Etiyopya’nın ocak ayında Somaliland bölgesiyle bir mütabakat zaptı imzalamasının ardından çıkan kriz büyüdü.
Tansiyonun yükselmesi Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un, Afrika Birliği (AfB) Zirvesi'nde Etiyopya'yı topraklarını ilhak etmeye çalışmakla suçlamasıyla büyüdü.
Mahmud, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da yapılan 37. Afrika Birliği Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Etiyopya'nın Somaliland bölgesiyle yaptığı "yasa dışı" kıyı anlaşmasının başka bir ülkenin topraklarının ilhak edilmesi anlamına geldiğini söyledi. Etiyopya'nın ilhak girişimiyle bölge barışını ve istikrarını zedelediğini belirten Mahmud, Afrika Birliğinin meseleye ilişkin "açık bir duruş" sergileme sorumluluğu olduğunu vurguladı.
Mahmud, "Bizler Somali olarak bu zirvede bulunuyoruz ve ülkemizin bir parçasının ilhak edilmesiyle tehdit ediliyoruz. Bu sadece egemenliğimize karşı atılmış bir adım değil aynı zamanda Afrika Birliği prensiplerine de aykırı" dedi.
Öte yandan, Somali Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Etiyopya'nın Somali heyetinin zirveye katılmasını engellemeye çalıştığı belirtildi. Engelleme girişimine ilişkin detay verilmeyen açıklamada, Afrika Birliğine yaşananlara ilişkin soruşturma başlatma çağrısı yapıldı.
Erdoğan ‘devreye’ girdi
Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. Bu görüşme, yaklaşık 8 ay süren “Ankara Süreci” olarak adlandırılan arabuluculuk girişiminin önemli bir dönüm noktası oldu. Erdoğan, tarafların kırgınlıklarını ve yanlış anlamalarını gidererek, yeni bir barış sürecinin temellerini attıklarını belirtti.
Görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, “Afrika’nın bu güzide köşesinde barış ve istikrarın sağlanması temel beklentimizdir. Somali ve Etiyopya arasındaki bu tarihi uzlaşı, karşılıklı saygı temelinde bölgede iş birliği, ekonomik kalkınma ve refah için sağlam bir zemin oluşturacaktır” dedi.
‘Barış ve işbirliğine dayalı başlangıcın ilk adımı’
Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:
“Her ikisi de dostum olan Şeyh Mahmud'u ve Abiy Ahmed'i ülkemizde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kendilerine ve değerli heyet üyelerine bir kez de sizlerin huzurunda hoş geldiniz diyorum.
Somali ve Etiyopya'nın ülkemize duydukları güven neticesinde bundan yaklaşık 8 ay önce bir süreç başlattık. Özellikle Ankara sürecinde önemli bir aşamaya geldik. Böylece bir takım kırgınlıkları ve yanlış anlamaları beraberce aşmak suretiyle, Somali ve Etiyopya arasında barış ve iş birliğine dayalı yeni bir başlangıcın ilk adımını atmış olduk.
‘Barış temel beklentimiz’
Ülkelerin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasına yönelik ilkesel tutumumuzun bir sembolü olarak Afrika'nın bu güzide köşesinde barış ve istikrarın sağlanması temel beklentimizdir. Mayıs ayından itibaren tarafların rızasıyla Dışişleri Bakanlarımız iki defa Ankara'da bir kerede Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle Türk evinde bir araya geldiler. Yüz yüze yapılan bu toplantıların yanı sıra birçok kez de telefon irtibatımız oldu.
Tüm bu süreç boyunca tarafların hassasiyetlerini, önceliklerini ve beklentilerini dikkatle dinledik. Her iki ülkenin değerli katkılarıyla da bugün mutabık kaldığımız ortak bildiri metnini ortaya çıkardık. Bu ortak bildiri geçmişe değil geleceğe odaklanmakta bizim için çok önem taşıyan bu iki dost ülkenin bundan sonra inşa edecekleri ilkeleri kayda geçirmektedir. Büyük özverilerle bu tarihi uzlaşıya vardıkları için değerli kardeşlerimi gönülden tebrik ediyorum. Kendilerine yapıcı tutumlarından dolayı teşekkür ediyorum. Değerli basın mensupları Somali ve Etiyopya'nın bulunduğu bölge geçmişte birçok haksızlığa uğramasına ve ciddi çatışmalara sahne olmasına rağmen tarihte parlak dönemler yaşamış ve insanlığa önemli katkılar yapmış bir coğrafyadır.
Bölge insanı zorlukların üstesinden gelme bilgeliğini hep göstermiştir. Biraz önce mutabık kalınan ortak bildirinin önümüzdeki dönemde karşılıklı saygı temelinde, bölgede işbirliği, ekonomik kalkınma ve refah için sağlam temel oluşturacağına inanıyorum. Bu aynı zamanda devlet adamlarının gelecek nesillere karşı görev ve sorumluluğudur. Burada ilan ettiğimiz uzlaşı böylesi bir vizyonun ürünüdür. Bundan sonra atacağımız adımları birlikte kararlaştırıp, bölge insanının huzur ve refahını artıracak projeleri beraberce hayata geçireceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle sizlerin huzurunda kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum. Başlattığımız sürecin hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Ortak bildiri yayımlandı
İletişim Başkanlığı, "Türkiye Cumhuriyeti’nin kolaylaştırıcılığıyla Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti ve Somali Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Bildirisi" yayımlandı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Somali Federal Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Abiy Ahmed Ali'yi 11 Aralık 2024 tarihinde Ankara'da ağırlamıştır. Dostane bir ortamda gerçekleştirilen toplantı, açık ve yapıcı bir görüşmeye olanak sağlamıştır.
