Halk müziği derlemelerimiz ne durumda?

Cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan halk müziği derlemelerinin ses kayıtları nerede, kimlerin elinde? Eğer dostların elindeyse araştırmacılara neden açık değil? Sözlü müziklerden bahsediyorum, türkülerden! Üstelik, sözleri Türkçe olan halk müziği eserlerimizden! Yani Kürtçe, ya da Zazaca sözlü eserlerden değil! Çünkü onların ciddî bir alan araştırmasıyla kayıt altına alındığını sanmıyorum.

Bütün müziklerin kökeninde halk müzikleri vardır. Beethoven’in, Brahms’ın müziklerinde de… Çünkü bütün besteciler, bu halk şarkılarının yüzyıllar içinde oluşmuş bir müzik geleneğinin sonucu olduğunu bilirler ve ona derin saygı duyarlar. Bizde ise “resmî” olduğu için “ciddî” olması gereken mercîlerimiz bile, halk müziği kültüründe Türkiye’nin varını yoğunu belgeleyen eserlerin dökümü üzerine pek bilgi sahibi değildir. Ben bu dökümü 2000’li yılların başlarında hazırlamaya giriştiğim Müzik Ansiklopedisi’nin Türk halk müziği maddesini yazarken araştırdım ve şu sonuçlara vardım:

1) Halk müziği derleme çalışmalarının ilki, İstanbul Belediye Konservatuvarı tarafından 1926-1929 yılları arasında gerçekleştirilmiş ve 850 türkü notasını 14 albümde yayımlayarak günümüze kalan somut bir sonuç elde edilmiştir. 2) Daha sonra 1937 yılından başlayarak 1957’ye kadar Ankara Devlet Konservatuvarı öğretim elemanlarının sürdürdüğü çalışmalar sonucunda, 63 ilimizde toplam 8690 ezgi derlendiği bilinir; bu ezgilerin ses kayıtları, günümüzde Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın arşivindeki mum plaklardadır. 3) Halk müziği dağarımızın derlenmesi açısından geniş kaynakların biri de Ankara Radyosu Arşivi’dir. Bu kurumun halk müziği repertuvarında 5 bin dolayında türkü bulunduğu söylenir. 4) Derleme çalışmalarına 1950’lı ve 1960’lı yıllarda katkısı olan kurumlar arasında Millî Kütüphane’nin Müzik Bölümü Müdürlüğü’nü de saymak gerekir. 5) TRT Kurumu’nun gerçekleştirdiği derleme çalışmaları ise özellikle 1967 yılında yoğunlaşmış, 7 derleme grubu 74 iş gününde, 321 bant içinde kayda alınan 1738 halk müziği eseri derlemiştir.

Türkiye’de halk müziği derleme ve araştırma çalışmaları, 1976 yılından başlayarak yerinde bir kararla Türk Müziği Devlet Konservatuvarı adlı müzik yüksek okullarına devredilmiştir. 1976 yılına kadar cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan halk müziği derlemeleri sonucunda toplam 17 bin dolayında ezginin ses kaydı gerçekleştirildiği söylenebilir. Bu ezgi kayıtlarının hangi oranda notaya alındığı ve hangi koşullarda sağlıklı korunarak günümüze kaldığı ise bilinmemektedir.

Söz konusu olan 17 bin halk müziği ezgisi, kuşkusuz ki sadece yurdumuza ait birikimi temsil etmekle kalmaz, müzik sanatı açısından insanlık tarihinde de çok değerli bir yer tutar. Burada önemli olan, halk müziğimizin tarih içindeki birikimini temsil eden bu görkemli gerecin günümüz ses kayıt teknolojisine aktarılması ve araştırmacıların çalışmalarına da açık tutulmasının sağlanmasıdır.    

Yetkililer buna acaba ne der?