiçbir zaman çok zengin bir adam olmadım, belki çok hata yaptım ama sonradan Michelangelo, Raffaelo, Van Dyck’e ait olduğu ortaya çıkan onlarca yapıtın kokusunu almayı başardım.” diyor.

“Güzel Prenses”e geri dönersek yapıtı, öncelikle Silverman’ın Leonardo uzmanı dostları inceledi. İtalyan sanat tarihçisi Mina Gregori, Louvre’da Leonardo resimlerinin uzmanı Catherine Goguel, British Museum’da Leonardo’nun imzasını taşıyan resim ve baskı eserlerin eski sorumlusu Nicholas Turner bu isimlerden bazılarıydı. Bu uzmanlar “Güzel Prenses”in on beşinci yüzyıla ait , gölgelemelerin soldan sağa gittiği gerekçesiyle solak bir sanatçının işi, sol elini kullanan bu sanatçının belki de Leonardo olabileceğini aktardılar. Mina Gregori, parşömenden alınan minyatür bir parçayı karbon 14 testinden geçirdi. Analiz, parçanın 1440 ile 1650 yılları arasına tarihlenebildiğini ortaya koydu.

Bir başka önemli araştırmayı Fransız Lumière Technology’nin mühendislerinden Pascal Cotte gerçekleştirdi. Cotte, Leonardo’nun işi olduğu düşünülen yapıtın bütün katmanlarını birden çok objektifle donanan bir fotoğraf makinası aracılığıyla yüksek çözünürlüklü fotoğraflarda elektronik açıdan taradı. “Güzel Prenses”le ilgili edindiği ilk bilgileri Cotte’dan dinleyelim: “Uygulanan restorasyonlara karşın yapıt, Leonardo’nun karakteristik eserlerindeki desenlerle büyük bir paralellik gösteriyor.”

Portre, Bianca’nın
“Güzel Prenses”in Leonardo’nun işi olduğuna şüpheyle yaklaşan Marin Kemp ise parsomendeki portrenin kimliği konusunda bir araştırma yürüttü. 15. yüzyılda Milano’da kadın modasına uygun giyinen genç kadının Milano dükü Ludovico İl Moro’nun evlilik dışı dünyaya gelen çok sevdiği kızı Bianca olabileceğini öne sürdü.

Cotte’un yapıtın katmanlarındaki taramasında ortaya çıkan bir ayrıntı da, portrenin sahibi ressamın yapım sürecinde parmak uçlarıyla renkleri yayarken bıraktığı dijital iz. Restoratör Peter Paul Biro ise kriminoloji biliminin yöntemlerini uygulayarak yürüttüğü araştırmada yapıttaki parmak izlerinin Leonardo’nun imzasını taşıyan “San Girolamo peritente nel deserto”daki dijital izlerle örtüştüğünü, “Güzel Prenses”in bu nedenle Leonardo’nun yapıtı olabileceğini söyledi.

Leonardo mu değil mi tartışmasında hep şüpheci bir yaklaşım güden Martin Kemp, ”Güzel Prenses”in Usta’nın’nun yapıtı olduğunu doğrulamak için “yeterli kanıta sahibiz” diyor. Tarihi portrenin sahibi koleksiyoner Peter Silverman’la bitirelim: “Sanat tarihçileri? İş adamlarından daha hırslılar ve çok kez siyasetçilerden daha cesurlar.”

[email protected]