Francesco Permurian

Francesco Permunian’ın kitapları Türkçeye çevrildi mi bilmiyorum ama İtalyan edebiyatının bu marjinal yazarının son kitabı, Nutrimenti yayınevinden çıkan “İl gabinetto del dottor Kafka/Doktor Kafka’nın Tuvaleti.”

Francesco Permunian, sıra dışı bir yazar. 35 yıl boyunca Brescıa’ya bağlı Deşenzano sul Garda kütüphanesinin yöneticiliğini üstleniyor. Birkaç roman, birini fotoğraf sanatının ustası Mario Giaçömelli’ye adadığı bir çift kaleme aldığı biliniyor.

Nutrimenti’nin yayımladığı “İl gabinetto di dottor Kafka”nın kapağındaki 1995 tarihli Permunian portresi, Gianni Berengo Gardin’in imzasını taşıyor. Romanlarında çok kez değindiği delilik temasının yanında gençlik yıllarından bu yana ilgisini çeken akıl hastanesine odaklanıyor.

İtalyan gazeteci Antonio Gnoli ile fotoğrafçı arkadaşı Mario Döndero La Repubblica gazetesi için Permunian’la bir görüşme yapmak için Deşenzano sul Garda’ya gitti. Üçlü Deşenzano’daki kütüphanede buluştu. Gnoli, Francesco Permunian’ı “İnce uzun, narin yapılı” diye ifade ediyor. Küçük gözlerinin , meraklı ve geçmişte acı çekmişliğini ifade ettiğini vurguluyor.

Permunian, “Cronaca di un servo felice” adli ilk romanının 48 yasındayken yayımlandığını, küçük bir yayınevi tarafından keşfedilene kadar 32 kere reddedildiğini anlatıyor. Büyük yayınevlerinin sarsıcı öyküler beklediğini, oysa kendi romanlarının yaşama, düşlere, görüntülere yer veren arapsaçı gibi karmaşık öyküler aktardığını söylüyor.

Francesco Permunian, Venedik’in başkenti olduğu Veneto bölgesinden. “Veneto’nun yoksul kesimlerinden Polesine’de, okuma yazma bilmeyen bir anne babadan dünyaya geldim. Çok küçük yaşlardan itibaren sosyal ve entelektüel açıdan dışlanma duygusu yaşadım.” diyor. Edebiyat eleştirmenleri, Permunian’ın narsist ve mazoşist nitelikte, değişken duygular arasında gidip gelen bir dil kullandığını yazıyor.

Garda golüne işaret eden Permunian, geçmişte Garda’ya orta Avrupa ülkelerinden yazarların tedavi olmak için geldiklerini anlatıyor, “Kafka da geldi Garda’ya.W.G.Sebald’in ‘Vertiğine’de yazdığı gibi Kafka, Deşenzano istasyonunda indi trenden.” Permunian’ın kitabı “il Gabinetto di dottor Kafka”, Praglı yazarın ihtiyaç molası verdiği istasyonun alaturka tuvaletini anlatırken, Kafka’nın Sebald’in düşlediği gibi tuvaletin duvarında bir graffiti bırakmasına gönderme yapıyor. “Kimbilir belki de bir tuvaletin duvarları arasında yarım kalan bir öykünün başlığıydı bu.” Permunian’a göre.

Edebiyat dünyası ‘açık hela’ gibi
Kafka’nın Deşenzano’ya gelişinden yıllar sonra Permunian, uykusuzluk çektiği bazı gecelerde uyuduğu banklarda Deşenzano istasyonunun tuvaletini eksen alan bir öyküyü kitabının başlığı seçiyor. “Bugün edebiyat, açık bir helaya dönüştüğü için ben de yazar kimliğimle, içimi kemiren hayaletler ve sinir krizlerini kendi kişisel tuvaletimde tek başıma kontrol edebilirim diye düşündüm” diyor.

Geçmişte on yıl boyunca bir akıl hastanesinde yattı Permunian, “Burada başka hastaların dosyalarını düzenliyordum. Eşim, yaşamımı tükettiğimi söylüyordu.”

Akıl hastanesi, antik bir acıydı
Akıl hastanesinden çıktıktan sonra Permunian’ın eşi kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiriyor. Yazar, küçük kızıyla başbaşa kalıyor. Öte yandan kütüphanedeki görevini sürdürüyor. Psikolojik kökenli rahatsızlıklarını gece gündüz sürekli yazarak astığını,. deliliğin yazarı olduğunu, akıl hastanesinin antik bir acıyı çağrıştırdığını aktarıyor.

Bu sıra dışı yazarın bir başka düşüncesi, Kafka’nın tedavi olmak amacıyla gittiği Von Hartungen sanatoryumunu ziyaret etmek, Permunian’a göre Kafka burada hiçbir zaman bulamadığı ama bulduğunu hayal ettiği sağlığına kavuşmuştu. “İyileşebilme umutlarımızı ve hastalıklarımızı göğüsleyebilmeyi bir tür yanılsama yönetiyor.” diyor,

Okurlarına çocukluktan doğrudan yaşlılığa adım attığını fısıldıyor. Bu dünyayı terk etmeden önce yazmayı tasarladığı bir başka kitap var Permunian’ın. Son romanı için düşündüğü başlık, “L’Ultima favola/Son Masal”. . Söz yine Francesco Permunian’da “Başka ekleyecek bir şey kalmıyor!”

[email protected]