Karaözü Şenliği

Ağustos ayında, Filiz-Fikret Otyam ve ben, Kayseri’nin Karaözü beldesinde yapılan bir halk şenliğine davet edildik. Şenliğin adı, “Halk Müziği Çocuk Eğitim Programı Şenliği”ydi. Duyarlıklı ve ilerici bir geleneği temsil eden Karaözü halkı, burada bir kültür yuvası açmış, adını da değerbilirlik göstererek “Fikret Otyam Kültürevi” koymuştu. Fikret Otyam’a gösterilen bu değerbilirlik, Otyam’ın köklü bir insancıl geleneği her fırsatta kalemiyle vurgulamış olmasını karşılıyordu.

Her şey iyi ve güzeldi, ama şimdi Karaözü’ndeki bu kültürevi nasıl işlerlik kazanacak, belde halkıyla nasıl bütünleşecek ve ne gibi etkinlikler sergileyecekti? Piyanosu da olan bu sevimli kültürevine yakışır bir müzik eğitimi programı nasıl bir özellik taşımalıydı?

Aylar önce bu sorular bana sorulduğunda, hiç düşünmeden, çocuklara “bağlama eğitimi” verilmesini, ayrıca yerel kültürün ürünü olan bir türkü dağarının öğretilmesini önermiştim. Söz konusu çalışmaların başına getirilen Karaözlü genç müzik öğretmeni arkadaşımız Hüseyin Cem Dalak, bağlama ve türkü dersleri vermek üzere kolları sıvayınca beldede geniş bir ilgiyle karşılaşmış, çalışmalara çoğunluğu kız olan çok sayıda çocuk kayıt yaptırmıştı. Birkaç haftalık ciddi ve yoğun bir eğitim süreci sonucunda elde edilen verimi sergilemek amacıyla şimdi de davet edildiğimiz işte bu “Şenlik” düzenlenmişti. Okurlarıma tanıtmak istediğim Karaözü beldesinin önemli bir yönü buydu.

Şenlik, iki saatlik bir halk müziği programını içeriyordu. Önce, bu başarılı çalışmalara damga vuran çocuklara bir “Katılım Belgesi”nin verilmesi vardı. Bu işi büyük bir hevesle ben yaptım: Adı okunan her çocuğu kucaklayıp öperek özenle hazırlanmış belgesini verdim. Oysa, size öncelikle şenlik programında yer alan türküleri, daha da önemlisi, bağlamacı ve türkücü çocukları tanıtmam gerek:

Gelin Ayşe, Çalanlar: Miray Bal, Yusuf Utku Bal söyleyenler: Sıla Uçurum, Toprak Yücel, Emine Gül Vural, İlayda Ekici, Didem Özdemir.
Dostum dostum, çalan: Meliha Ateş söyleyenler: Cemre Taşkafa ve Gizem Taşyürek

Gesi Bağları, çalan: Kamer Doğanay söyleyen: Hasret Demir.
Sarı Gelin, çalan ve söyleyen: Özlem Keleş.
Kara Basma, çalanlar: Esin Işık, Emir Taşyürek söyleyenler: Berk Aslan, Onur Erdoğan, Deniz Çakıcı.
Al Mendil, çalan ve söyleyen: Onur Erdoğan.
Uzun İnce Bir Yoldayım, çalan: Cemali Bal söyleyen: Özlem Keleş.
Metris, çalan: Hüseyin Şenbağcı söyleyen: Hasret Demir.
Ah Neyleyim Gönül, çalan: Hasret Demir söyleyenler: Nazlıcan Avşar, Neslican Avşar.
Toycular, çalanlar: Cemali Bal, Meliha Ateş söyleyenler: Ezgi Berfin Erdoğan, Hatice Genç, Kamer Doğanay, Gizem Taşyürek, Cemre Taşkafa, Özlem Keleş, Nazlıcan Avşar, Neslican Avşar, Hasret Demir.

Şenlik, bu güzelim küçük canların çalıp söylemesinden sonra, Karabey Erdoğan’ın türkü resitaliyle sürdü ve genç müzik öğretmeni dostumuz Hüseyin Cem Dalak’ın kapanış türküleriyle sona erdi.

Değerli okurlarım, Karaözü’ndeki bu “Şenlik”in temelindeki geleneksel kültür kavrayışını yazıma sığdıramadım. Gelecek yazımda Karaözü’nün örnek niteliğini özetlemeye çalışacağım.