Etiyopya ve Somali arasında arabuluculuk görevi üstlenen Türkiye, iki ülkede de oldukça faal. Türkiye'nin Afrika Boynuzu'ndaki serüveninin ilk bölümünde Etiyopya'yla kurduğu ilişkileri irdeliyoruz.
Yalçın Cuğ
Yılın ilk ayında Etiyopya ile Somaliland bir mutabakat zaptına imza attı. Anlaşma kapsamında denize kıyısı olmayan Etiyopya Kızıldeniz'e erişim sağlayacak, Somali'ye karşı tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland ise ilk defa bir devlet tarafından tanınacaktı.
Söz konusu süreç, yani Somali'den kopan yeni oluşumun tanınma ihtimali, Etiyopya'yla Somali arasında krize neden oldu. Karşılıklı diplomatik adımlar atıldı, uluslararası siyaset sahnesinde mevziler kazanılmayı çalışıldı...
Geçtiğimiz günlerde konuya dair yeni bir gelişme yaşandı. Somali ve Etiyopya'nın dışişleri bakanları, Ankara'da gerçekleştirilen bir toplantıda bir araya geldi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın arabuluculuğunu üstlendiği görüşme sonrasında iki komşu devlet, ihtilafların çözüme kavuşturulması ve bölgesel istikrarın sağlanması amacıyla diyaloğu sürdürme kararı aldı.
Afrika kıtasındaki iki komşu devlet neden diplomatik krizlerini çözmek için Ankara'da bir araya geldi? Türkiye bu denklemde nasıl bir konuma oturuyor? Türkiye'nin, Etiyopya ve Somali'nin bulunduğu Afrika Boynuzu'ndaki çıkarları neler?
Bu ve çeşitlendirilebilecek soruların cevabı Türkiye'nin Afrika serüveninde saklı. O zaman Etiyopya ile başlayalım...
Cemaat'ten boşalan alan Maarif Vakfı'yla dolduruldu
Türkiye her ne kadar Etiyopya'yla olan "dostane" ilişkilerini Osmanlı Devleti üzerinden yüzlerce yıl öncesine dayandırsa da ülkeler arası ilişkiler uzun bir süre sekteye uğradı. 1984 yılında Derg rejimi ile kesilen ilişkiler, 2006 yılında tekrar kuruldu.
Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihli Gülenci darbe girişimine kadar Afrika'daki varlığını, büyük oranda sermaye sınıfı ve cemaat üzerinden sürdürdü. Darbe girişiminin ardından kıtadaki faaliyetleri sekteye uğrayan Türkiye'nin ilk hamlesiyse cemaatin yerine geçmek için attığı diplomatik adımlar oldu.
Söz konusu diplomatik adımlar kapsamında Türkiye'nin Afrika devletlerinden iki temel talebi oldu. Birincisi şüphelilerin Türkiye'ye iade edilmesi, ikincisi de cemaatin örgütlenme ve gelir kaynağı olan okul, dernek, hastane gibi kurumlarının Türkiye'ye devredilmesi.
Türkiye'nin taleplerine çeşitli geri dönüşler yapıldı. Kimi ülkeler bu talepleri reddetti, kimileri dostluk mesajlarının ardından cemaatin faaliyetlerine göz yumdu. Etiyopya ise ülkesindeki cemaat yapılanmasına müdahale eden ülkeler arasında yer aldı.
Etiyopya hükümeti darbe girişiminden birkaç ay sonra Cemaat'e ait tüm mal varlıklarının Türkiye'ye teslim edilmesi yönünde karar aldı. Alınan hızlı karara karşın, Cemaat tarafından "Rainbow (Gökkuşağı) Derneği" çatısı altında kurulan ve içerisinde anaokulundan liseye kadar tüm kademelerde eğitim verilen "Intellectuals Schools (Entellektüeller Okulları)" ve "Rainbow Schools (Gökkuşağı Okulları)" isimli okulların devredilmesi bu kadar hızlı gerçekleşmedi.
