Çocuklarımızı karanlıktan kurtaralım: Gerici ve piyasacı eğitime karşı mücadeleye!

Patronların Ensesindeyiz Öğretmen Dayanışma Ağı, tepki çeken EBA TV görüntülerinin ardından açıklama yaptı. Açıklamada, 'Millî Eğitim Bakanlığı’ndaki tüm kademelerde yönetici atamalarında liyakat değil tarikat bağlantısı aranmaktadır. Bakan Selçuk’un idam görüntüsü ve ilahiyi onaylamıyorum demesine bakmayın, kendisi Bakan olduğundan bu yana, MEB’in gerici politikalarında değişen hiçbir şey…

soL - Patronların Ensesindeyiz

Patronların Ensesindeyiz Öğretmen Dayanışma Ağı dün Milli Eğitim Bakanlığı'nın Eğitim Bilişim Ağı (EBA TV) kanalında yayınlanan ve tepki çeken görüntüler nedeniyle açıklama yaptı.

Açıklamada, "Konu sadece uzaktan eğitim değil… Uzaktan eğitimin gösterdiği, çocuklarımızın her gün yaşadığının bugün tüm toplum önünde sergilenmesidir! Uzaktan eğitimin gösterdiği, çocuklarımızı bu karanlıktan kurtarmanın yolunun, eşitlikçi ve bilimsel bir eğitim için mücadele etmek olduğunun tüm toplum için görünür olmasıdır" denildi.

Öğretmen Dayanışma Ağı'nın açıklaması şöyle:

KOVİD-19 salgınıyla mücadele kapsamında okullar kapatılmıştı… Bu hafta uzaktan eğitime geçildi. EBA TV’de derslerin başlamasıyla birlikte eğitim sisteminin içeriği de gözler önüne serilmiş oldu. İlk gün, lise düzeyinde ders arasında öğrencilere ilahi çalındı, ortaokul düzeyinde Adnan Menderes’in idamı anlatılıp, yetmiyormuş gibi idam görüntüleri animasyonla izletildi. Altını çizerek tekrar edelim, ortaokul çocuklarına idam görüntüsü izletildi. Gelen tepkiler üzerine, gün bitmeden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk sosyal medyadan açıklama yapıp, bu animasyondan haberi olmadığını, bu durumu kendisinin de onaylamadığını iddia etti. Açıklamanın yapıldığı saatlerde sosyal medyada Selçuk’un istifası talebi yaygın bir şekilde dillendiriliyordu.

Eğitimde gericilik yeni değil

Uzaktan eğitimin gericilik propagandası için kullanıldığını söylemek aslında yanlış. Çünkü EBA TV’deki içerikler mevcut müfredatla oldukça uyumlu. Okul açık olsaydı çocuklarımız tepki gösterilen gericilik örneklerine TV’de değil okulda maruz kalacaktı.

Hatırlanacağı gibi, 4+4+4 yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte, imam hatip okullarının sayıları radikal bir şekilde artırıldı, zorunlu din dersinin yanına üç tane de seçmeli din temelli ders konuldu. Bunlar yetmedi, 2017’de kapsamlı bir müfredat değişikliği yapılarak, okutulan her dersin içeriği de gericileştirildi.

Tüm bu süreç göz önünde bulundurulduğunda bugün yaşanan durumun Selçuk’un iddia ettiği gibi zaman yetersizliğinden kaynaklanan bir hata olmadığı rahatlıkla anlaşılır. Zaten Millî Eğitim Bakanlığı’ndaki tüm kademelerde yönetici atamalarında liyakat değil tarikat bağlantısı aranmaktadır. Bakan Selçuk’un idam görüntüsü ve ilahiyi onaylamıyorum demesine bakmayın, kendisi Bakan olduğundan bu yana, MEB’in gerici politikalarında değişen hiçbir şey yoktur!

Bilimsel eğitim için mücadele şart

Yani konu sadece uzaktan eğitim değil… Uzaktan eğitimin gösterdiği, çocuklarımızın her gün yaşadığının bugün tüm toplum önünde sergilenmesidir! Uzaktan eğitimin gösterdiği, çocuklarımızı bu karanlıktan kurtarmanın yolunun, eşitlikçi ve bilimsel bir eğitim için mücadele etmek olduğunun tüm toplum için görünür olmasıdır.

Bugün tepkisini dile getirip bakanı sosyal medyadan açıklama yapmak zorunda bırakan tüm velileri selamlıyoruz. Aynı zamanda hatırlatıyoruz: Çocuklarımızı bu karanlıktan bireysel olarak koruyamayız. Türkiye’de okullar zorunlusundan, seçmelisine din dersleriyle, tarikatlarla, cemaatlerle imam hatibe dönüştürülmüş durumda. Dahası bugün gördüğümüz gibi uzaktan eğitim sayesinde imam hatip okulu evinize geldi!

Çalıştıkları okullarda, gerici uygulamaların karşısına dikilen tüm öğretmen arkadaşlarımızı da selamlıyoruz. Aynı zamanda hatırlatıyoruz: Bu mücadelenin okul dışına çıkması, tüm okullardaki aydınlık öğretmenlerimizle, ilerici velilerimizle birleşerek büyütülmesi zorunludur.

Gelin Patronların Ensesindeyiz Öğretmen Ağı ile birlikte okullardaki mücadeleyi tüm ülkeye yayalım, çocuklarımızı bu karanlıktan kurtaralım.