Kasım 2021 belgesi, önceki iki tarihsel kararı benimsemekte; 2012’de ÇKP’nin 18’nci Kongresi’nde Şi’nin Parti liderliğini devralması ile yeni bir dönemin başladığını belirtmektedir.
Çin’deki gelişmeleri izlemeye, incelemeye çalışıyorum; tespitlerimi de zaman zaman okurlarımla paylaşıyorum.
Çin niçin önemlidir? Bir yandan, Marksist / Leninist ilkelere göre örgütlenmiş Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yönetildiği; Ekim Devrimi’nin armağanı olan “reel sosyalizm”lerin siyasal yapılanmasını günümüze taşıyan ülkelerden biri olduğu için… Bir yandan da kapitalist dünya sisteminin zirvesini zorlayan; geleceğimizi etkileyebilecek güce ulaştığı için…
Bugün son gelişmeleri değerlendirerek konuyu güncelleştirmek istiyorum.
ÇKP Merkez Komitesi’nin Kasım toplantısı
ÇKP’nin 19’ncu Kongresi 2017’de yapılmıştı. Olağan olarak beş yılda bir yapılan ÇKP kongreleri arasında Merkez Komitesi (MK), Parti’yi yöneten ana organdır. MK, kongreler arasında her yıl genellikle iki kere toplanır; Parti’nin günlük işlerini yürüten Politbüro’nun raporlarını tartışır; denetler. Yakın geleceğe ilişkin kararlar alır.
2017 kongresinde seçilen MK, 8-11 Kasım 2021’de tarihlerinde 197 üyenin katılımıyla toplandı. Genel Sekreter Şi Jinping, Politbüro’nun son dönem raporunu sundu. Tartışmalardan sonra rapor onaylandı. ÇKP’nin 20’nci Kongresi’nin 2022’nin ikinci yarısında yapılmasını kararlaştırdı.
Bunlar, ÇKP’nin kuralları açısından sıradan, olağan işlemler… Ancak, aynı toplantı, ÇKP’nin geleceği açısından önem taşıyan bir tarihsel karar belgesini (“resolution on history”) de görüştü; kabul etti.
Aşağıda ayrıntısına gireceğim bu belge ÇKP’nin geçmişinde sadece iki kere kabul edilen tarihsel kararlardan üçüncüsüdür.
Üçü de, ÇKP tarihinin birer bilançosunu çıkarıyor ve Parti politikalarında stratejik dönüm noktalarını vurguluyor.
Üç lider; üç tarihsel belge…
İlk “tarihsel karar”, 1945’te kabul edildi. ÇKP Tarihinin Bazı Sorunları başlığını ve Mao Zedong’un damgasını taşır. Bu tarih, Japon işgali yenilgiye uğratılmak üzereyken; Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC’nin) kuruluşundan dört yıl öncedir. Geçmiş dönemde Parti’yi etkilemiş olan “sağ” ve “sol” sapmaların aşılmasını vurgulayan; yakın geleceğe de damgasını vuracak yeni demokratik devrim’in ana ilkelerini açıklayan bir belgedir.
İkinci “tarihsel karar belgesi” 1981’de kabul edilmiştir. 1978’de ÇKP liderliğini fiilen üstlenen Deng Şiaoping’in damgasını ve ÇKP Tarihinin ÇHC Kuruluşu Sonrasına İlişkin Bazı Sorular başlığını taşır. Çin’in tartışmalı, kargaşalı bir dönemi olan Kültür Devrimi’nin beş yıl önce son bulmuş olmasını ve Deng’in üç yıl önce başlattığı reform ve açılma dönüşümünü onaylayan bir belgedir.
Üçüncü “tarihsel karar belgesi” Merkez Komitesi’nin Kasım 2021 toplantısında Şi Jinping’in damgasını taşıyarak kabul edildi: Parti’nin Geçmiş Yüzyıldaki Ana Kazanımları ve Tarihsel Deneyimi başlığını taşıyor. Bu belge ve önceki “tarihsel kararlar”, Xinhua, 11 Kasım 2021’de yer alıyor. Ayıca, Parti’nin İngilizce yarı-resmî organı olan Global Times’ın 11-12 Kasım tarihli sayılarında yayımlanan makalelerde de aktarılıyor; inceleniyor.
Kasım 2021 belgesi, önceki iki tarihsel kararı benimsemekte; 2012’de ÇKP’nin 18’nci Kongresi’nde Şi’nin Parti liderliğini devralması ile yeni bir dönemin başladığını belirtmektedir.
Üçüncü dönem, Şi Jinping tarafından 19’ncu Kongre’de Çin’e Özgü Sosyalizmin Yeni Dönemi diye adlandırılmıştı. MK’nin kabul ettiği son tarihsel karar, ayrıca, Şi Jinping’i, Mao ve Deng’ten sonra ÇKP’nin üçüncü tarihsel lideri olarak belgelemiş olmaktadır.
Önümüzdeki yıl Parti’nin 20’nci kongresine Şi, bu konumla gitmektedir. “Yeni dönem”in ayrıntılarını bu kongrede sunması beklenir.
Kasım 2021 belgesine göre ÇKP tarihi
MK’nin yayımladığı Kasım 2021 belgesi, önceki iki tarihsel belge gibi ÇKP tarihini değerlendiriyor. Bu yüz yıllık tarihi dört döneme ayırıyor.
İlk iki dönem, Mao Zedong’un; üçüncü dönem Deng Şiaoping’in dördüncü dönem ise Şi Jinping’in liderliği altında biçimlenmiştir.