Somali ve Etiyopya Liderleri birbirlerinin egemenlik, birlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün yanı sıra uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler Şartı ve Afrika Birliği Kurucu Antlaşması'nda yer alan ilkelere saygı ve bağlılıklarını teyit etmişlerdir.
Taraflar, dostluk ve karşılıklı saygı ruhu içerisinde, görüş ayrılıkları ve tartışmalı meselelerden vazgeçip geride bırakma ve ortak refah doğrultusunda iş birliği içerisinde kararlılıkla ilerleme konusunda mutabık kalmışlardır.
Somali, Etiyopya askerlerinin Afrika Birliği Harekâtlarındaki kayıplarını tanır. Taraflar, Somali Federal Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterirken Etiyopya'nın denize ve denizden güvenli erişiminden sağlanabilecek çeşitli potansiyel yararları tasdik etmişlerdir.
Ayrıca, Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti'nin, Somali Federal Cumhuriyeti'nin egemen yetkisi altında, denize ve denizden güvenilir, emniyetli ve sürdürülebilir erişimden yararlanmasına olanak tanıyacak sözleşme, kiralama ve benzeri yöntemler de dahil olmak üzere ikili anlaşmalar yoluyla karşılıklı olarak avantajlı ticari düzenlemeleri sonuçlandırmak için yakın bir şekilde birlikte çalışma konusunda mutabık kalmışlardır.
Taraflar, bu amaçlar doğrultusunda ve Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında en geç Şubat 2025 sonuna kadar iyi niyetle teknik müzakerelere başlamaya ve dört ay içinde sonuçlandırıp imzalamaya karar vermişlerdir.
Taraflar, bu taahhütlerin uygulanmasında Türkiye'nin desteğini memnuniyetle karşılamış ve söz konusu taahhütlerin yorumlanması ve uygulanmasına ilişkin her türlü görüş ayrılığını diyalog yoluyla ve gerektiğinde Türkiye'nin desteğiyle barışçıl bir şekilde çözme taahhüdünde bulunmuşlardır.
Taraflar, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a bu girişim ve sürece yönelik devam eden bağlılığı için şükranlarını ifade etmişlerdir."
Krizin sebebi ne?
Etiyopya ile Somali arasındaki kriz, tarihsel olarak köklü bir toprak anlaşmazlığına dayanıyor. 1990'ların başında Somali'de yaşanan iç savaş sonucunda Somaliland, bağımsızlığını ilan etti. Ancak Somali hükümeti, Somaliland'ı kendi toprakları olarak görmeye devam ediyor.
Etiyopya, Somaliland ile deniz erişimi sağlamak amacıyla bir mutabakat imzaladı ve bu anlaşma, Somaliland'ın bağımsızlığını tanıyacağına dair bir taahhüt içeriyor. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, bu durumu eleştirerek, Somali'nin güvenliğini tehdit eden herhangi bir girişime izin vermeyeceklerini belirtti.
Etiyopya, Mısır'ın eleştirilerini reddederek, anlaşmanın sadece ticari bir işbirliği olduğunu savundu. Somali'nin Somaliland özel temsilcisi, Etiyopya'nın bu anlaşmasının uluslararası normları ihlal ettiğini ifade etti. Kriz, Nil Nehri üzerindeki Nahda Barajı nedeniyle Mısır ve Sudan ile de gergin ilişkilere yol açtı.
Etiyopya'nın Kızıldeniz'e erişim sorunu, bölgedeki gerilimleri artıran bir diğer faktör. Sonuç olarak, bu kriz, bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve uluslararası ilişkilerdeki karmaşıklıklarla derinleşmektedir.
Türkiye’nin etkisi ne?
Türkiye, Somali'de 2011'den itibaren insani yardımlar ve kamu diplomasisi faaliyetleri ile etkisini artırdı. Somali hükümeti ile güçlü ilişkiler kurarak, devlet inşası süreçlerine destek veriyor. Türkiye'nin Somali'de askeri varlığı var ve Somali ordusuna eğitim veriyor.
Etiyopya ile ilişkilerse daha karmaşık bir yapıya sahip; Türkiye, Somali'nin toprak bütünlüğünü destekleyerek Etiyopya ile olan gerilimlerin sona ermesini istiyor. Türkiye, her iki ülkede de ekonomik yatırımlar yaparak ticaret hacmini artırma hedefinde. Somali'de Türk şirketleri, liman işletmeciliği gibi stratejik alanlarda faaliyet gösteriyor.
Ayrıca, Türkiye'nin Somali'deki etkisi, bölgedeki diğer güçlerle rekabet etme çabasıyla da ilişkili. Türkiye, bu ilişkiler aracılığıyla Afrika'daki nüfuzunu artırmayı amaçlıyor. Sonuç olarak, Türkiye'nin Etiyopya ve Somali ile ilişkileri, hem ekonomik hem de stratejik açıdan önemli.