Geçtiğimiz günlerde, dünya tütün devleri Philip Morris International (PMI) ve British American Tobacco (BAT) 2024 ikinci çeyrek ve yarıyıl sonuçlarını açıkladılar. Dünya tütün oligopolünün bu iki lideri, hissedarlarına ve potansiyel yatırımcılara övünçle hem sigarada hem de yeni nesil tütün ve nikotin ürünlerinde hacim, ciro ve kâr artışı duyurdular. Raporlarda dikkat çeken bir faktör, 2024’ün sigara satışları ve gelirlerinde önceki dönemlere göre kaydedilen artış ve iyileşmelerde Türkiye’nin oynadığı kilit rol.
Kullanıcılarının yarısını öldüren ve yaygınlaştığı toplumlarda salgın boyutlarında halk sağlığı etkisi olan sigaranın tüketiminde ilkin Batı’da baş gösteren daralma son on yılda tüm dünyaya yayıldı; dünya sigara piyasası yılda yüzde 2-3 oranında kan kaybeder hale geldi. DSÖ verilerine göre, küresel tütün kullanım sıklığı 2000 yılında yüzde 32,7 iken, 2020’de yüzde 21,7’ye düştü; 2030’da yüzde 18,1’e gerileyeceği tahmin ediliyor.
Daha önceki yazılarımızda (burada ve burada) belirttiğimiz üzere, ulusötesi sigara şirketlerinin bu gidişata dur deme stratejisi, yeni nesil tütün ve nikotin ürünü geliştirmek, piyasaya sürmek ve elverişli koşullarda düzenlenmesini sağlamak oldu. Bunun için geliştirilen “zarar azaltım” anlatısına göre, şirketler sigaranın öldürdüğünü artık itiraf ediyor, “içen derhal bıraksın, bırakamayan yeni nesil ürünlere geçsin” diyor, hükümetler desteklerse sigara piyasasından hızla çıkacaklarını, sözde daha az zararlı yeni ürünlere yöneleceklerini muştuluyorlardı.
Ne var ki, 2024 yarıyıl sonuçları bu anlatıdan farklılaşan ilginç bir tablo koyuyor ortaya. Evet, yeni nesil ürünler çeşitleniyor; hacim ve ciro olarak hızla büyüyor, ancak, Türkiye’nin de “dikkate değer” katkısıyla, dünya sigara piyasası beklentinin aksine küçülmüyor, hatta PMI verisine göre o da büyüyor ve şirket ciro ve kârlarının hâlâ en büyük bölümünü oluşturuyor.
PMI: 'Türkiye’nin dikkate değer pozitif katkısı'
Aşağıdaki tablo, çeyrekler itibariyle PMI’nin küresel sigara satış performansını ortaya koyuyor. Görüleceği üzere, negatif seyreden yıllık satış hacmi, son dönemde durağanlaştıktan sonra 2024’ün ikinci çeyreğinde ilk defa pozitife geçmiş. Şirketin konu hakkında yaptığı resmi açıklama şöyle: “[birçok piyasada sigara satışları düşerken] fiyat artışlarına rağmen, sigara satışları Türkiye’nin ve Kuzey Afrika’nın dikkate değer pozitif katkılarıyla yüzde 0,4 oranında artmıştır”. Tablo ayrıca, fiyatlama serbestisinin sağladığı olanaklarla, hacimdeki düşüşlere rağmen, net ciroda sürekli artış kaydedildiğini de gösteriyor.
BAT: 'Türkiye’nin olumlu etkisi'
BAT’ın açıklamasında da Türkiye önemli yer tutuyor. Son dönemde ABD, Vietnam ve Bangladeş’te kaydedilen hacim düşüşleri, Sudan’da tedarik zincirinin kesilmesi, bazı Afrika ülkeleri ile Rusya ve Belarus’tan çıkışlar nedeniyle şirketin sigara satış hacminde son bir yılda kaydedilen düşüşün, Türkiye, Brezilya, Pakistan ve Endonezya’daki hacim büyümesi ile kısmen telafi edildiği belirtiliyor. BAT, Türkiye’nin kâr artışına etkisini ise şöyle açıklıyor: “Birleşik Krallık, Türkiye, Meksika ve Romanya'nın olumlu etkisiyle faaliyet kârı yüzde 5,3 arttı ve bu artışlar diğer piyasalarda yaşanan kayıpları fazlasıyla telafi etti.”
