Enerji vurgununda gözaltı iddiası: 'Hırsızlar dışarı salınınca dolandırıcılar cesaret buluyor'

Benzer suçlardan kaydı olan kişiler göstermelik holdingler ve güneş panelleriyle binlerce kişiyi dolandırdı. Mağdurlar aylardır süren soruşturmaların tamamlanmamasına tepkili.

Aslı İnanmışık

"Ponzi" sistemiyle vurgun yapan dolandırıcıların son dönemde "enerji üretimi"ni kullandığı ortaya çıkmıştı. Bu yöntemle binlerce kişi yaklaşık 600 milyon lira dolandırıldı. Üstelik bu, bilinen iki şirketten saçılanlarla öğrenebildiklerimiz.

Enerji dolandırıcılığı ilk önce Nisan ayında kamuoyunda yankı buldu.

soL'un da gündeme getirdiği dolandırıcılık yöntemiyle, yurttaşlar "yenilenebilir enerji" yatırımıyla güneş paneli kuracağını iddia ederek fahiş fiyatlara arsa veren bir şirket eliyle "devlete enerji satacaklarına" inandırıldı.

Devletin önüne geçemediği bu sistem medya eliyle pazarlandı. Dolandırıcılığın haberini yapan pek çok basın yayın kuruluşu dahi bu sistemin aylarca reklamlarını yaptı. Dolandırıcılık cemaatlere kadar uzandı.

Örgütlü dolandırıcılık

Önce Kainat Holding'in "enerji tarlası" isimli projesiyle dolandırıcılık yaptığı anlaşılmıştı. Ardından İhya Holding isimli şirketin de ödemeleri geciktirmesi üzerine aynı yöntemi kullanarak yüzlerce kişiden para topladığı ortaya çıktı.

Her iki şirketin de Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan üretim lisansı olmadığını açık kaynaklar üzerinden öğrendik.

Şirketlerin daha önce pek çok mecrada yayınlanan reklamları da gerçekleri yansıtmıyordu. Sayılan illerin büyük bölümünde güneş paneli dahi kurulmamıştı. Zaten arazilerin çoğu panel kurmaya elverişli olmayan ve "çok ucuza kapatılan" verimsiz yerlerdi.

"Holding" görünümü de bir aldatmaca çıktı. İki yapının da çok küçük sermayelerle kurulduğu ve güven vermek adına birçok alanda göstermelik faaliyet yürüttüğü anlaşıldı.

Dolandırıcılar, "helal kazanç" diyerek "umre hediyesi" de verdi.

Suç kaydı olan isimler binlerce kişiyi dolandırdı

Mağdurlarla konuşan soL, sözleşmelerde şirketlerin birbirinin ismini kullanması üzerine her iki şirketin aynı elden yönetilebileceği şüphesine dikkat çekmişti.

68 kişinin davasını üstlenen Avukat Semra Acar da ana dosyanın Bakırköy Savcılığı'nda olduğunu belirterek, şirketlerin tepesinde aynı isimler olduğunu doğruladı. 

Dosyayla ilgili haciz yapıldı. Silivri'deki ofislerinden mal kaçırmaya çalışanlar gözaltına alındı. Avukat Semra Acar, "Bu sadece bir dolandırıcılık değil, dolandırıcılığın örgütlü hali" dedi.

Dosyada ismi geçen kişilerin benzer suçlardan kaydı olduğu belirlendi. İşin başında görünen bir ismin hâlâ Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde aynı suçtan yargılamasının devam ettiğini öğrendik.

Aylar sonra gelen gözaltı

Resmi kurumlara başvuran, şikayet üstüne şikayet eden, eylem yapan mağdurlar aylar geçmesine rağmen dosyada doğru düzgün adım atılmamasından şikayetçiydi.

Derken önceki gün İstanbul'daki mağdurların bir bölümü İstanbul'da Vatan Caddesi'ndeki İl Emniyet Müdürlüğü'ne ifadeye çağrıldı.

soL'a konuşan ve ifadeye çağrılan bir mağdur, yaklaşık 45 kişi emniyette hazır bulunduklarını belirtti. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün kendilerine verdiği bilgiye göre, 18-20 kadar şüpheli gözaltına alınmıştı.

Gelen mağdurlardan da kendilerini dolandıran kişileri teşhis etmeleri istendi.

Dolandırıcılardan en az 4'ünü tanıdığını söyleyen mağdur, "Polisler gözaltı işleminin süreceğini, daha sonra savcılığa sevk edileceklerini söyledi. Ancak detaylı bilgi paylaşılmadı. Gözaltıların İhya Holding dosyasında yapıldığını biliyoruz" dedi.

Asıl büyük vurgunun yapıldığı Kainat Holding dosyasındaysa gizlilik kararı var. Bu nedenle soruşturmayla ilgili avukatlar dahi detaylı bilgi alamıyor. Avukatlar bu durumun savcı tarafından "mağdurlarla hırsızların daha net ayırt edilmesiyle ve dışarıyla istihbarat paylaşımının dolandırıcıların önlem almasına neden olmasıyla" ilişkilendiriliyor. Öyle olsa bile avukatlar zaman zaman bilgi paylaşımı yapılmasının mağdurları da koruyacağını hatırlatıyor.

'Dilan Polat davasında da gördük, hırsızlar dışarıda'

Kainat Holding'e 400 bin lira, İhya Holding'e 180 bin lira kaptıran mağdur, yatırdığı miktarların bir bölümünü kredi kartıyla yaptığı için bankalara itiraz yoluyla kurumlardan geri ödeme almaya çalıştığını söyledi. Bu şekilde bazı mağdurlar kaptırdıkları paraların bir bölümünü geri alabildi.

soL'a konuşan mağdur, kendisini dolandıranları tanımakta güçlük çektiğini de anlattı. "Kılık kıyafetleri zaten her gördüğümüzde değişiyordu. Kadınlar bazen türban takıp bazen de görüşecekleri kişiye göre çıkarıyordu" diye konuştu.

Son olarak söyledikleriyse çarpıcı:

"Dilan Polat davasında da gördük, hırsızlar dışarıda. Bunların dışarıda olması diğer dolandırıcılara da cesaret veriyor."