2019 yılında okulların bir kısmının Türkiye Maarif Vakfı'na devredilmesinin ardından okul isimlerinin ve sahipliğinin sık sık değiştirilmesi ve eyaletler düzeyindeki mahkeme süreçleri nedeniyle geriye kalan okulların devri uzadı. Sürecin sonunda ülkede Cemaat'in elinde kalan 4 farklı kampüsteki 11 okul, 2021 yılında Türkiye Maarif Vakfı'nın kullanımına geçti.
Etiyopya'daki ilk faaliyetlerine 2018'de başlayan ve Etiyopya Uluslararası Maarif Okulları'nın ilk şubesini 2019'da açan Vakıf, devraldığı ve açtığı yeni okullarla çalışmayı sürdürüyor. Etiyopya Uluslararası Maarif Okulları'nın güncel olarak 4 farklı bölgede 7 kampüsü bulunuyor. Söz konusu okullarda ise 3 bin 430 öğrenci eğitim görüyor.
Parola: 'Kazan kazan'
Yayılmacı bir çizgi izleyen Türkiye kapitalizmi için önemli bölgelerden biri Afrika kıtası. Ki Afrika'yla ilişkiler hakkında açıklamada bulunan neredeyse her bürokratın kullandığı "kazan kazan" ifadesi de bu bağlamda bir hayli dikkat çekici.
2010’dan 2019'a kadar yılda ortalama yüzde 9,4 büyüme oranıyla Afrika'nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olan Etiyopya da bu açıdan Türkiye için önemli pazarlardan birisi.
Türkiye sermayesi, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2015 yılında Etiyopya'ya gerçekleştirdiği ziyaretten yalnızca 1 ay sonra ülkeye ilk büyük ölçekli girişi gerçekleştirdi. Öncü kuvvet, AKP'nin Afrika'daki imar bakanlığı rolünü üstlenen Yapı Merkezi Holding oldu. Holding'in Etiyopya hükümetinden aldığı 1,7 milyar dolarlık ihale, Türk şirketlerinin yurtdışında herhangi bir ortak olmadan üstlendiği en büyük meblağa sahip işlerden biri oldu.
Türkiye sermayesi, Yapı Merkezi ile giriş yapılan Etiyopya pazarına yönelik faaliyetlerini de yıllar içerisinde geliştirerek devam ettirdi. İnşaat, tekstil, sanayi, turizm ve hizmet alanı başta olmak üzere 200'den fazla şirketle Etiyopya'nın hemen hemen her bölgesinde yatırımları bulunan Türkiye, 2020 yılında Etiyopya’da en fazla yatırımı olan ikinci yabancı ülke konumuna geldi. 2020 yılında yaklaşık 2,5 milyar dolarlık yatırımla Türkiye'nin Afrika kıtasındaki yatırımlarının yarısı Etiyopya'da bulunuyordu.
Türkiye'nin Etiyopya'ya ihracatının 300 milyon dolar seviyesine yükseldiği 2021 yılında, iki ülke arasında su, askeri ve finansal konularda işbirliği içeren anlaşmalar imzalandı. İhracat seviyesi bir yılda yüzde 20 artış göstererek 360 milyon dolara ulaştı. 2023 yılında da bu büyüme trendi devam etti ve ihracat 400 milyon doları geçti.
Düzenli aralıklara Anadolu Ajansı'na demeçler veren Türkiye'nin Addis Ababa Büyükelçisi Berk Baran'ın da bu dönemde üzerinde durduğu ve sıkça tekrarladığı başlık "ticari potansiyel" oldu:
"İki ülke arasındaki hem ticari ilişkilerin hem ekonomik ilişkilerin daha da artması için müthiş bir potansiyel var burada. Etiyopya yükselen değer, Doğu Afrika'nın merkezinde. Bu ilginin daha da artacağını düşünüyorum. Türk yatırımcı buraya geldiğinde öncelikle çok büyük hedefleri olmaması lazım. Sadece Addis Ababa değil, Addis Ababa dışına da çıkmaları lazım. Burası çünkü bir etnik federasyon, diğer bölgelerdeki fırsatları da görmeleri gerekecek. Dolayısıyla biraz emek vermeleri gerekecek. Buna hazır olmalarını tavsiye ediyorum. Ülkede bir inşaat patlaması var. Bu ülkede çelik ile inşaat malzemeleri alanında çok yüksek bir potansiyel var."
