Kanada'nın İngiliz sömürgesi statüsünün güncelleştirilme bayramı olan "Kanada Günü"nün (1 Temmuz) kutlamalarına ve yerli soykırımına karşı öfkeli halk, İngiliz kraliçelerinin heykellerini devirdi.
Olay geçtiğimiz haftalarda yerli çocuklarını asimile etmek için kurulan okulların altından toplu çocuk mezarlarının çıkmasını takiben geldi.
"Her Çocuk Önemlidir" eylemleri kapsamında Kanada'nın yerli soykırımını protesto etmek için Kanada Günü'nde toplanan halka, Winnipeg'de polis saldırdı. Eylem sırasında 1904'te dikilen Kraliçe Victoria heykeli indirildi.
Heykelin kaidesineyse "Bir zamanlar çocuktuk. Onları eve getirin" yazan bir pankart bırakıldı.
Yine Winnipeg'de Kraliçe II. Elizabeth'e ait bir heykel de devrildi.
Toplu çocuk mezarları: Ne olmuştu?
Cowessess First Nation (Cowessess İlk Ulus) geçtiğimiz günlerde 751 işaretsiz mezar bulduğunu açıklamıştı. İngiliz sömürgesinin kurulmasının kutlandığı "Kanada Günü" bayramı arifesinde yapılan korkunç keşiflerin üzerine bayramın iptali için çağrılar yapılmıştı.
182 küçük çocuğa ait cesetler Çarşamba günü British Columbia'daki eski St. Eugene Misyoner Okulu'nun arazisi yakınında bulundu. St Eugene, 1912'den 1970'lere kadar faaliyet gösteren 130 "yatılı okul"dan biriydi. Söz konusu "yatılı okullar" Kanada'daki sömürgeciler tarafından yerlileri "Avrupa standartlarına göre" asimile etmek için kurulmuştu. Çocukları zorla ailelerinden ayıran "okullar" 19. yüzyıldan 1990'lara kadar faaliyet gösterdi.
Mayıs ayında British Columbia'daki "Kamloops Kızılderili Okulu" adlı soykırım kuruluşunun altındaysa 215 küçük çocuğa ait cesetler bulunmuştu.
Kanada'nın 2015 Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu raporuna göre, 1840'lardan 1990'lara kadar en az 150.000 çocuk ailelerinden zorla alınarak yerleştirildiği kiliselere ait yatılı okullarda, rahip, rahibe ve diğer öğretmenler tarafından fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet ve istismara maruz bırakıldı.
Rapora göre, okullarda yaklaşık 3.200 çocuk sömürgeciler tarafından öldürüldü. İngiliz sömürgesi eliyle yapılan çocuk cinayetleri 1940 öncesinde yoğunlaşırken Kanada'nın 1980'lerde "bağımsız" olmasının ardından da devam etti. "Okular"da 20. yüzyılın başlarında yüksek tüberküloz ve diğer ciddi sağlık vakaları da görüldü.