Açıklamaların ardından 24 saat geçmeden şirket hisselerinin işlem gördüğü Londra ve New York borsalarında hisse senetleri yüzde 3 oranında değer kazandı.
Türkiye’de piyasa açmazı: sigara şirketleri, tüketiciler ve iktidar
Türkiye’de kayıtlı ve kayıtsız sigara tüketiminde yıllardır devam eden yükselişi ve 2023 yılında kaydedilen rekoru ele aldığımız yazımızda konu ile ilgili üç taraf tanımlamıştık. Bunlardan ilki, başta PMI ve BAT olmak üzere, Türkiye ve dünya piyasalarını elinde tutan ulusötesi sigara şirketleri. Dünyada sigaranın ateşi sönerken, Türkiye’de uyguladıkları fiyatlama ve saldırgan pazarlama stratejileriyle 2024’ün ilk yarısında da daha fazla ölüm satmayı başardıkları görülüyor.
İkinci taraf, şirketlerin piyasa hakimiyeti karşısında edilgenleştirilmiş, bağımlılık girdabına sokulmuş tüketiciler. Öyle anlaşılıyor ki, 2024’ün ilk yarısında da Türkiye’de bu şirketlerin üretip sattığı sigaraları tüketenler Londra’da, New York’ta borsa yatırımcılarının yüzünü yine güldürmüşler, şirketlerin başka yerlerde karşılaştıkları kayıpları telafi etmelerine yardımcı olmuşlar.
Üçüncü taraf ise, ülkemizde dünya trendinin aksi yönünde tütün tüketimi atışı ve bunun yol açtığı toplum sağlığı felaketi yaşanmasının baş sorumlusu 22 yıllık AKP iktidarı. 9 Haziran 2024 tarihinde çeşitli ülkelerden gençler ve sporcularla Vahdettin Köşkü’nde bir araya gelen Erdoğan, “tavizsiz tavrımız neticesinde ülkemizde sigara kullanımında az da olsa bir gerileme yaşandığını müşahede ediyoruz,” demişti. soL’da yayınlanan konu hakkındaki haberde, 2023 ve öncesi resmi tüketim verilerinin Erdoğan’ı yalanladığının altı çizilmişti. Şimdi ise, PMI ve BAT’ın açıklamaları, 2024’ün ilk yarısında da, söz konusu “müşahede”nin tamamen asılsız, gerçeklikten kopuk olduğunu ortaya koyuyor.
Sözde “İngiliz modeli”, “İspanyol modeli” hikayeleriyle ayakta tutulmaya çalışılan bu politika trajikomediye dönüştü. Üretimi kışkırtıp, tüketicinin iman gücüyle sigaradan uzak durmasını beklemek çoktan iflas etti. Buna karşın, sigara tüketiminde durdurulamayan yükselişin çaresini yeni nesil ürünlerde aramanın büyük hata olacağını, bu çerçevede şirketlerin tüm baskısına rağmen yeni nesil ürünlere üretim ve ticaret ruhsatı verilmemesinin bir başarı sayılması gerektiği tekrar dile getirmek, ancak bu ürünlerin yasadışı piyasasının gitgide büyüyen boyutlarının ve gitgide yaygınlaşan kullanımının başarıyı büyük ölçüde gölgelediğini, piyasanın teslim edildiği birtakım çetelere büyük kazançlar sağlanırken, şirketlerin peşinde oldukları yasallaştırma için zemin hazırlandığını da belirtmek gerekiyor.
Kaynaklar:
https://www.pmi.com/investor-relations/overview/event-details?EventId=2…
https://www.bat.com/investors-and-reporting/results-centre