MHP, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin haber yapan, değerlendirmelerde bulunan aralarında gazeteci, akademisyen, siyasetçilerin de olduğu 154 kişi hakkında şikayette bulundu.
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü yazısında, şikayet dilekçesindeki detaylara yer verdi.
MHP'ye yakın isimlerin yargı sürecinin başından itibaren hedef şaşırtmaya çalıştığına dikkat çeken Terkoğlu yazısında şu ifadeleri kullandı: "Sinan Ateş cinayeti duruşmalarının başlamasıyla, tetikçiler, ağız birliğiyle, 'Arkadaşları vurdu' savunması yaptı. MHP’ye yakın medya ise tetikçileri savunarak, 'Asıl hedef MHP' tezini işledi. Aynı gün, MHP avukatları da mahkemeye bir dilekçe sundu. MHP’nin 'suçtan zarar gören” olduğunu ifade ettiler."
MHP'nin avukatlarının davaya "mağdur" olarak katılma talebinde bulunduğunu belirten Terkoğlu, mahkemenin talebi reddettiğini aktardı.
'Bölücü, liberal, marksist, FETÖ'cü'
"Kuşkusuz, tetikçilerin savunmalarından servis edilen haberlere hatta dilekçeye kadar ortada bir organizasyon görüntüsü var" diyen Terkoğlu, dilekçede şunların yer aldığını aktardı:
"Atatürk’ün Cumhuriyet'i milliyetçilik fikri üzerine kurduğu, Atatürk’ün ölümünden sonra milliyetçiliğin geri plana atıldığı, Alparslan Türkeş’in MHP’yi kurmasıyla milliyetçiliğin siyasette yer aldığı, Bahçeli’nin milliyetçiliği çağa uyarladığı söylendikten sonra şu ifadeler kullanılmış: “MHP’nin durduğu yer Türkiye üzerinde hesapları olan pek çok farklı kesimi rahatsız etmektedir.”
Dilekçede MHP ise şöyle tanımlanıyor: “MHP, Türk milletinin kadim hikâyesini temsil eden ve tarihsel tecrübenin bugünkü adresi ve kurumsal merkezidir.” Bu tanıma göre, “MHP’nin eleştirisi” “Türk milletinin eleştirisi” sayılıyor!
MHP’nin dilekçesinde, Sinan Ateş cinayeti üzerinden MHP’yi eleştirenler şöyle anlatılıyor: “Bölücü, liberal, marksist, FETÖ’cü yapıların elemanları, sistematik ve istikrarlı bir şekilde, küresel çeşitli güçlerle ittifak içinde ve siyasi meşreplerine de uygun paylaşım, haber ve yazılarla MHP’ye iftira etmektedir.”
İfadelerin alınmasını talep ettiler
MHP avukatları İbrahim Ethem Yiğit ve Çağrı Can Pak'ın, mahkemeye, çoğunluğu televizyon programlarından oluşan bir hard disk sunduğunu belirten Terkoğlu, şunları aktardı:
"Buna dayanarak da 'MHP’ye saldırı' yaptığını söylediği 154 kişinin listesini vermiş. Bu 154 kişinin mahkemeye çağrılmasını, ifadelerinin alınmasını, tabiri caizse 'MHP ile derdiniz nedir' diye sorulmasını istemiş. İşin ilginci, MHP’nin 'bölücü, liberal, Marksist, Fetöcü yapıların elemanları' diye andığı 154 kişinin çoğunluğu Marksist ya da liberal olmadığı gibi, FETÖ ve bölücü ideolojilerle de mücadelesiyle tanınan kişiler. FETÖ’cülük ile nam salmış bazı kişiler ise listede yok."
Dilekçenin ekinde yer alan 154 kişi arasında Özgür Özel, Ümit Özdağ, Müsavat Dervişoğlu, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Altan Sancar, Asuman Aranca, Bahadır Özgür, Barış Pehlivan, İsmail Saymaz, Merdan Yanardağ, Murat Ağırel, Timur Soykan, Alican Uludağ, Celal Ülgen, İlhan Cihaner, Türker Ertürk, Hanefi Avcı, Ömer Zengin isimleri de yar alıyor.
Sinan Ateş davası ne durumda?
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 12'si tutuklu 22 sanığın yargılandığı davanın son duruşmasında savcılık mütalaasını açıkladı. Mahkeme, tutuklu sanıkların tahliye talebini reddetti.
İddianamesinin hazırlanması 1,5 yılı geçen davanın hızlı bir şekilde karara bağlanmak istenildiğine dair gözlemler mevcut. Adi bir cinayet davasıymış gibi yürütülen süreç, bu duruşmada da sürdü.
Durulma esas hakkındaki mütalaa okutulup 10 dakikada bitirildi. 4 Ekim’e kadar sanıklar ve avukatları, mütalaaya karşı beyanda bulunacak. Bir sonraki duruşma 30 Eylül'de görülecek.
Sanıklar savunmalarında zaten “adi bir cinayet” tablosu çizmek için gerekli ifadeleri vermişti. Tetikçi Eray Özyağcı ve Doğukan Çep, cinayetin Hasan Ferit Gedik dosyasını para karşılığı çözmemesi nedeniyle işlendiğini öne sürmüştü.
Olayın Ülkü Ocakları ve MHP ile bağını ortaya koyacak kişilerinse dosyalarını ayırmışlardı.
Müşteki avukatlarının Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve MHP milletvekili Olcay Kılavuz’la ilgili soruları mahkeme başkanı tarafından reddedilmiş, sert bir üslup kullanılmıştı.
Oysa zaten eksik olan iddianamede dahi, Ülkü Ocakları ve MHP’yle cinayetle ilişkisi ortada. soL, iddianamedeki ve iddianame dışındaki önemli noktalara işaret etmişti.