Büyükelçinin sözlerinin yanı sıra Türkiye sermayesinin temsilcileri de sık sık Etiyopyalı bürokratlar ve patronlarla bir araya geliyor. Başını TÜSİAD ve MÜSİAD'ın çektiği çeşitli patron örgütlenmeleri, Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilen organizasyonlarda Etiyopya pazarındaki konumlarını güçlendiriyor.
İç savaş silah harcamasını artırdı, Bayraktar onur madalyası aldı
Türkiye'nin Etiyopya'ya ticareti bunlarla da sınırlı değil. Son yıllarda askeri sanayiye büyük yatırımlarda bulunan Türkiye, dünyanın en çok silah ihracat eden ülkelerinden birisi konumuna gelirken, Etiyopya'nın da bulunduğu Sahra Altı Afrikası'na en çok silah satan dördüncü ülke oldu.
2019 yılında askeri harcaması 0,54 milyar dolar olan Etiyopya'nın, alana dönük harcamaları 2020 ve 2021 yıllarında düşüş göstererek 0,49 milyar dolara indi. Fakat 2022 yılında söz konusu harcama yüzde 111 artışla 1,03 milyar dolara yükseldi. Yükseliş 2023 yılında da devam etti ve savunma sanayisine 1,23 milyar dolar harcama yapıldı.
Söz konusu harcamanın radikal şekilde artmasının nedeni ise merkezi hükümet ile Tigray Halk Kurtuluş Cephesi güçleri arasında iki yıl süren iç savaştı. 2020 yılının sonlarında başlayan ve neredeyse 2023 yılında sona eren çatışmalar nedeniyle 600 bin kişinin yaşamını yitirdiği, milyonlarca kişinin de yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Türkiye her ne kadar bu dönemde "aktif tarafsızlık" politikası izlediğini ilan etse de bu süreçte Etiyopya ile imzalanan anlaşma kapsamında askeri işbirliği konusunda anlaşıldı. 2021 tarihinde imzalanan anlaşma dahilinde askeri personelin eğitilmesi, iki ülke silahlı kuvvetleri arasında ortak tatbikatların yapılması, savunma sanayiinde işbirliği, orduların teşkilat yapısının iyileştirilmesi, istihbarat-muhabere-elektronik sistemler ve lojistik gibi başlıklarda işbirliği yapılması kararlaştırıldı.
Ayrıca söz konusu dönemde Etiyopya'ya Baykar üretimi Bayraktar TB-2 insansız hava aracı satışı gerçekleştirildi. Satışı gerçekleştirilen İHA'ların Tigray bölgesinde kullanılması ise Etiyopya'ya silah kısıtlaması uygulayan ABD ile Türkiye arasında gerilime neden oldu.
Aralık 2023’te Etiyopya Hava Kuvvetleri’nin kuruluşunun 88. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen etkinliklere katılan Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar'a, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Ali’nin huzurunda, Genelkurmay Başkanı Mareşal Birhanu Jula ve Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Yilma Merdasa tarafından Onur Madalyası verildi. Böylece söz konusu madalya da ilk defa Etiyopya dışından birisine takdim edilmiş oldu.
Öte yandan Baykar'ın Etiyopya'ya İHA satışı devam ediyor. Kamuoyuna yansıyan son haberlere göre Baykar en son bu yılın ilk ayında ülkeye Akıncı TİHA teslimatı gerçekleştirdi. Söz konusu teslimatta ROKETSAN tarafından üretilen MAM serisi mühimmatlar da yer aldı. Teslimatta kaç adet Akıncı TİHA yer aldığına dair bilgi ise mevcut değil.