İlk dönem, yeni demokratik devrim yıllarıdır. Feodalizme, bürokrat-kapitalizme karşı yürütülen iç savaş ve Japon işgalinin simgelediği emperyalizme karşı mücadele yıllarını kapsar. Çin’in yarı-feodal, yarı-sömürge konumuna son verir.
İkinci dönem, ÇKP’nin kuruluşu ile başlayan otuz yılı kapsar. Kasım 2021 belgesi, bu dönemi “sosyalist devrimi gerçekleştirerek yeni demokrasiden sosyalizme geçiş” olarak tanımlıyor. “Çin halkı sadece eski dünyaya son verebileceğini değil, yeni bir dünya da kurabileceğini; Çin’i sadece sosyalizmin kurtarabileceğini ve geliştirebileceğini göstermiştir.”
1978-2011 yıllarını kapsayan üçüncü dönem “reform, açılma ve sosyalist modernleşme” olarak adlandırılıyor. Dönemin tümüne Deng’in katkıları belirleyici olmuştur.
Kasım 2021 belgesi bu dönemin katkılarını şöyle sıralıyor: “Çin, tarihsel bir dönüşüm gerçekleştirdi ve fazlasıyla merkezîleşmiş bir ekonomiden hayatiyet dolu, sosyalist bir piyasa ekonomisine geçişi sağladı. Tecrit edilmiş bir ülke, dış dünyaya tümüyle açık bir ülkeye dönüştü. Göreli olarak geri üretim güçleri içeren bir ülkeyi dünyanın ikinci büyük ekonomisine taşıyan tarihsel bir sıçramayı gerçekleştirdi.”
Bu kazanımlara, 1980’li yıların sonunda “dünya sosyalizminin karşılaştığı çeşitli yenilgilere” Çin’in sürüklenmesini önleyen ÇKP liderliğinin kararlı tutumları da eklenmektedir. 1989 baharında ÇKP iktidarını tehdit eden Tienanmen ayaklanmasının bastırılmasında Deng’in belirleyici rolü ima edilmektedir. 1989-2002 ve 2002-2012 yılları boyunca Parti Genel Sekreterliği’ni üstlenen Jiang Zemin ve Hu Jintao dönemlerinin Deng’in çizgisiyle bütünleştiği de vurgulanmaktadır.
Kritik bir soru, Mao’nun simgelediği ikinci dönemi belirleyen sosyalist devrimin bu dönemdeki bilançosudur. Kasım 2021 belgesi bu soruyu açıkça gündeme getirmiyor; üretim ilişkilerindeki dönüşümün bazı öğelerine değinmekle yetiniyor.
Önemli bir terminolojik yenilik var: Sosyalizm, ‘Çin’e özgü sosyalizm’e dönüşmüştür. Dönüşümü simgeleyen öğeleri Kasım 2021 belgesinden aktaralım: “Sosyalizmin birincil aşamasında ekonomik sistemin ana dayanağı olan kamu mülkiyeti, farklı mülkiyet biçimleri ile birlikte gelişir. Gelir dağılımı sisteminin ana dayanağı emeğe (“work”) göre paylaşımdır; farklı bölüşüm biçimleri de varlıklarını sürdürür.”
“Varlıklarını sürdüren farklı mülkiyet ve bölüşüm biçimleri…” Çin’de kapitalizmin yeniden oluşması, genişlemesi bu kısa değinmelerle geçiştirilmektedir.
Kasım 2021 belgesi, ÇKP tarihinin dördüncü dönemini Şi Jinping’i Genel Sekreterliğe getiren 2012 tarihli Parti Kongresi ile başlatmaktadır. Çin toplumu için 21’nci yüzyılın iki hedefi (2021’de “orta halli refah düzeyine ulaşılması”; 2049’da “modern bir sosyalizmin inşası”) bu dönemi belirlemektedir.
Bir Mao-Deng “sentezi” mi?
Kasım 2021 tarihli Merkez Komitesi belgesi, Mao ve Deng dönemlerinin arasındaki teorik ve pratik kopuklukları, karşıtlıkları incelemiyor.
1981’de kaleme alınan ikinci “tarihsel belge” Deng döneminin, Mao’nun “Kültür Devrimi”ne karşı çıkarak başladığını açıkça ifade etmekteydi. Son yıllarda yeniden canlanan neo-Mao’cu akım ise “reform ve açılma” döneminin kapitalizmi ile kavgalıdır.
İki dönemi, sadece olumlu özellikleri ile eklemlemek bir sentez sayılabilir mi? Şi Jinping, galiba, teorik hesaplaşmayı içermeyen bir sentezi hedeflemektedir. Somut adımlarla, yaşayarak gerçekleşen bir sentez arayışı… İpuçları var; bazılarına 8 Ekim’de bu köşede değinmiştim: Bir yandan süregelen “reform ve açılma”… Öte yandan sermayenin, siyasal iktidarı paylaşma, sahiplenme girişimlerini önlemek; bir “ortak refah” programına katkılarını talep etmek… ÇKP’nin toplumdaki öncü rolünü pekiştirmek…
Dahası, devletin öncülüğünde teknoloji alanında dünya liderliğini hedeflemek; üretim güçlerini de dört nala geliştirmek…
ÇKP’nin 2022’deki 20’nci Kongresi, belki de bu adımları somut bir programa dönüştürecek; artık resmîleşmiş olan “her bakımdan modern bir sosyalist toplum inşa etme hedefi” ile bütünleştirecektir.
Diyalektik bir sentez oluşur mu? Zaman gösterecektir.