ANALİZ I İlaçta tekelleşme: Fiyatlar yükseliyor, yatırımlar ve kalite düşüyor

İlaç tekelleri son 30 yılda birleşmeler ve satın almalarla konsolide oluyor. Yaşanan tekelleşme, ilaç fiyatlarının yükselmesine, geliştirme yatırımlarının azalmasına, ilaç güvenliğinin düşmesine neden oluyor.

soL - İlker Belek

İlaç sektörünün en önemli özelliklerinden birisi tekelci karakteri.

YILDA 200-400 MİLYAR DOLARLIK TEKELLEŞME 

İlaç üreticileri tüm dünyada son 30 yıldır yoğun şekilde konsolide oluyorlar. Yıllık şirket birleşme ve satın almalarının miktarı 200-400 milyar dolar arasında seyrediyor. Bu, 10 yıl öncesine göre iki kattan daha fazla bir hacme karşılık geliyor.

Geçmişte sektörün en büyük dördüncü birleşmesiyle ortaya çıkan Bristol-Myers Squibb şirketi, Celgene’i satın almak için 74 milyar Dolar önerdi. Dünyanın en iyi satan ilacını (romatoit artrit tedavisinde kullanılan Humira) üreten Abbvie firması ise Allergan’ı satın almak için 63 milyar Dolar teklif etti.

Dünyanın en büyük 12 ilaç firması 1990-2014 arasındaki 1.200 birleşme ve satın alma sonucunda ortaya çıktı.

2014’de 22, 2015’de 34, 2016’da 42 satın alma ve birleşme gerçekleşti. 2016’daki satın alma tutarı 44 milyar Dolardı.

TEKELLEŞME ARTTIKÇA İLAÇ FİYATLARI YÜKSELİYOR 

Tekelleşme ilaç fiyatları konusundaki rekabeti de yok ediyor. Hatta ilaç firmaları, konsolidasyonu fiyat rekabetinden kaçmanın aktif bir yolu olarak değerlendiriyorlar.

Kapitalist ilaç sektöründe rekabetin azalması fiyatın yükselmesi demek. ABD’de 2008’de, dört şirketin üretimini yaptığı, dolayısıyla rekabet koşullarının daha yüksek derecede olduğu bir ilacın tane maliyeti ile tek bir firmanın ürettiği bir başka ilacınki aynıydı: 1,07 Dolar. 2013’e gelindiğinde dört firmanın ürettiği ilacın tane maliyeti 0,73 Dolara inerken, tek firmanın ürettiği ilacınki 1,57 Dolara yükseldi.

TEKELLEŞME ARAŞTIRMA GELİŞTİRME YATIRIMLARINI AZALTIYOR 

Veriler birleşme ve satın almayla büyüyen tekellerin konsolidasyona yönelmeyen firmalara göre daha az yatırım yaptığını, sonuç olarak daha az patent aldığını gösteriyor.

Birleşmeler sonrasında araştırma geliştirme harcamaları düşüyor, yeni geliştirilen ilaç molekülü sayısı azalıyor. Bunu Pfizer firmasının eski araştırma geliştirme bölüm başkanı da açıkça ifade ediyor.

Bugün araştırma ve geliştirmenin lider firmaları küçük ve hızlı hareket edenler. Yeni ilaçlara yatırım yapanlar da bunlar. FDA’den onay alan ilaçların %70’ini artık bunlar üretiyor ve dünya çapında geliştirilmekte olan ilaçların da %70’i bunların elinde.

Ama büyük marka firmalar tam bu noktada devreye girerek birleşme ya da satın alma yoluyla araştırmacı küçük firmaları satın alarak, yeni ürünleri ele geçiriyorlar.

TEKELLEŞME İLAÇ GÜVENLİĞİNİ DÜŞÜRÜYOR 

Tekelleşme ilaç güvenliğini de riske atıyor. Jenerik ilaç üreten sektörde konsolidasyon arttıkça üretici firmalar fabrikalarını kapatarak maliyetlerin daha düşük olduğu “offshore” bölgelere kaçıyorlar.

Şimdi tüm jenerik ilaçların %40’ı Hindistan üretimli ve bunların hammaddelerinin de %80’i Çin ve Hindistan kökenli. Bu ülkelerdeki üretim süreçlerinin denetimi ise soru işareti.

İlaç ABD’li bir tekele ait görünse bile, Çin ya da benzeri bir başka ülkedeki üretim aşamalarının Amerikan FDA kurumu tarafından denetlenmesi neredeyse söz konusu değil.

Dolayısıyla ilaç güvenliği giderek önem kazanan bir sorun. Örneğin 2007’de ABD’de 240 böbrek hastası bir kan sulandırıcı olan Heparin ilacını aldıktan sonra hayatını kaybetti. Heparin ABD’li Baxter firmasının ilacı, ama Çin’de üretiliyor ve FDA üretimin yapıldığı fabrikayı bir kez bile denetlemiş değil.

Kaynak

Bluhm M (2019) The Role of Monopoly in America’s Prescription Drug Crisis, Open Market Institute, https://openmarketsinstitute.org/wp-content/uploads/2019/12/191125_WhitePaper_v4.pdf