Türkiye'nin ülkedeki ayaklarından TİKA: İlk ofis Etiyopya'da açıldı
Türkiye'nin Addis Ababa Büyükelçisi Berk Baran, hükümet burslarının, Maarif Vakfı faaliyetlerinin ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yapılan yardımların ülkeler arasındaki ticari ve diplomatik ilişkilere büyük katkılar sunduğunu belirtiyor.
Keza devlet kurumları ve hükümet destekli kurumlar Etiyopya'da oldukça faal durumda. Kurumlar aracılığıyla ülkede çeşitli sektörlerde mesleki eğitimler ve farklı alanlarda yardımlar gerçekleştiriliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı TİKA da Afrika'daki ilk ofisini 2005 yılında açtı. TİKA Addis Ababa Program Koordinatörü Enver Resuloğulları, "19 yılda Etiyopya'da eğitimden sağlığa, üretimden idari ve sivil altyapının geliştirilmesine kadar 200'e yakın proje ve faaliyet gerçekleştirmiş bulunmaktayız" açıklamasında bulunurken, kurum tarafından son yıllarda Etiyopya'da gerçekleştirilen projelerin sadece bir kısmı şöyle:
- Necaşi Türbesi ve Harar’daki Osmanlı Konsolosluk binasının restore edilerek koruma altına alınması,
- Awassa bölgesinde arıcılığın ve balıkçılığın geliştirilmesine yönelik projeler ve ekipman desteği,
- "Erenler Sofrası" programı kapsamında, Etiyopya'da ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı
- TRT işbirliğiyle Gençler için Gazetecilik eğitimi,
- Yaklaşık 3 bin kişiye hizmet veren Tikur Anbessa Hastanesi'nin sağlık merkezinin yenilenmesi ve çeşitli sağlık kurumlarına tıbbi malzeme desteği,
- Helal belgelendirme ve helal akreditasyon eğitimi,
- Kadın istihdamı amacıyla “Yeniden Kullanılabilir Hijyenik Ped Üretim Projesi” kapsamında üretim atölyesi kurulması,
- Kızılay işbirliğyle afetlerle mücadele eğitimleri.
Diyanet ilan etti: Artık Antalya ve Addis Ababa kardeş şehir
Ülkede TİKA'nın yanı sıra aktif olan bir başka kurum da Türkiye Diyanet Vakfı (TDV). Hatta Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz aylarda Antalya ve Addis Ababa şehirlerini kardeş şehir ilan etti.
TDV'nin en önem verdiği projelerden birisi de "yetim aileleri kalkındırma". “Unutursan Yetim Kalır” isimli projeye dair açıklamada bulunan Etiyopya Addis Ababa Din Hizmetleri Müşaviri Yaşar Çuhadar, birkaç ay önce "Etiyopya‘da yetim kalkınma projeleri hazırlayarak yetim aileler için iş projelerini hayata geçirdik. Yetim aileler için gerçekleştirdiğimiz bu projelerle direk ve dolaylı olarak 10 bin kişiye ulaştık” dedi.
Son proje kapsamında yüzlerce aileye ülkenin ihracat kalemlerinin başında gelen kahveyi işleyebilmeleri için kahve tezgahları ile üretim araçları, yaygın olarak tüketilen incera ekmeğini üretebilmeleri için ekmek makineleri ve hayvancılık yapabilmeleri için de süt keçileri hibe edildi.
Etiyopya'da su kuyusu açma, gıda ve kıyafet yardımı gibi faaliyetler yürüten Vakıf, aynı zamanda bayramlarda ek mesai yürütüyor. “Kurbanını paylaş kardeşinle yakınlaş” sloganıyla bu yıl 79 ülkede kurban hissesi dağıtan Vakıf, Etiyopya’da 42 bin 500 hisseyi ülke genelindeki 34 farklı bölgede dağıttı.
Öte yandan Diyanet İşleri Başkanlığı da Diyanet Bursları kapsamında gerçekleştirdiği uluslararası öğrenci mülakatlarını Etiyopya'da da gerçekleştiriyor. Bu yılki mülakatlar Addis Ababa ile Harar’da yapıldı.