Özel okul patronu olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, bir yandan özel okulların tüm taleplerini yerine getirirken, devlet okulları için ise “inanılmaz” açıklamalar yapmaya devam ediyor.
23 Temmuz’da yaptığı açıklamada, "Canlı derste inanılmaz bir altyapı kuruyoruz. Dünyada, devlet olarak ülke çapında canlı ders yapabilen tek ülke Türkiye. Eylülde canlı eğitimde 1 milyonu hedefliyoruz” diyen Bakan Selçuk, sözünü ettiği eğitimin altyapısının daha ilk günden çökmesinin ardından “inanılmaz bir talep var” açıklamasında bulundu.
Ülke genelinde binlerce veli, sisteme kesinlikle giremediklerini aktarırken, onbinlerce öğrenci ve öğretmen daha ilk günden “sistem dışı” kaldılar.
Ankara’dan EBA’ya bağlanmaya çalışan ama tüm gün sonuç alamayıp derse giremeyen iki öğrenci velisiyle neler yaşadıklarını konuştuk.
'Güvenlik kodunu bile göremedik'
Tüm gün ne öğretmenin ne de öğrencilerin tam olarak sisteme bağlanamadığını aktaran öğrenci velisi, “Kimlik numarasını ve güvenlik kodunu giriyorsun sisteme bağlanmak için. Biz güvenlik kodunu bile göremedik. Sınıf öğretmeni EBA’ya girmeyi başarmış ancak o da kısa sürmüş. Yani hiçbir şekilde bağlantı kurulamadı, dolayısıyla ders de yapılamadı” dedi.
'Akıl ve bilim dışı'
Kaç öğrencinin ve kaç öğretmenin sistemi kullanacağı belliyken buna yönelik hiçbir hazırlığın olmadığını, altyapının hazır olmadığını net bir şekilde gördüklerini aktaran öğrenci velisi şöyle konuştu:
Baştan bu yana tableti olmayan öğrenciler ne olacak diye konuşuldu ama işin başka bir yönü daha var. EBA başında dersi 28 saate çıkarmışlar. 28 saat tablet başında ders mi olur? Bu tümüyle akıl ve bilim dışı. Öğrenci ve öğretmenler 28 saat tablet başında nasıl ders yapacak, hücreye konulmak gibi bir şey bu.
Bunun dışında ne kadar öğrencinin sisteme gireceği belliyken bunun altyapısını bile kuramamak da ayrı bir facia.
'Sanki piyasaya mal sürdü, öğrencilerin derse katılması inanılmaz diyor'
Köyde ya da şehirde hiç fark etmez, teknolojik olarak ulaşsınlar ya da ulaşamasınlar bu da hiç fark etmez, bu sistem emekçi çocuklarını eğitim sürecinin dışında bırakmayı planlıyor.
Kendisi de özel okul patronu olan Milli Eğitim Bakanı, özel okul sahipleri hapşırsa çözüm bulmak için anında orada bitiyor. Sıra emekçi çocuklarına gelince de inanılmaz bir açıklama yapıyor ve öğrencilerin derse katılma taleplerini “inanılmaz” buluyor.
Bakan çıkıyor ve “inanılmaz bir talep var” diyor. Bakan sanki piyasada mal satıyor da ona mı talep çok fazla diyor. Sistem çökmüş, bakan ‘inanılmaz talep var’ diyor. İnanılmaz olan senin bakan olman. Gerçekten akıl dışı bu yaşananlar. Çocukların sabah kalkıp eğitime başlama ihtiyacı mı şaşırtıcı ve inanılmaz bulunuyor?
Hadi öğrenciler çok fazla girdi ve siz de bunu inanılmaz buldunuz, öğretmenlerin sisteme girmeye çalışması da mı inanılmaz da onlar dahi sisteme bağlanamadılar?
Sonrasında ne olacak, nasıl devam edecek? Her şey kaosla ilerliyor.
'Giriş yapabilen şanslı azınlıktan biriydim ama...'
Yine Ankara'da benzer bir problem yaşayan ve sisteme bağlanamayan bir diğer öğrenci velisi ise yaşadıklarını şu sözlerle aktardı:
Ankara’da yaşıyorum. Teknik olarak ilkokul 2. sınıfa geçen ancak aslında ilkokul 1. sınıfı yarım dönem okuyabilmiş bir çocuğum var. Bu sabah 09:10 ile 14:30 saatleri arasında EBA üzerinden canlı dersler aracılığıyla yeni eğitim-öğretim döneminin başlayacağı haberini öğrendik dün. Bu sabah EBA'ya girdiğimde dersin ZOOM adlı bir uygulama altyapısıyla verileceğini anlamış oldum. Giriş yapabilen "şanslı" azınlıktan biriydim. İlk dersi 30 kişilik sınıftan yalnızca 11 kişi izleyebildi. Kalan hiçbir öğrenci telefon, tablet ya da bilgisayar aracılığıyla sisteme giriş yapamadı. EBA üzerinden canlı ders uygulamasının mümkün olmayacağı anlaşılmış olmalı ki ZOOM yönlendirmesi yapılmış. Fakat EBA uygulamasını bu asgari iş için dahi kullanmak yani ZOOM linkine tıklayıp derse girmek mümkün olamadı. Ya sistem "çok kalabalık" uyarısı verdi ya da "sayfaya ulaşılamıyor" hatası. Sıkıntı EBA'daydı. Bu arada diğer veliler çaresizce denemeye devam etti.
'Öğretmen de dahil olmak üzere kimse derse giremedi'
İlk ders bittikten sonra ise yaklaşık 1 saat 10 dakika kadar öğretmen de dahil olmak üzere hiçbirimiz sisteme giremedik. Daha sonra öğretmen EBA'yı aradan çıkararak ZOOM üzerinden bağlantı sağlamaya çalıştı. Bu şekilde ise katılım 19 öğrenci ile sınırlı kaldı. Öğretmen EBA'nın çöktüğünü, diğer öğretmenlerin de aynı sıkıntıyı yaşadığını söyledi. Şu an tekrar EBA üzerinden ZOOM altyapısıyla dersteler. Toplam 9 öğrenci var.
'Hepimize eziyet ediyorlar'
Bakan sistemin çökmesinden memnuniyet duyduğunu açıklamış. Bu durumun talebin yüksek olduğu anlamına geldiğini ve sorunların zamanla çözüleceğini açıklamış. Çeyizi yolda düzmek mantığıyla hiçbir hazırlık yapmıyor ve hepimize eziyet ediyorlar. Bu durumun başka bir açıklaması olduğunu düşünmüyorum. Bunca saat ekran başında eğitim almak hele ki bu yaş grubu açısından gerçekçi değil. 1 Haziran'da başlayan "yeni normal" kapsamında, eğitim konusunda hiçbir hazırlığın yapılmadığı açıkça ortaya çıkmış oldu. Öğrenciler, öğretmenler, veliler hepimiz ayrı ayrı sıkıntı içindeyiz. Gerekli önlemlerin acilen alınarak çocuklarımızın okullarına döndürülmesi gerekiyor. Bu şekilde devam etmesi mümkün ve gerçekçi değil.